12 Ağustos 2019 Pazartesi

Atatürk Hakkında Hatıralar ve Belgeler - Afet İnan


Atatürk Hakkında Hatıralar ve Belgeler - Afet İnan
(Lozan ve Boğazlar hakkında notlar)

Atatürk’ün Özgeçmişi
1881 yılında, Mayıs ayında (…) Zübeyde Hanım'ın bir oğlu dünyaya gelmiştir.
1893'te Selanik'teki Askeri Rüştiye'ye sınav vererek giriyor.
1895'te, ilk defa doğduğu şehirden çıkarak, Manastır Askeri Lisesi'ne yatılı öğrenci olarak giriyor.
Mart 1899'da Mustafa Kemal'i İstanbul Harp Okulu'nun piyade sınıfında kayıtlı buluyoruz.
11 Ocak 1905'te Mustafa Kemal Harp Akademisi'nden yüzbaşı rütbesiyle mezun olmuştur.
Şubat 1905 tarihinde de, Suriye'deki Beşinci Ordu merkezi olan Şam'a gönderilir.
1906 yılının Ekim ayında, aynı düşüncedeki birkaç arkadaşıyla beraber "Vatan ve Hürriyet" ismi altında gizli, siyasi bir dernek kurarlar.
1907 yılında M. Kemal'i kolağası rütbesiyle Makedonya Üçüncü Ordu Müdürlüğü'nde görev almış olarak buluruz.
13 Nisan 1909 tarihinde gerçekleşen ve 31 Mart Vakası diye anılan irtica hareketine karşı Selanik'ten müdahale eden "Hareket Ordusu" kurmaylığını yapan ve İstanbul halkına hitap eden beyannameyi kaleme alan odur.
Selanik'te alay kumandanı iken, Arnavutluk'ta çıkan ihtilal hareketine, Harbiye Nazırı Mahmut Şevket Paşa'nın Kurmay Başkanı sıfatıyla katılmıştı.
13 Ocak 1910'da Redif II. Selanik Tümeni Kurmay Başkanlığına atandı.
1911 Trablusgarp'a koşmuştur. Burada binbaşılığa terfi etmiş ve 1912 yılında Tobruk ve Derne karargâhlarındaki direniş hareketlerini yönetmiştir.
Sofya merkez olmak üzere, Bükreş, Belgrat ve Çetine ataşemiliterliklerinde görev almıştır (27 Ekim 1913-2 Şubat 1915 tarihleri arasında).
1914, 1 Mart - Yarbaylığa terfii.
Birinci Dünya Savaşı'nda Gelibolu Yarımadası'ndaki 19. Tümen Kumandanlığı'na getirilmiştir.
1 Haziran 1915'te albaylığa terfi etti.
14 Ocak 1916'da Çanakkale'den Edirne'ye getirilen On Altıncı Kolordu Kumandanlığı'na atandı.
14 Nisan 1916'da generalliğe terfi etmiş olarak Silvan'da işe başladı.
Bitlis ve Muş'u da, düşman elinden geri almıştır (6-7 Ağustos 1916).
5 Temmuz 1917, Suriye Cephesi'nde Yıldırım Orduları Kumandanlığı'nda yeni kurulan Yedinci Ordu'ya kumandan olarak atanır.
1917 yılının son ayında, Osmanlı veliahdı Vahdettin ile Almanya İmparatoru'nun ziyaretine gidilmiştir (15 Aralık 1917-5 Ocak 1918).
Almanya dönüşü hastalandığından tedavi için Viyana ve Karlsbad'a gitmiştir.
Temmuz 1918'de Filistin'deki Yedinci Ordu'ya atamıştı.
Kasım 1918'de M. Kemal, ordusunun başından alınarak İstanbul'a çağrılmıştır.
19 Mayıs 1919'da Samsun'a, 22 Haziran 1919'da Amasya'ya geçmiştir.
1919'un son ayında (27 Aralık) M. Kemal Ankara'ya gelmiştir.

Mudanya'da 11 Ekim 1922'de ateşkes imza edildi.
Mudanya görüşmeleri sırasında, Mustafa Kemal Trakya işgalden kurtulmadıkça ileri hareketini durdurmanın imkansız olduğunu bildirmişti.
11 Ekim 1922'de şöyle bir uzlaşma elde edildi:
Türkiye, hiçbir kuvvete müracaat etmeksizin Meriç Nehri'ne kadar Trakya'yı elde ediyor ve Yunan ordusu Trakya'yı 15 gün içinde boşaltmayı taahhüt ediyordu; Boğazlar mıntıkasında mülki idare Türklerde kalıyor, fakat İtilaf devletleri sulhun imzasına kadar askerlerini orada bulundurmak hakkını muhafaza ediyorlardı (s. 199).

Barış antlaşmaları Birinci Dünya Savaşı'nın galip ve mağlupları arasında imzalanmıştır. Bütün sulh antlaşmaları galipler tarafından mağluplara, tartışmasız kabul ettirilmiştir (s. 205).

Sevr – Lozan kıyası
Bizden istenen şeyler: Trakya'nın Yunan, İstanbul'un uluslararası, Doğu Anadolu'nun Ermeni olması; Adana'nın Fransız ve Antalya'nın İtalyan sömürgesi olması... Ne bir ordu, ne de bir donanmaya sahip olmak hakkımız olacaktı. Saray, kendisine bağlı Anadolu'nun ortasında kaybolmuş iki-üç vilayetle beraber, büyük ve küçük devletlerin kontrolü altına konacak; maliyemiz, adliyemiz, bayındırlık işlerimiz, kara ve deniz kuvvetlerimiz, sınırlarımız, boğazlarımız, milli eğitimimiz kontrol edilecekti. Kısacası, Türkiye parçalanacak; artık bir devlet teşkil edemeyecek, bayrağı Marmara ve Ege kıyılarından kalkacaktı. İşte Sevr Antlaşması'nın programı, manası bu idi.
Elde ettiğimiz şeyler: Anadolu inkılabı, Yunanlılara İzmir havalisinde, işgal ordusuna Adana mıntıkasında ve Ermenilere Doğu sınırında yolu kapadı. Antalya'daki kıtalar çekildi. Bugün Batı ve Doğu Anadolu, Adana, Trakya, Antalya, Boğazlar, İstanbul bizimdir. Ordumuz, donanmamız var; kendi kendimizin efendisiyiz. Milli birlik sağlandı! Arzumuz bu idi; Lozan Antlaşması'nın manası da budur (s. 206).

Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 8. Baskı, Mayıs 2009

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder