Gazanfer
İltar, Akın Temür - Doğu Karadeniz'de Antik Bir Yerleşim Aretias- Khalkeritis
Adası (Giresun Adası)
Giresun Adası, Doğu Karadeniz’de Antik Çağda
ve Ortaçağda yerleşime sahne olmuş tek adadır.
…ada Klasik Çağda Aretias, Roma
İmparatorluk Döneminde ise Khalkeritis Adası olarak adlandırılmıştır.
…ada üzerinde yoğun olarak Ortaçağ’a
tarihlenen kalıntılar bulunmaktadır (s. 11).
1204’te Kommenoslar Hanedanlığının Trabzon
merkezli yeni devleti kurmaları, bölgenin hızlı bir şekilde gelişmesine sebep
olmuştur.
M.Ö. 3. yüzyılda Apollonios Argonautlar’ın,
Altın Postu 7 aramak için çıktıkları yolculuğunu anlattığı eserinde (adada
yaşayan Amazonlardan söz eder).
Arrianus (…) adadan Ares Adası olarak söz
eder.
Antik Kaynaklar, bu küçük adaya, Grek
Dönemi’nde Ares, Roma İmparatorluk Dönemi’nde Khalkeritis Adası denildiğini;
Pharnakeia’nın hemen karşısında yer aldığını; Ares’e adanmış bir tapınak
olduğunu ve Amazonların burada siyah bir taşa tapındığını bildirmektedir (s.
14).
Yapılan yüzey araştırmaları sırasında
iskele, sur, Kybele kutsal alanı, kule yönetici yapısı, kilise ve şapel olmak
üzere 6 yapı kalıntısı tespit edilmiştir. İskelede yürütülen araştırmalarda (…)
kayaya oyulmuş halkalar ve çukurlar (gemi bağlama yerleri) tespit edilmiştir.
…günümüze ulaşabilen surların ise, Giresun
Kalesiyle birlikte 1806-1812 yıllarında Osmanlı-Rus Savaşı sırasında onarım
gördüğü bilinmektedir.
Kybele Kutsal Alanı adanın doğu kıyısında,
teknelerin bağlandığı alanın kuzey ucunda bulunmaktadır (s. 15).
(Adada ayrıca) 10.80 x 10.20 metre
ölçülerinde, 12 metre yüksekliğindeki kule yapısı (…) ve bir şapele ait olduğu
düşünülen kalıntılar bulunmaktadır (s. 16).
Kilise/Manastır kompleksinde yürütülen
kazılar sırasında toplam 128 mezar tespit edilmiştir.
Yapılan kazılarda elde edilen bulgular adanın
sivil yerleşim alanından daha çok dinsel bir merkez olarak kullanıldığını
göstermektedir.
---
İltar, Gazanfer – Temür, Akın. (2018), “Doğu Karadeniz'de Antik Bir Yerleşim
Aretias- Khalkeritis Adası (Giresun Adası),” Karadeniz İncelemeleri Dergisi, Sayı: 24 (s. 11-30)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder