Jan
Potocki - Hafız'ın
Yolculuğu
Bilgin Ebu Hanife, Bahr-el-Nur ya da Iıklar
Okyanusu başlıklı yapıtının yetmişinci cildini yayımlamak üzere Bağdat’a doğru
yola çıkmıştı.
Aynı kervanda yolculuk yapan Bektaş ise (…)
şarkılar söylüyor… (s. 9)
(Bektaş, Hafız’a) “gittiğiniz her yerde
iyilikten çok kötülükle karşılaşacaksınız…”
…aralarında her zaman savaş halinde olan
kabileler, bize kötülük yapmak söz konusu olduğunda hemen birleşirler.
…yaptığı iyiliklerin ona çok düşman
kazandırdığını biz zaten biliyorduk.
Kıskanç insanın (…) dostlarına ihanet
etmeye her zaman hazır olduğunu biliyordum.
Ekmek ve tuz Araplarda bağışlamanın ve
korumanın simgesidir.
…çocuğunun ona verdiği umutla gurur duyan
bir baba, onun olağanüstü yazgıları yaşamak için dünyaya geldiğini düşünür,
oysa çocuk büyür ve öteki insanlar gibi bir insan olup çıkar. (s. 25)
(Bektaş) Benim yolumu seçmiş insanlar, bir
şeyleri çok büyük çabalarla elde etmektense, bunlara sahip olmaktan vazgeçmeyi
yeğ tutar…
...iyiliklerini sana ait alanın duvarları
içine kapatmaktan sakın.
Dostlar, çöldeki seller gibidir…
Mecnun’un bu sözleri Hafız’ı çok etkiledi
(…) daha uzağa gitmekten vazgeçti.
Merak, tutkuların belki de en çabuk
eskiyenidir.
İçinde yaşadığın zamanın önüne geçip,
gelecek zaman içinde yaşamaya sakın kalkma!
Elini Fırat’ın suyuna iki kez
daldırabilirsin, ama bu hiçbir zaman aynı su olmayacaktır.
Böyledir işte zaman denen şey. (s. 53)
Le
voyage de Hafez
Türkçeleştiren: Aykut Derman
Yapı Kredi Yayınları
4. Baskı, Nisan 2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder