Seda
Usta - Bulancak (Giresun) Yöresinde Yemek Kültürünün Doğal Çevre
ile İlişkisi -
özet
…yörenin yemek kültüründe doğal şartların
önemli bir yeri vardır.
İklim lahana, mısır, fasulye, bezelye,
kabak gibi sebzelerin tarımı için uygun koşullara sebep olmuştur. Bu durum yörenin
yemek kültürünün sebze ve bitki ağırlıklı olmasında etkili olmuştur. Sebze ve bitkilerden
mısır unlu çorba, dible, kavurma, mısır unlu kızartma, turşu gibi yemekler yapılmaktadır.
Balıkların genellikle tavada mısır unu ile
kızartması yapılır. Hayvansal gıda olarak en çok tüketilen ürünler; ayran,
yoğurt, çökelek peyniri ve tereyağıdır. Kışlık yiyecek hazırlığı olarak turşu
kurma, yiyecek kurutma yapılır.
(Kültür,
insanların hayatı yaşama biçiminin karakteristiğidir.)
Kültür birçok değerle etkileşim içinde
olduğu için dinamik bir yapıya sahiptir. Zaman içinde gelişen teknoloji,
ulaşım, haberleşme, internet kullanımı, ekonomik faaliyetler, eğitim durumu,
vb. etkenler bir yerdeki kültürel değerlerin değişmesine sebep olabilmektedir.
Kültür ile coğrafyayı birleştiren kültürel
coğrafya, kültür grupları ve toplumun mekânsal işleyişi bakımından ortaya çıkan
mekânsal çeşitlilikleri coğrafi bir yaklaşımla ortaya koymaktadır.
BULANCAK’IN
COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
Ortalama sıcaklığın en yüksek olduğu ay
23,0 ºC ile Ağustos, en düşük olduğu ay 7,2 ºC ile Şubat ayıdır.
Sahip olduğu akarsulardan en uzunu ve en
önemlisi kaynağını Karagöl dağlarından alan Pazarsuyu Deresidir (s. 8).
Karedeniz kıyıları boyunca uzanan etek
ormanları sürekli tahrip edildiği ve hayvan otlatıldığı için geniş yapraklı
ağaçlar çalı formunda kalmaktadır.
…kayın ormanları sahile yakın yerlerde başlayarak
1700 metreye kadar çıkar. Bu ormanlar, 500-1200 metre arasında ise ladinleri
bünyesine alan karışık ormanlar halinde bulunur (s. 9).
Bulancak 1934 yılında ilçe olmuştur.
Kentin en büyük mahalleleri İhsaniye ve
Bulancak mahalleleridir.
…sanayi faaliyetleri bakımından Giresun
ilinin en gelişmiş ilçe merkezidir.
Kentte tarım sektöründe çalışanların oranı
her geçen gün azalmakla beraber ailelerin ikinci gelirini fındık tarımı
oluşturmaktadır. Kentte fındığın yanı sıra fazla olmamakla beraber mısır,
baklagil ve sebze tarımı da yapılır (s. 16).
Bulancak ilçesinde özellikle yüksek
yaylalar kuşağı hayvancılığa uygun olmasına karşın girdi fiyatlarının
yüksekliği ve yoğun göç olayı nedeniyle hayvan sayısında sürekli bir düşüş
olmaktadır.
Hamsi, mezgit, istavrit, barbun, kefal,
lüfer, palamut en çok avlanan balık türleridir. Arıcılık bakımından da ilçe
Giresun ilinin en fazla gelişen ilçesidir. Arıcıların çoğu fındık bahçelerinin
ilaçlanması nedeniyle kovanlarını Erzurum, Kars, Sivas, Erzincan gibi illere
götürmektedir (s. 18).
Bulancak
Yemek Kültürü
Yeryüzü şekillerinin yemek kültürü
üzerindeki etkisi yemeklerde kullanılan malzemeler üzerinedir.
Doğu Karadeniz’de yükselti ile engebenin
fazla olması (…) insanların ovalardaki gibi tarım yapmasına olanak vermemiştir
(s. 19).
…tarlalarda fasulye (Phaseolus vulgaris),
karalahana (Brassica oleracea acephala), mısır (Zea mays saccharata), biber
(Capsicum annuum), patlıcan (Solanum melongena), domates (Lycopersicon
esculentum), salatalık (Cucumis sativus), marul (Lactuca sativa), maydanoz
(Petroselinum hortense), bezelye (Pisum sativum), patates (Solanum tuberosum);
elma (Malus domestica), armut (Pyrus communis), erik (Prunus domestica), kiraz
(Prunus avium), taflan (Prunus laurocerasus), töngel (muşmula) (Mespilus
germanica), limon (Citrus limon), mandalina (Citrus reticulata) yetiştirilmektedir.
…yemekte kullanılan su ile yemeğin lezzeti
arasında bir ilişki…
…şebeke suyunun daha kirli olduğunu söyleyen
yerel halk köy ve yayla suyu ile yapılan yemeklerin daha lezzetli olduğunu belirtmektedir
(s. 21-22).
Karalahana ise köy suyu ile daha çabuk
pişmektedir.
Mısır tarımının yaygın olarak yapıldığı dönemlerde
köylerde yaklaşık 5-6 değirmen bulunmaktadır (s. 22).
Yörede tüketilen sebzelerin çoğu yazın
yetişir. Bu sebzelerin kış mevsiminde de tüketimini gerçekleştirebilmek için
turşu kurma ve sebze kurutma işlemleri yapılır. Turşu kurma işlemi bu şekilde
başlamış olsa da artık bir gelenek haline gelmiştir.
Yiyecek kurutma ise geçmişten günümüze önemini
koruyamamıştır. Kurusu sevilen yiyecekler dışında yiyecek kurutma işlemi teknolojinin
gelişmesiyle yerini derin dondurucularda muhafaza işlemine bırakmıştır.
…yiyecek kurutma işlemi en sıcak ay olan
Ağustos ayında yapılmaktadır.
Kuruma işleminin süresi yiyeceğin kurumasına
bağlı olarak bir kaç gün ile bir kaç hafta arasında değişkenlik gösterir. Mısır,
fasulye gibi yiyecekler hem güneş altında hem de fırında kurutulmaktadır.
Yiyecek kurutma ve turşu yapımı dışında
konserve kurma, salça yapma, pekmez ve reçel yapma işlemleri sahip olunan ham
gıdanın mevsim atlatılarak tüketilmesini sağlayan diğer yöntemlerdir.
Pekmez çoğunlukla yörede yaygın olan elma,
amut, üzüm, töngel (muşmula), erikten yapılır. Reçel ise ister yörede yetişsin
ister pazardan alınsın istenilen her türlü meyveden yapılır. En çok yapılan
reçeller incir (Ficus carica), çilek (Fragaria vesca), ayva (Cydenia vulgaris),
elma reçelleridir (s. 24).
Bulancak Yöresinde sebze ağırlıklı, az
yağlı ve az baharatlı bir mutfak kültürü gözlenmektedir.
Sebze yemeklerinin çoğu yağ ve soğan ile
kavurmaya dayalıdır.
Yörede yetişmesi mümkün olan her türlü
sebzenin yemeği yapılmaktadır. Bunların başını karalahana, fasulye, bezelye,
kabak çekmektedir. Bu sebzelerin dışında doğada kendiliğinden biten; ısırgan
(Urtica dioica), mendek/baldıran (Aegopodium podagraria), hoşkıran (Amaranthus
retroflexus), galdirik (Trachystem onorientalis), melurcan/dikenucu (Smilax excelsa),
sakarca (Ornithogalum umbellatum), ezeltere (anason) (Pimpinella anisum) ve
mantar çeşitleri yörede en fazla tüketilen doğal bitkilerdir.
Yörede tarımı yapılan fındığın yemek
kültüründe baskın bir etkisi yoktur. Fındık daha çok tatlılarda kullanılmakta
ve çerez olarak tüketilmektedir (s. 25).
…yemek sofrasının vaz geçilmez yemekleri
arasında: Pancar (Karalahana) çorbası, fasulye ya da lahana turşu kavurması,
mısır ekmeği yoğurtlaması, ayran vd. yer almaktaydı.
Sütten yapılan yoğurt her gün sulandırılarak
ayran olarak tüketilmekteydi.
Dinin yemek kültüründeki şekillendirici
yönü…
Düğünlerde yapılan yemekler her zaman
yapılıp yenen yemekler olmadığı için değerliydi (s. 33).
Çeşitliliğin bu kadar azalmasının sebebi
insanların kolay olanı tercih etmesidir.
Yemek
Analizi
Bir yörede yaygın olarak yapılan yemeklere
bakarak o yörenin doğal şartlarıyla ilgili bilgi edinmek mümkündür. İnsanlar
yaşadığı çevrenin onlara sunmuş olduğu imkânlardan faydalanarak yemeklerini
yaparlar.
Pancar
(Karalahana) Çorbası, Döşemesi ve Sarması
Karalahanaya yörede pancar denilmektedir
(s. 35).
Serin iklimleri ve suyu seven bir kış
sebzesi olan Karalahana yörede yazın ve kışın yetiştirilmektedir.
(Elektriğin
bölgede yaygınlaşmasından önce) Köylerde karalahana kurutularak kışın
tüketilmiştir. Bu kurutma işlemi lahananın suda bir boğum haşlanıp daha sonra
ipe yahut tele asılarak gölgede bir hafta bekletilmesiyle
gerçekleştirilmektedir (s. 36).
Yapılan çorba tüketim süresinden önce
bitirilememişse dökülmez tekrar yiyebilmek için suyu süzülerek soğan ve yağ ile
tekrar kavrulurmuş. Kırık iğnenin bile değerinin olduğu yokluk zamanlarında
büyükler aç kalmamak için ellerinde bulunan nimetleri hiç bir şekilde zayi
etmemişlerdir (s. 37).
Fasulye
Kurusu Çorbası
Yörede hemen hemen herkes tarlasında
fasulye yetiştirmektedir. Mevsiminde tarladan taze toplanıp yemeği yapılan
fasulye hem turşusu kurularak hem de kurutularak mevsimi dışında da
tüketilmektedir. Fasulyenin kurutma işlemi iki şekilde gerçekleştirilir:
Fırında ve güneş altında. Fırında kurutulan yeşil fasulyeye Fırın kurusu fasulye
denir. Güneş altında kurutulan fasulyeye Gün kurusu fasulye denir (s. 39).
Dible
Yemekleri
Dible yemeğinin özelliği içine atılan
malzemelerin ince ince doğranmasıdır. Yörede her türlü sebzenin ve turşuların diblesi
yapılıp yenmektedir.
Pancar (Karalahana) ve fasulyeden başka baldıran
(mendek), galdirik, sakarca, melurcan (dikenucu), bezelye, fırın kurusu
fasulye, mantar, kabak, taflan turşusu, fasulye turşusu, kiraz turşusu ve
mantar turşusunun dible yemeği yapılmaktadır (s. 42).
Mısır
Ekmeği, Mısır Unu Yağlaşı ve Mısır Unu Helvası
Mısır bitkisi sıcak ve nemli bölgelerin
bitkisidir. Karadeniz Bölgesi sahip olduğu iklim özelliğiyle mısır tarımı için
idealdir (s. 43).
Un dışında mısırın öğütülmesiyle elde
edilen bir diğer ürün mısır yarmasıdır. Fırınlanmış unun el değirmeninde
öğütülmesiyle elde edilir.
El değirmeni geçmiş zaman için köylerde
herkesin evinde bulunmamaktadır (s. 46).
Mısır ekmeğinin pişirme yöntemleri geçmiş
zaman için çeşitlilik göstermektedir. Yaklaşık 50 yıl önce taş fırında,
pilekide, sac üstünde, küllü sacda mısır ekmeği pişirilmektedir. Bu usulle
pişirilen ekmeklerin tadı daha leziz bulunmaktadır. Zaman içinde evlerde
fırınların kullanılmaya başlamasıyla ve mısır ununun yerini buğdayın almasıyla
bu çeşitlilik azalmıştır (s. 47).
Isırgan
Çorbası ve Isırgan Yağlaşı
Fındık bahçelerinde, ormanlarda, dere
kenarlarında, evlerin ve tarlaların etrafında, yol kenarlarında kendiliğinden
bitmektedir.
Çalı
Çileği Çorbası ve Mendek Çorbası
…yaban mersini meyvesi çalı formunda
olmasından dolayı yörede Çalı çileği olarak bilinmektedir. Çilek pancarı ve
çileklik yörede kullanılan diğer isimleridir. Çalı çileğinin yaprağından çorba,
turşu; meyvesinden reçel ve pekmez yapılmaktadır.
Baldıran bitkisi yörede Mendek olarak
bilinmektedir (s. 53).
Sakarca
Tava
Yumrulu bir bitki olan sakarcanın,
çiçeklenmeden önce toplanıp kökü ile beraber yemeği yapılır.
Turşu
Kavurmaları
Turşu kavurması, Karadeniz’de Giresun, Ordu
ve Trabzon’da yaygın olarak yapılan Karadeniz yemek kültürüne ait olan bir
yemektir.
Turşusu yapılacak sebze yıkanıp isteğe göre
doğranır. Bir bidonun içine tuz ve sarımsak ile karıştırılarak konulur. Sirkeli
su ilave edilerek ağzı sıkıca kapatılır. Serin bir yerde muhafaza edilir.
Yaklaşık iki hafta kadar sonra turşu yenmeye hazır hale gelir. Beyaz lahana,
fasulye, biber, salatalık, acur, yeşil domates, pırasa, patlıcan, kabak,
galdirik, ezeltere, pezük\pazı kökü, çalı çileği\çileklik\çilek pancarı ve
melurcan turşusu yapılan sebze ve bitkilerdir (s. 57).
Kavurması yapılacak turşu bidonundan
çıkartılıp (…) yıkanır. Tuzunun çıkması için su içinde bir iki saat bekletilir.
Balık
Kızartmaları
Kuru
Yufka Böreği
Kuru yufka yörede özellikle Ramazan ayı
için yapılmaktadır.
Burma
Tatlısı, Şişko Tatlısı, Kelebek Tatlısı
Yörede şerbetli tatlılar deyince akla ilk
burma tatlısı, şişko ve kelebek tatlısı gelmektedir.
Burma tatlısına yörede burma börekte
denilmektedir. İncecik açılan yufkalar arasına fındık serpiştirilerek rulo
halinde sarılır. Sarıldıktan sonra iki ucundan ortaya doğru büzüştürülüp
dilimlenir. Tepsiye dizilip fırında kurutulur. Soğuduktan sonra şerbet
hazırlanıp üzerinde şerbet dökülür.
Şişko ve kelebek tatlısı yapılışı: Bu iki
tatlının yapılışı birbirine benzemektedir. Şişko tatlısı yağda yuvarlak
şekildeki hamurun kızarıp kızaran hamurun şerbete atılmasıyla yapılır. Kelebek
tatlısı da kelebeğe benzer şekilde kesilmiş hamurun yağda kızartılıp
kızardıktan sonra şerbete atılmasıyla yapılmaktadır (s. 63).
Kurutulmuş
Yiyecekler
Patlıcan, biber, kabak; üzüm, kayısı, incir
kurusu yapılan sebze ve meyvelerdendir.
Acı biber: Yörede en yaygın kurutulan
sebzelerden biridir. Ekim ayında tarladan toplanan kırmızı acı biberler iplere
geçirilerek evlerin önlerine, iplere, serendi altlarına asılarak ya da temiz
bir örtünün üzerine serilerek kurutulmaktadır (s. 64).
Kurutulan kara kabağın çorbası, diblesi
yapılmakta haşlanıp yoğurtla birlikte yenilmektedir.
Şalgam bitkisi yörede Höngül olarak bilinmektedir. Yörede Şalgam bitkisinin
kökü değil yeşil kısmı yenir.
Muşmula meyvesi yörede Töngel olarak bilinmektedir.
Pekmezler
ve Reçeller
Bulancak yöresinde elma, armut, üzüm,
töngel, dağ çileği, taflan, ayva, dut, incir, Trabzon hurması, erik ve kirazın
pekmezi yapılmaktadır. En yaygın olanları elma, üzüm, armut pekmezidir. İncir,
çilek, elma, ayva, vişne, töngel, kayısı, kiraz, üzüm, kavuk çileği, çalı
çileği, dut, erik, böğürtlen, portakal, şeftali, taflan ve mandalina reçeli
yapılan meyvelerdir. En yaygın olanları incir, çilek, ayva ve elmadır (s. 69).
---
Usta, Seda. Bulancak (Giresun) Yöresinde Yemek Kültürünün Doğal Çevre ile İlişkisi,
Yüksek Lisans Tezi, Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü,
Samsun
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder