9 Mart 2017 Perşembe

Klasik Mantık: Mantığın Konusu ve Yöntemi

Mantığın Konusu ve Yöntemi

Mantık biliminin kurucusu Aristoteles, Organon adlı kitabında mantığın konularını ortaya atmış ve incelemiştir. Organon 6 kitaptan oluşur: Kategoriler, Önermeler, Birinci Analitikler, İkinci Analitikler, Topikler ve Sofistik Deliller.
Aristoteles için zihnin kanunları aynı zamanda varlığın da kanunları olduğu için metafizik ile yakından ilgilidir. Aristoteles mantığı, aklın ilkelerini özdeşlik, çelişmezlik, üçüncü halin olanaksızlığını temel alan iki değerli mantıktır.
Tasım, Aristoteles mantığının temelini teşkil eder.
Aristoteles’e göre “tümdengelim”, kesin ve zorunlu sonuç veren bir akıl yürütme yöntemidir.
Doğru akıl yürütme için önce bir kavram oluşturulur, sonra önerme kurulur ve bu önermeden çıkarım yapılır.
Akıl yürütme, bir önermenin başka bir önerme kullanılarak doğruluğunun ispat edilmesi işlemidir. Buna bağlı olarak klasik mantık üç alt kategoriye ayrılır;
1 – kavramlar mantığı
2 – önermeler mantığı
3 – çıkarımlar mantığı

Üçüncü yüzyılda yaşamış olan Ammonius Saccas, Organon’a yine Aristoteles’e ait olan Retorik ve Poetika ile birlikte Porphyrios’un İsoloji adlı eserini de eklemiştir.
İslam mantıkçıları bu dokuz kitabın her birini mantığın konusu kabul etmişlerdir.
16. yüzyılda Petrus Ramus mantığı bölümlendirirken terim, önerme ve çıkarımın yanına metot konusunu da eklemiştir.
19. yüzyıldan sonra yapılan çalışmaların yeni ve farklı argümanlar ortaya koymasıyla sembolik mantığın temelleri atılmıştır. Sembolik mantık, klasik mantığın modernize edilmiş versiyonudur.

Mantığın İlkeleri

Özdeşlik ilkesi
A, A’dır şeklinde ifade edilir. Bir önermedeki terim, yapılan işlem ve çıkarımlar boyunca hep aynı anlamı taşımalıdır. Bu sayede “ağaç ağaçtır, insan da insandır” önermelerine rağmen “öyleyse ağaç insandır” gibi bir çıkarımı doğru olarak kabul edemiyoruz.

Çelişmezlik ilkesi
A, A olmayan değildir.
Bir şeyin aynı zamanda hem kendisi hem de başka bir şey olamayacağını ifade eder. Zihin, birbiriyle çelişik iki önermeden birini kabul ederse diğerini reddeder. Yani bir insan hem dürüst hem de politikacı olamaz.

Üçüncü Halin Olanaksızlığı
A ile A olmayan arasında üçüncü bir seçenek yoktur.
Bir önerme ya doğru ya da yanlıştır. Bu ikisi arasında başka bir seçenek yoktur. Sembolik mantığın konu başlıkları ağırlıkla bu konu etrafında oluşur.

Yeterli Neden İlkesi
Yeterli neden olmadıkça hiçbir yargının değer ifade etmeyeceği düşüncesinden hareketle Leibniz tarafından ortaya atılmıştır. Bir önermenin yeteli nedeni başka bir önermedir. “Bütün politikacılar yalancıdır” dememize sebep olan önerme “politikaların değişen şartlar ve çıkarlara göre hareket etmektir” önermesidir.

Akıl Yürütme Yöntemleri
Herhangi bir akıl yürütmenin mantıksal geçerliliğini saptamak için öncelikle “ çıkarım” (tasım) biçiminde ifade edilmesi gerekir. Bir tasım en az iki öncül ve sonuçtan oluşur.

Tümdengelim (Dedüktif Akıl Yürütme)
Genelden özele ulaşan yöntemdir. Yani bir bilgi vermez. Biri tümel, yasa, yargı olmak üzere en az iki öncülden yola çıkılır. Çıkarımın doğruluğu yasa olarak temle alınan önermenin doğruluğuna bağlıdır.

Tümevarım (İndüktif Akıl Yürütme)
Öncüllerden hareketle tümel veya tikel bir sonuca gidilen çıkarımlardır. Önermeler sonuç için yeterli gerekçeyi sağlamaz. Yani sonuç önermesinin doğruluğu kesin değildir.

Benzetiş (Analoji)

İki önerme arasındaki benzerliklerden hareketle o önermeler arasında başka ortaklıklar olabileceği düşüncesine dayanır. Ortak özellikler ne kadar fazla olursa sonuç önermesinin doğru olma olasılığı da o kadar fazlalaşır. Analojide sonuç önermesinin doğruluğu hiçbir zaman kesin değildir. 

---
Klasik Mantık
Yazar: Prof. Dr. Semiha Akıncı & Prof. Dr. Hasan Ali Ünder
Anadolu Üniversitesi, Yayın Numarası: 2814
Ocak 2013, Eskişehir

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder