5 Şubat 2025 Çarşamba

Alexander Dugin - Heidegger'le Karşılaşma: Yolculuğa Bir Davet

Alexander Dugin - Heidegger'le Karşılaşma: Yolculuğa Bir Davet

Martin Heidegger en üst düzeyde temel bir yazardır.

Heidegger, günümüz dünyasında, günümüz Rusya'sında yaşayan herkes için vazgeçilmezdir

 

Düşünen bir kişi her zaman bir nevi filozoftur. Bir filozof her zaman bir düşünce okuluna aittir

…özgünlük için çabalayanlar da felsefede uzun süre tutulamazlar; onların yeri pazardır.

 

Heidegger, Batılı Filozofların En Batılısıdır

Heidegger’i anlamak için, en azından bir Avrupalı olmak gerekir; Heidegger’in kendisi sürekli olarak Avrupa’da, Avrupa hakkında ve Avrupa için düşündüğünü, onu belirli bir tarihsel-felsefi ve medeniyetsel bütün olarak anladığını vurgular.

 

Kendimizi Avrupalı olarak düşünüyoruz ve bazı şeylerde onlara benziyoruz

Ancak felsefe farklılıkları vurgular: düşünce, işlerin durumunu aldatmanın veya manipüle etmenin en zor olduğu alandır ve bu alanda içimizde Batı Avrupalı'dan çok az şey vardır.

 

Heidegger'in felsefesi bir bakıma Batı düşüncesinin özünü oluşturur

 

Heidegger, bilinçli olarak önüne yeni bir felsefe dili, bir tür meta-dil kurma görevini koyar.

Bu yaklaşımın özü şunlardan oluşur:

Batı Avrupa felsefesi ve metafiziğinin (mantığı, grameri, örtük ontolojisi vb. ile) dil ve yapıları üzerindeki etkisini ortadan kaldırmada; yani, Batı Avrupa felsefesinin iki bin beş yüz yıllık tarihi boyunca geliştirdiği ve onayladığı meta-dil bağlamında felsefi terimlerin açıklanmasının reddedilmesi

 

Metafiziğe Giriş" adlı kitabında Heidegger, "Bugün Nasyonal Sosyalizm felsefesi biçiminde piyasaya sürülen şeyin, çağdaş insanlık ile küresel olarak belirleyici teknik arasındaki bağlantıların ve karşılıklılıkların anlaşılmasıyla ilişkili olan bu hareketin gerçeği ve büyüklüğüyle hiçbir ilgisi yoktur ve "değerler" ve "bütünlükler"in çamurlu sularında balıklardır

 

Anaksimandros, Herakleitos ve Parmenides, Sokrates öncesi düşüncenin muhteşem bir taşıyıcı üçlüsüdür; Platon ve Aristoteles, Yunan düşüncesinin en yüksek zirvesi ve sonraki tüm Avrupa felsefesinin ve kültürünün yaratıcılarıdır.

 

Heidegger'in felsefesi, Batı Avrupa felsefesi için açılmış bir ağıttır ve "bir şey vardı", "bir şey başladı" ve "bir şey sona erdi", "tamamlandı", "öldü" varsayımına dayanır

Heidegger, önce olana, sonra da artık olmayana, zira şu anda olan Batı Avrupa felsefesi değildir, Batı Avrupa felsefesine dönmeyi önerir. Heidegger'e göre, ikincisi Nietzsche ile son bulur. Heidegger'in kendisi sınırda, çizgide durur.

 

Heidegger'i anlamak için, düşüncesinin yukarıda belirtilen özelliklerinin bizi götürdüğü iki işlemi yapmayı öğrenmeliyiz. İlk olarak, dilini dikkatle dinlemeliyiz. Heidegger kavramlarla veya kategorilerle değil, kelimelerle düşünür. Fikirlerle değil, ilkelerle değil, temellerle değil, kelimelerin kökleriyle düşünür.

 

Heidegger için Avrupa ve Batı eşanlamlıdır ve kendi içlerinde "akşam" fikrini ifade eden belirli bir felsefi düşünce, tarihsel varlık ve kültürel yol biçimini belirtir. Heidegger şunu vurgular: "Avrupa bir akşam ülkesidir"

 

Heidegger, Batı Avrupa düşüncesinin son noktasıdır.

Heidegger, "Dilin başlangıcında bir şiir yatar" der. Dilin sonunda Martin Heidegger'in felsefesi yatar.

… 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder