8 Nisan 2020 Çarşamba

Agarta Yeraltı Uygarlığı


Agarta Yeraltı Uygarlığı

Atlantis’in bilge kişilerinin görüşlerine göre, büyük tehlikeden kaçmanın bir yolu da göç etmek, Akdeniz üzerinden doğuya doğru ilerleyerek Asya topraklarına varıp Dünyanın Damında koloniler kurmaktı.

Mahabharata Destanında, göklerde uçakların uçtuğu ve kentler üzerine tahrip edici bombaların atıldığı eski bir devirden bahsolunur.
Okyanus, Atlantis’i kapladığı zaman bundan kurtulan koloniler, yıkılmış olan İmparatorluğun hatalar mı tekrarlamaktan kaçınarak bir ütopya inşa etmek üzere ayakta bırakılmışlardı.

Nicholas Roerich’e, Çin Türkistan’ı ve Sinkiang’daki gezileri sırasında uzun yeraltı koridorları gösterilmiştir.

Kuzey Şamballa
Sibirya, Tunguska’da 1908’de yere çakılan kozmik uzay gemisi olayı
Csoma dö Köros (1784-1842), Tibet’teki Budizm geleneklerini inceledikten sonra Şamballa ülkesini Siri Derya Nehri’nin ötesinde, 45 ile 50 derece kuzey paralelleri arasında yerleştirmiştir.

Kızılderili mitolojisinde: Çakalın (Coyote) kendini kurtarmak için nasıl Shasta Dağı’nın tepesine kaçtığı anlatılır. Arkasından yükselen su, zirveye ulaşamaz. Çakal, kuru kalan tek yer olan tepede bir ateş yakar. Tufan yatışınca da afetten sağ çıkan birkaç kişiye ateşi getirir ve onların kültürel kahramanı olur.

Atlantis’in Tünel Sistemleri
Ekvator ve Peru'nun altında uzanan binlerce mil uzunluğunda devasa bir tüneller sistemi 1965'de Juan Moricz tarafından keşfedilmiş

İspanya ile Fas arasında, otuz millik bir bölümü incelenmiş olan, muazzam bir tünel uzanmaktadır. Birçok kişi, Avrupa'da bu bölge dışında bulunmayan ‘Berberistan Maymunlarımın, Cebelitarık’a bu yoldan geçmiş olabileceklerine inanmaktadır.

Efsanelerden birinin dediğine göre bu tüneller, Afganistan içlerinde bir yerde, ya da Hindu Kuş bölgesinde bulunan ve tufan öncesi nesilden gelen bir yeraltı dünyasına uzanırlar... Burasının bir ismi de vardır —Agharti.

Tibetliler tünellerin kentler olduğuna inanırlar. Bunların sonuncusu, muazzam bir afetten sağ kalanlara halâ daha sığmak vazifesi görmektedir.

Agarta ve Ufolar
Essa-3 uydusunun 6 Ocak 1967 tarihinde ve Essa-7'nin de 23 Kasım 1968’de çektiği fotoğraflar, Kuzey Kutbu’nda yer alan bir deliğin varlığım açıkça göstermektedirler sanki…

Çiçero’nun belirttiğine göre Etrüksler, Tages adında bir İlâhi Varlık tarafından eğitilmişlerdi.

Agarta ve Şamballa’nın Gizemi
Agarta, Himalayaların altında bulunduğu söylenen ve Büyük İnisiyatörler ile Dünya’nın Efendileri’nin bu çağda içinde yasadıkları gizemli bir Yeraltı Krallığındır.

Geleneksel olarak Agarta’nın dört girişi vardır: Bir tanesi Gize’deki Sfenks’in pençeleri arasında, diğeri Saint-Michel Tepesi’nde, bir üçüncüsü Broceliande Ormanındaki bir yarın içinde ve ana kapı da Tibet’teki Şamballa’dadır.

Argha; uzun bir gemi, ve buradan türetilen Agarta: bir yeraltı mabedi anlamına gelir.

Pisagor’un bir öğrencisi olan Zalmoxis
Herodot’un onun hakkında tuhaf bir hikâyesi vardır:
«Yerin altında inşa edilmiş bir evi vardı. Trakyalıların gözleri önünde kaybolarak aşağıda kendi inzivasına çekildi ve üç yıl orada kaldı…”

Şehname’deki bir hikâye, Dünyanın Efendisi olan Tahmuras’ın oğlu Jam ya da Yima’nın, kendi halkının en safkanlıları ile çevrili olarak «Vara» adı verilen bir yeraltı kalesinde her zaman nasıl yaşadığını tarif eder.

Bilim Araştırma Merkezi, 1978


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder