18 Nisan 2020 Cumartesi

Barış Pehlivan & Barış Terkoğlu - Metastaz


Metastaz
(Sayfanın içeriği özet mahiyetinde notlardır)
 
Önsöz
2000’li yıllar FETÖ-AKP ittifakının eski sistemi yıkıp yenisini kurduğu dönemdi. 2010'larda ise yolların ayrıldığım görüyoruz.
…pek az kişi, hali hazırda kurulmakta olan düzeni tarife girişti.
Zenginlerin suç işlediği ancak yoksulların yargılandığı bu düzeni tastamam nasıl anlatabiliriz?
"Paralel" diyorlardı; devletin içinden çıkan koca boşluğa FETÖ'nün gölgesindeki başka tarikatları doldurdular.

FETÖ'yü en çok kansere benzetiyorlar. Organda kontrolsüz çoğalıyor. Bünyeyi esir alıyor. Tedavi için ise hastalıklı doku kuşatılıp büyümesi durduruluyor ve ortadan kaldırılıyor.
Metastaz diyoruz, kanserli hücrenin sıçramasını anlatıyor. Durdurulamayan hastalıklı yapı kendisine yeni bir organ buluyor. Vücudu apansızca yakalıyor.
FETÖ'ye İlaç diye bu kez önümüze tarikat düzenini koydular. Örgüt hem bu yeni "paraleller"e tutunarak hayatta kaldı, hem de kanserli yapı kendisini yenileyerek eski hastalıkları başka biçimlerde üretti.
"Çöküş"ü anlatıyoruz. Ancak bu kitabı, daha ileride yeniden kuruluş için yazdık.

1.BÖLÜM
Zikr-i Hafi

2014-2016 arasındaki, yani sadece 2 yıl içindeki polis alımı, tüm Cumhuriyet tarihinde görülmeyen büyüklükteydi.
Ve onların büyük çoğunluğu, Menzilcilerden Süleymancılara, Kurdoğluculardan Yazıcılara kadar geniş bir ağa aitti.

Nakşı tarikatlar "zikr-i hafi", yani "gizli zikir" diye adlandırılan yöntemle "vird" çekerken, Kadiriler ve Rufailer "açık zikir" yapıyor (s. 18).

2.BÖLÜM
AKP'li Bakandan Menzil Şeyhine İstihare Ricası
Menzil: Nakşibendiler'in Halidiyye kolundan olan cemaat, Şeyh Abdulhakim Hüseyni'den, Muhammed Raşid Erol'a ve son olarak bugünkü lideri olan Abdulbaki Erol'a uzanıyor
Semerkand Yayınlan, Beşir Demeği ve TÜMSİAD isimli işadamları Örgütü Cemaat'e ait.

AKP'li eski Milletvekili Hüseyin Besli "ismini palazlandığı şehirden, Adıyaman / Menzileden alan bir yapının özellikle bir bakanlığımızda neredeyse bütün pozisyonları kendi mensuplarıyla doldurmasına dikkat çekmek istedim" demişti (Hüseyin Beşli, "'Bana ne?' demeden", Akşam, 10.11.2016).

…yeni Sağlık Bakam Fahrettin Koca'nın İskenderpaşa Cemaatinden olduğu hatırlanırsa, bakardık tarikat savaşlarına gebe gibi...

2008: Dr. Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 3 günde 27, bir ayda ise 49 bebeğin öldüğü ortaya çıktı.

Türkiye Cumhuriyeti'nin, kendisi de çocuk hastalıkları uzmanı olan Sağlık Bakam, bir cemaat liderine "bir istihareye yatar mısınız" ricasında bulundu (s. 27)!

15 Temmuz'dan sonra, Birçok AKP’li belediye, evlenenlere "Aile Saadeti" isimli kitabı veriyordu.
Kitapta kadınların nasıl dövüleceği anlatılıyordu. "Sopa, demir gibi tehlikeli bir alet kullanılmayacak" ya da "dövme halkın içinde değil, gizli ve kendi evinde olacak" şeklinde, açıkça dayağın usulleri bir dizi kuralla anlatılıyordu. Menzilci şeyhlerin kadınlara dayak tavsiyelerine, bizzat devlet eliyle uymaya çağrılıyordu (s. 33).

3.BÖLÜM
Her Taşın Altından Çıkan Menzilci Hakim
"Ben Robin Hood'um, zenginden alıp fakire veriyorum. Bizim cemaatimiz bu tür iyi işler yapıyor."
Sulh Ceza Hâkimi Hasan Akdemir, almak istediği rüşveti böyle gerekçelendirdi.

4.BÖLÜM
Tarikatlara Teslim Edilen Devlet
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla, Emniyet bir rapor hazırladı. 2017 yılma ait rapor, "FETÖ Silahlı Terör Örgütü Emniyet Mahrem Yapılanması" adım taşıyordu.
…tamamı 383 sayfa olan raporu okursanız, bir gizli örgütün çalışma ilkelerine dair çok şey öğrenebilirsiniz.

Fethullahçılar, son yıllarda deşifre olmamak adına gizlenmenin yeni bir yolunu bulmuştu. Polisin "diğer oluşumlar içine sızma" ifadeleriyle özetlediği yöntemde; "diğer oluşumlar"a da "renk" deniyordu. Örgüt belgelerinde "neler renktir" sorusuna Fethullahçıların yanıtı şöyleydi: "Tarikatlar (Nakşi- Kadri- Halveti vs.), Cemaatler (Nur Cemaatleri- Erenköy- Çarşamba- İslamoğlu Cemaati vs.), Partiler (AKP)”
…yakalanmamak için başka tarikatların toplantılarına katılıyorlar, onlara himmet veriyorlar, başka gruplara karışarak "hizmet" dedikleri asıl yapılanmayı renklendiriyorlardı. AKP'deki üyeleri "en Reisçi", muhalif görünenleri ise "Atatürkçülük kisvesinde" olabiliyordu.
Bugün, devlet içerisinde "Okuyucular"dan "Yazıcılar"a sadece Nur kökenli 10'un üzerinden gruptan söz ediliyor. Nakşibendiliğin kollarını eklediğinizde her cemaatin kendi havuzunu oluşturduğu bir devlet yapılanması ortaya çıkıyor (s. 61).

2004 MGK'sında askerin FETÖ'ye karşı eylem tekliflerini uygulamadıklarını itiraf eden AKP yönetimi, 12 yıl sonra 15 Temmuz'a zemin hazırlayan ortamı yarattı.

Cübbeli Ahmet Hoca lakabıyla bilinen Ahmet Mahmut Ünlü'nün hapisteki ziyaretçisinin Adil Öksüz olduğunu kaçımız hatırlıyor?

2018 yılının Ocak ayı
Bitlis Valisi İsmail Ustaoğlu, İl Jandarma Komutanı Albay Erhan Demir ve Emniyet Müdürü Yaman Ağırlar ile birlikte Said Nursi'nin doğduğu Hizan ilçesine bağlı Nurs Köyü'nü ziyaret etti.
Said Nursi'nin köyünü, kısa süre önce İçişleri Bakam Süleyman Soylu da ziyaret etmişti (s. 63).

Hanefi Avcı: 18 Nisan 2016 tarihinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına bir suç duyurusunda bulundu. 7 sayfalık dilekçesine ek olarak, "Milli Damar"ın liderinin, yöneticilerinin, üyelerinin ve örgüt ile irtibatta olan teyide muhtaç kişilerin isim listesini "kapalı zarf" içerisinde savcılığa sunmuştu.

(Hanefi Avcı, Milli Damar’ı anlatıyor): Gülen Cemaati'nin içindeydiler. Ta ki 2000'lerin ortalarına kadar... İddia o ki, Cemaat'te bir bölünme yaşandı ve bugün kendilerine "Milli Damar' diyen küçük bir ekip ayrıldı. Cemaat onlara ciddi bir operasyon yapmadı ama izlemeyi de bırakmadı.
Liderleri C.A. adlı biri. Eski bir istihbaratçı olduğu söyleniyor.

Hanefî Avcı'nın iddialarına en büyük tepkiyi Yeni Şafak'ın vermesi dikkat çekmişti.
Daha da çarpıcısı, Yeni Şafak'taki haberde, Hanefi Avcı'nın
Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Bürosu Savcısı Tekin Küçük'e "kapalı zarfla" verdiği şüpheli ve tanık listesinin de açık şekilde yayımlanmasıydı. Bu ne anlama geliyordu?
Hanefi Avcı şöyle yanıt verdi:
Bu, Milli Damar soruşturmasının kapatılacağı anlamına geliyor. Artık hem şüpheliler hem de tanıkların ismi deşifre oldu. Şüpheliler önlemini aldı, tanıklar da artık konuşmaz (s. 67-68).

Milli Damar dosyası, 15 Temmuz darbe girişiminden sadece 3 hafta sonra kapanır…

…devlet ve tarikatlar denilince bugünlerde en önde gelen grup, kuşkusuz İskenderpaşa Cemaati (…) mensubu oldukları Hakyol Vakfı nedeniyle "Hakyolcular" olarak da anılıyor

Ankara Demetevler'de kurulan Öz Elif Sitesi: yolu siteden geçenler
Recep Tayyip Erdoğan, eski Diyanet İşleri Başkam Mehmet Görmez, MİT Müsteşarı Hakan Fidan (kızkardeşi nedeniyle), eski Kültür Bakanı şimdinin AKP sözcüsü Ömer Çelik, yıllarca Tayyip Erdoğan'ın danışmanlığını yapan milletvekili Mücahit Arslan, Kanal 7'nin en üst düzey yöneticisi Zekeriya Karaman ile eski RTÜK Başkam Zahit Akman, AKP'li bakanlar Fikri Işık, Numan Kurtulmuş, Emrullah İşler... / s. 76

5.BÖLÜM
Yazıcılar'ın Mektubu
NATEK dosyası (s. 81 vd.)

6.BÖLÜM
Selfie Borsası
Eyüp Ensar Çelik'in fotoğrafları…
Büyük gürültüyle başlayan, ama sonra titizlikle kapatılan Bursa'daki FETÖ Borsası dosyasında tutuklananlar birer birer tahliye ediliyor (s. 103)

7.BÖLÜM
"Hesap Verecekler" Diyenlerin Hesabı Kesildi
Manisa'nın Cumhuriyet Başsavcısı Akif Celalettin Şimşek: “…Herkes, bugüne kadar bu ülkeye ihanet eden kişilerin İçerisinde yer alan, bunlara destek olan, bunların suiistimallerine göz yuman, karşılarında bize saldıran herkes hesap verecek…”

Bülent Arınç, "FETÖ ile işbirliği yapan herkes hesap verecek" diyen Başsavcı'nın görevden alınması için çağrı yaptı (s. 106)

Temmuz 2017'de Manisa Başsavcısı Akif Celalettin Şimşek, Ekim 2017'de ise Manisa'daki FETÖ soruşturmalarını yürüten sava Kazım Özsoy görevlerinden alındı.

Yeni Manisa Başsavcısı kim oldu… Eyüp Ensar Çelik'le fotoğrafları çıkan Ahmet Çiçekli!

8.BÖLÜM
Para Nereye Aktı
Rahip Brunson'un tutuklanmasına neden olan en önemli suçlama FETÖ imamı Bekir Baz ile görüştüğü iddiasıydı (s. 120-121).
(Hâlbuki 2014 yerel seçimleri için çalıştığı dönemde AKP’nin adayı Binali Yıldırım da Bekir Baz ile görüşen isimlerdendi)

9.BÖLÜM
Bu Dosyada Yok Yok
(Recep Ercan Keskin)

10.BÖLÜM
Bilal Erdoğan'ın "Dokunulmaz" Ortakları
Bilal Erdoğan, Aile Bakanlığına bağlı Darülaceze'de idare meclisi üyesi olmuş
Abdülhamit Osmanoğlu da aynı mecliste göreve başlamış
İbni Haldun adına açılan üniversitede de o karşınıza çıkıyor
İslam Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı mütevelli heyeti üyesiymiş
TÜRGEV, TÜGVA, YETEV, Kartal Eğitim Vakfı, İnsan ve İrfan Vakfı, İlim Yayma Vakfı gibi Milli Eğitimce ilişkili birçok kurumda o var
Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesini fiilen yöneten vakfın kurucular kurulunda var
Malezyalı milyarder Syed Mokhtar Albukhary'nin 200 milyon dolara kendi adına kurduğu üniversitenin mütevelli heyetinde de
Bosna Hersek Uluslararası Saraybosna Üniversitesinde bile karşınıza çıkıyor
Johns Hopkins Üniversitesinin İtalya'daki merkezinde 12 yıldır burslu doktora öğrenciliği yapıyor
Okçular Vakfının mütevelli heyetinde o var
Dünya Etnospor Konfederasyonu Yönetim Kurulu Başkanı
Denizcilikten hediyelik eşyaya, kozmetikten kuyumculuğa kadar çeşitli alanlarda şirketleri vardı…
İstanbul'un büyük AVM'lerinde Gülhane Döner gibi bazı restoranlar bile, sahibi olduğu Doruk Izgara şirketi sayesinde onundu.

TUSKON davası İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülüyordu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tehdit edildiği toplantıda en önde oturan Gür, o toplantıdaki birçok ismin aksine sanık olmadı.

Mehmet Gür'ün ortağı olduğu şirketlerden biri Ortadoğu Proje Geliştirme İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi (s. 158)
(Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan, kardeşi Mustafa Erdoğan ve eniştesi Ziya İlgen'e ait BMZ (Bilal-Mustafa-Ziya) Grup da mezkur şirketin ortaklarından)

Erdoğan tehdit edildiği şuada ayağa kalkarak çılgınca alkışlayan bir isim daha vardı: Mehmet Ata Ceylan.
Ortadoğu Enerji Grup Başkanı, yani, Erdoğan'ın ortağının holdinginde yöneticiydi.

Atasay Kamer
1995 yılında kurulan Atagold Kuyumculuk Tic. A.Ş.’nin yüzde 50'si Cihan, Atasay, Çiğdem ve Simay Kamer'e aitti. Diğer yüzde 50 ise, yakın zamana kadar Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan ile Burak Erdoğan'ın eşi Sema Erdoğan arasında eşit paylaştırılmış durumdaydı.

"17.03.2016-21.03.2016 tarihleri arasında Adil Öksüz ile birlikte yurt dışına giriş-çıkış yapan kişiler" (…) arasında kim vardı dersiniz? Atasay Kamer (s. 160)!

11.BÖLÜM
Herkes Eşittir, Ama TUSKON Yöneticileri Daha mı Eşittir?
Colin's ve Loft markalarının da sahibi Eroğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Eroğlu
Mahmutpaşa'da esnafken FETÖ ile tanıştı
16 Ağustos 2016'da iş adamları operasyonunda gözaltına alındı ve serbest bırakıldı.

İsmail Hakkı Kısacık: TUSKON'da Yönetim Kurulu üyesi

"Her ayrıcalığın bir vergisi vardır"
Emerson.

12.BÖLÜM
Ülker'in FETÖ ile İmtihanı
FETÖ'nün en büyük gelir kaynağı olan kurumlar; Kaynak Holding, Koza-İpek Holding ve Asya Katılım Bankası, yani Bank Asya idi.
O dönemki adıyla Asya Finans, 24 Ekim 1996 tarihinde açıldı. Kurdele kesimine Tansu Çiller "den Recep Tayyip Erdoğan'a, Abdullah Gül’den elbette ki Fethullah Gülen'e kadar birçok kritik isim katıldı.

Ülker Grubu 1944 yılında kuruldu.
Kuran, aslında Asım Berksan'dı. Askerden gelen kardeşi Sabri'yi kurduğu işe ortak etmişti.
İki kardeş, 26 Ağustos 1954 tarihinde verilen kararla soyadlarını "Ülker" yaptı.
13 Mart 1987 günü, ağabey Asım Ülker kurucusu olduğu Ülker Grubu'ndan istifa etti.
Gün geldi...
Ülker'in kurucusu Asım Ülker'in oğulları, gelinleri ve hatta torunları FETÖ'nün Bank Asya'sının A Grubu imtiyazlı ortakları arasında oldu

30 Kasım 2013 - 24 Aralık 2014 arasında, Yıldız Holding'in Bank Asya'daki hesaplarında 90 milyon 825 bin TL artış vardı. Bu rakam FETÖ'ye dair yapılan soruşturma ve dava dosyalarında yer aldı.

Yıldız Holding'in FETÖ'nün en önemli kurumlarından Kaynak Holding ile ortak arsası vardı!

Sabri Ülker 2001 yılında Faisal Finans'ı aldı, adını Family Finans'a çevirdi.

Ülker Grubu, özellikle 15 Temmuz'dan sonra sermayesini yurtdışına kaçırmakla suçlandı.

13.BÖLÜM
İdolü Gülen Olan Patronun Kurtuluşu
15 Temmuz gazisi Sabri Ünal o gece sağ çıkmayı başardı. Birinciden hasarsız kurtuldu ama İkincinin paletleri kol ve bacağına denk geldi. Uzun süre hastanede yattı ve hayata döndü.
AKP Sözcüsü Ömer Çelik çıkıp 15 Temmuz mağdurları için toplananlara "vatandaşlarımızın yaptığı cüzi bir yardım" ifadelerini kullanmıştı.
Sabri Ünal: Gazi kimliğini, gazi madalyasını, seyahat kartım iade etti.

Fethullahçılarla çocukluktan tanışan, Pensilvanya'ya defalarca Gülen'i ziyarete giden, FETÖ'nün çağrısıyla açtığı üniversitesi ve vakfı 15 Temmuz'un ardından kapatılan, AKP-FETÖ kavgasının ardından Star gazetesini elden çıkarıp Zaman gazetesine ortak olan Tamince'nin yargıdan "tertemiz" çıkması herkesi şaşırtmıştı.

14.BÖLÜM
TRT'nin Şahin'ine Nasıl Kanat Gerildi
İbrahim Şahin 2007-2014 yıllan arasında TRT Genel Müdürü olarak görev yaptı. TRT den ihraç edilen FETÖ'cü 435 personelin 368'i, yani yüzde 84'ü, onun döneminde kuruma alındı.
Ahmet Davutoğlu'nun Başbakanlığı döneminde TRT Genel Müdürlüğünden alındı.

İbrahim Şahın: "TRT’ye personel alımında tek başına yetkim bulunmuyor. Devletin genel politikası çerçevesinde yönetim kurulu kararı ve bağlı olunan bakanlığın uygun görüşü veya muvafakati ile atımlar gerçekleşti"
İbrahim Şahin'in "devletin genel politikası" derken ne demek istediği açıktı; "bağlı olunan bakanlık" diye isim vermediği kişi ise kuşkusuz Bülent Arınç'tı. Zira, Şahin'in genel müdür olduğu uzun yıllar TRT'den sorumlu Başbakan Yardımcısı Arınç'tı (s. 195).

21 Haziran 2017. Samsun Valisi İbrahim Şahin, Bakanlar Kurulu'nca yayınlanan valiler kararnamesiyle merkez valiliğine alındı.

15.BÖLÜM
FETÖ'nün Kurtarıcısı Yargıtay'ın Başında
Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit
Fethullah Gülen hakkında 2008 yılında beraat kararı vererek, onun önünü açanlardan en Önemli isim, bugün Yargıtay Başkam olan İsmail Rüştü Cirit’ti

2000 yılında Gülen’e terör soruşturması başlatan, Cumhuriyet Savası Nuh Mete Yüksel, kaset kumpasıyla bertaraf edildi (s. 203).

Yüksel'den sonra davayı kaldığı yerden sürdüren Savcı Hamza Keleş, adı Ergenekon kumpasına karıştırılacaktı.

Ankara 2 No’lu DGM, 10 Mart 2003 tarihinde (Gülen davasında) "hükme bağlanmasının ertelenmesi" kararını verdi.

Gülen'in ABD'den terör faaliyetinde bulunamayacağı kararını veren Mahkemenin Başkanı Hüseyin Eken bugün Yargıtay 11. Ceza Dairesi Başkanı (s. 204)

5 Mayıs 2006'da 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun "terör tanımı" başlıklı 1. maddesinde yapılan değişiklik ile, terör örgütü tanımına cürüm işleme ve silahlı eylem şartı getirildi.
…o dönemde "silahsız terör Örgütü" tanımının tekliften çıkarılmasını bizzat FETÖ istemiş, çıkarılması İçin Erdoğan da mücadele etmişti.

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi 5 Mayıs 2006'da oybirliği ile Gülen için "erteleme" kararını bozarak, "beraat" kararı verdi.

2006 karan, Gülen'i Önce "silahsız" sonra "suçsuz" ilan ederek aslında "paralel devlet yapılanmasının hukuken önünü açıyordu.

Sava İlhan Cihaner'e, Erzincan'da kurulan Ergenekon kumpasında karşımıza İsmail Rüştü Cirit çıkıyor

İsmail Rüştü Cirit’e dair deliller sıradan bir vatandaşta olsa, sizce bugün nerede olurdu?
Yanıtınızı duyar gibiyiz. Ama o bugün, en tepede Türk yargısını yönetiyor (s. 216).

16.BÖLÜM
Diyanet'in Başının Saklı Geçmişi
15 Temmuz darbe girişiminde Akıncı Üssü'nde yakalanan Gülen'in dizinin dibinde yetişmiş Öksüz, nasıl olduysa aynı gün serbest kaldı
…dönemin Başbakanlık Müşaviri Ali İhsan Sarıkoca'nın bile Öksüz'ün gözaltında olduğu Kışla Jandarma Karakolu'na gelerek Adil Öksüzle görüştüğü ortaya çıkmış,

Ali Erbaş
Adil Öksüz'le aynı dönemde Sakarya Üniversitesinde görev yaptı.
FETÖ'nün sembol isimlerinden Suat Yıldırım, KADİP'in (Kültürlerarası Diyalog Platformu) yönetim kurulu başkanıyken, Ali Erbaş da yönetim kurulu üyesiydi.
Erbaş, FETÖ lideri Fethullah Gülen'in onursal başkam olduğu Gazeteciler ve Yazarlar Birliği'nin her yıl düzenlediği Abant Toplantılarının da katılımcıları arasındaydı.

Adil Öksüz'ü 1994 yılında, üniversiteye alan ve okulda himaye eden isim eski Dekan Prof. Dr. Suat Yıldırım'dı.
Diyanet İşleri Başkam Erbaş işte bu fakülteden çıktı. Suat Yıldırım'la hem okulda, hem FETÖ kurulularında beraber çalıştı.
Ve tabii Adil Öksüz’le de.

Nedense Diyanet'in başına geçeceği düşünülen isimler, hep Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden çıkıyor

FETÖ'nün "Alevi imamı" olduğu belirtilen isim, Osman Eğri.
Çorum'daki Hitit Üniversitesi Rektör Yardımcısıydı,

17.BÖLÜM
Gülen'in Kasetleri: Fethullah Zengin Sever
(Gülen’in ses kayıtlarında ismi geçen elemanlar)

…söz konusu ses kayıtları bizzat devlet imkânları kullanılarak kaydedildi ve devletin arşivinde bulunuyor.
Diyaloglar en çok da FETÖ sermayesinin işleyişine dair ipuçları veriyor.
Gülen'in zenginleri, TÜSÎAD sermayesi olarak bilinen İstanbullu sermaye ile ortak olmaya, onların partnerliğini yapmaya çabalıyor. İstanbul sermayesi de Gülen'in kitabının olmasa da kılıcının önünde eğiliyor.
Gülen'in önünde eğilen zenginler bir savanın önünde eğilmek zorunda kalmadılar.
Bu da AKP’nin temsil ettiği sınıfı bize hatırlatıyor (s. 252).

Kırmızı Kedi Yayınevi, 2019


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder