Herman Melville – Kâtip Bartleby
Yaşını başını almış bir adamım.
Bartleby hakkında bildiğim tek şey (…) gözlerimin onda
gördüğüyle sınırlı.
Hayatı kolay tarafından yaşamanın, en iyi yaşama biçimi
olduğuna körü körüne inanmış bir adamım.
En önemli özelliğim sağduyu ve sistem…
Öfkeye kapıldığım az görülür.
Eski işim (…) mühürdarlık bürosunu aldıktan sonra epey
artmıştı.
Eleman almam gerekti.
…derli toplu giysisiyle, acınası bir saygınlık ve koyu bir
umutsuzluk içindeydi! Gelen Bartleby idi.
Gece gündüz çalıştı.
Kendisinden ne istediğim hızlıca anlattım: benimle birlikte
küçük bir belgeyi kontrol edecekti.
Bartleby, “yapmamayı tercih ederim,” dediğinde yaşadığım
şaşkınlığı, yo, dehşeti bir düşünün. (s. 21)
Azimli bir insanı pasif diremiş kadar çileden çıkaran bir
şey yoktur.
Benim işime yarıyor. Onunla geçinebilirim.
Günler geçtikçe Bartleby’ye epeyce alıştım.
Pazar sabahı (…) büroma uğramaya karar verdim.
…anahtarı kilide sokunca içeriden sokulu bir şeyin anahtara
engel olduğunu anladım.
Şaşırdım.
(Bartleby) üstü başı dökülüyordu, sakince özür diledi
benden, ama çok meşguldü, öyle söyledi ve – o anda beni içeriye almamayı tercih
ediyordu.
Bartleby’nin burayı evi gibi kullandığı anlaşılıyordu.
-
Nerede doğduğunuzu
söyler misiniz bana?
-
Söylememeyi tercih
ederim.
-
Bana kendiniz hakkında
herhangi bir şey söyler misiniz?
-
Söylememeyi tercih
ederim.
Nedense son zamanlarda, olur olmaz yerde gayriihtiyari bu
‘tercih etmek’ sözünü kullanır olmuştum.
Ertesi gün Bartleby’nin bir şey yapmadığını fark ettim. Neden
yazmadığını sorduğumda artık yazı yazmamaya karar verdiğini söyledi. (s. 45)
Acıyordum ona
Sonunda, işimle ilgili acil durumlar öteki düşüncelerimi
gölgede bıraktı.
Bartleby’ye altı gün içinde bürodan kayıtsız şartsız
ayrılması gerektiğini bildirdim.
Verdiğim süre sona erdiğinde paravanın arkasına baktığımda
ne göreyim: Bartleby yerli yerindeydi.
…gitmek zorundasınız dedim.
“Gitmemeyi tercih ederim,” diye yanıt verdi.
Gitmemiş
-
Buradan gidecek misiniz?
-
Buradan ayrılmamayı
tercih ederim.
…
-
Bürodan ayrılmamanızı
destekleyecek herhangi bir şey yapacak mısınız?
Hiç konuşmadan inzivasına çekildi.
Kâtiple yaşadığım sorunların dünya kurulalı beri bana
yazgılı olduklarına ikna oldum.
Bartleby (…) …takdiri ilahi tarafından bana gönderilmişti.
(s. 56)
…dar görüşlü kişilerin bitmeyen uzlaşmazlıkları, sonunda
daha yüce gönüllü olanların en iyi kararlarını bile yıpratır.
Ondan kurtulmalıyım; gitmeli. Ama nasıl?
O benim yanımdan ayrılmayacağına göre ben onun yanından
ayrılmalıyım.
Belirlenen günde (…) her şey birkaç saat içinde taşındı.
Hoşça kalın Bartleby
…bir yabancı beni ziyarete geldi.
Orada bıraktığınız adamdan sorumlusunuz.
Mal sahibi (…) onu bürosundan dışarı attı ama adam şimdi
binadan ayrılmıyor.
Bartleby ile ilgisi olabilecek en son kişi ben olmama rağmen
bu insanlar beni ondan sorumlu tutuyorlardı.
Birkaç gün şehrin kuzey bölgelerinde dolaştım.
Yeniden büroma döndüğümde… …bir not buldum.
Bartleby’nin serserilikten tutuklanıp Tombs’a gönderildiğini
bildiriyordu.
Zavallı Bartleby’yi duvarın dibinde buldum.
Uykuda gibiydi.
Elini tutunca kolumdan yukarı, sonra belkemiğimden ta
ayaklarıma kadar soğuk bir ürperti dolaştı.
Bartleby, Washington’daki Sahipsiz Mektuplar Bürosu’nda
düşük dereceli bir memurmuş ve yönetim değişikliği olunca işine aniden son
verilmiş.
…sahipsiz mektuplarla uğraşmak (…) umutsuzluğu arttırmaz da
ne yapar?
Ah Bartleby! Ah insanlık! (s. 75)
Türkçeleştiren: İlknur Özdemir
Kırmızı Kedi Yayınları
Mayıs 2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder