1 Mayıs 2025 Perşembe

Antik Roma'da Ev Yaşantısı - Notlar

Canan Kara - Antik Roma'da Ev Yaşantısı - Notlar

Yüksek Lisans Tezi, Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Samsun, 2019

 

Tez üç bölümden oluşmaktadır.

İlk bölümde, Antik Roma şehrinin genel manzarası ele alınmış ve Roma evlerinin mimari tipolojisi (villa, domus ve insula) incelenmiştir.

İkinci bölümde, ev mimarisinin özel alanlarını oluşturan mekânlara, odalara ve eşyalara değinilmiştir. Bu bölümde ayrıca ev kölelerine (dekorasyonun bir parçası olarak görülmüşlerdir) ve dini hayatın ve özel yaşamın kopmaz bir parçası olan tanrılara yer verilmiştir.

Üçüncü bölümde ise daha da özele inilerek bir toplumun tüm alanlarını etkilediği düşünülen aile incelenmiştir. Burada mutlak gücü elinde bulunduran pater familiasın aile üzerindeki etkisi, evlilik akdi ile aileye katılan kadının rolü ve çocukların eğitimi konularına değinilmiştir.

 

Giriş

Romalılar, özellikle Antik Yunan ve Etrüsklerin kültürlerini özümseyerek kendi çağdaş ve siyasal sentezlerini hazırlamıştır.

 

Romalılar nereye giderse gitsinler, Roma idari kontrolünün odak noktaları haline gelen yeni kasabalar kurmuş ve buralar Roma kültürünün yaygınlaştırıldığı merkezler olmuştur.

Şehrin ana manzarası, pazar, revak, tapınak ve küçük bir mahalle sunağı gibi unsurları içerir.

 

Roma sokaklarında anlatılamaz bir gürültü ve karışıklık vardır; satıcılar ve tüccarlar caddelerin büyük kısmını işgal etmektedir.

 

Antik Roma’da nüfusun yaklaşık % 90'ı kırsal, tarımsal bir ortamda yaşayan çiftçiler iken şehirlerde yaşayan az sayıdaki insan Roma medeniyeti ve tarihini şekillendirmiştir.

 

Roma’da sıklıkla sağlık sorunları ile karşılaşılmaktadır ve özellikle insulaların çoğunda konut suyu ya da sıhhi tesisler yoktur.

…su sirkülasyonu kurşun borularla sağlanıyordu.

…zenginler evlerinde köleler (servus), yanaşmalar (client) ve özgürler tarafından korunmuştur. Din Romalılar için tanrıların iradesine bağlılık demektir

 

Birinci Bölüm: Antik Roma Ev Mimarisi

İlk Roma toplumları küçük kulübelerde yaşıyor olsa da zaman içerisinde ekonomik değişiklikler farklı farklı konut tiplerini beraberinde getirmiştir.

Konut tipleri domus, villa ve insula

Domus, şehir ve kasabalarda geniş ailelerin ikamet ettiği yapılardır; insulalar orta ve düşük sınıftaki insanların yaşadığı yüksek katlı apartmanlardır; villa ise kırsal alanlarda yapılan zengin ailelere ait çiftlik evleridir.

 

Villa

Villa kelimesinin etimolojik kökü kırsal yerleşimi ifade etmekte olup tanımı daha çok bir çiftlik veya kır evidir.

Hellenistik sarayların peristyl avluları ve sütunlu tapınaklar, villaların altyapılarında taklit edilmektedir.

 

Büyük Roma villası iki bölümden oluşmaktadır: aile babalarının yeri ve evin iç hizmeti, köleler ve ütretim yapılan kısım

Villanın en önemli tanımlayıcısı Roma elitleri ile olan bağlantısıdır.

 

Villa için yer seçerken arazinin yakınlarında su olması ve sert rüzgârlara maruz kalmamasına dikkat edilir.

 

Villalar, binaların zemin planlarında gözlenen ana mimari alanlara dayanarak atrium villa, peristyl villa, portiko villa şeklinde sınıflandırılmıştır. Geleneksel olarak villa suburban, villa urbana, villa rustica ve villa maritima şeklinde gruplandırılmaktadır.

 

Villa Rustica

MÖ 2. yüzyılın çiftlik evi olarak tanımlanan villa rustica MÖ 1. yüzyılın sonlarından itibaren lüks ve çoğunlukla meskûn villaya dönüşmüştür. Bu villalar kırsal kesimde Roma elitinin ekonomik, siyasi ve sosyal aktivitelerinin merkezidir.

Columella villa rusticayı çiftlik evi şeklinde kölelerin ve çiftlik çalışanlarının yaşamlarını sürdürdüğü alan olarak yazmaktadır. Zincirlenmiş köleler evin yeraltı hapishanesi denilen kısmında kalmaktadır.

 

Columella villa rusticanın temel alanının büyük bir mutfak olduğunu da belirtmektedir. Varroya göre mutfak geniş ve kullanışlı bir yerde olmalı ve uygun bir yere yerleştirilmesine dikkat edilmelidir. Gün açmadan yemek hazırlıkları başlamaktadır. Bu yüzden mutfak gün ışığını en iyi alacak yerde konumlandırılmalıdır.

 

Depo alanları (şarap ve zeytinyağı için) zemin katta bulunmalıdır; kuru ürünler ise üst katlarda depolanmalıdır. Çiftliğin kâhyası (vilicus) girişin hemen yanında olmalıdır.

 

Villa Suburban

Suburban, hem idari hem de ritüel anlamda şehre bağlı, ancak şehrin sınırlarının dışında kalan ve bir günde gidilip dönülebilecek mesafede bir alandır.

 

Villa Maritima

Villa maritima, tarımda yer almakla birlikte, genellikle bir savurganlık, hatta sefahat sembolü olarak ortaya çıkmaktadır.

 

Villa Urbana

Şehir evi olanaklarına sahip kır evidir.

 

Domus

Domus, elit aristokratların evleri olan Roma evlerinin en tanınmış örneklerini sunar.

Bu evlere genellikle atrium peristyl evleri de denilmektedir, çünkü İtalyan özelliği olan atrium ve Yunan kültüründen ithal edilen peristyl mimari özelliğinin her ikisine de sahiptirler.

Atrium, merkez salondur ve çatısındaki compluvium ile ışık alıp yağmur suyunu aşağıdaki impluvium havuzuna akıtır.

 

Insula

Insula, birden fazla birey ve aile için konaklama veya kiralık evler olarak hizmet veren çok katlı konut kompleksleridir. Bu yapılar, orta ve alt sınıf şehir sakinleri tarafından kullanılmıştır.

Insulaların çoğunda mutfak ve tuvalet yoktur. Romalılar, insula gibi büyük binaların merdivenlerinde bulundurulan genel oturaklardan birini tuvalet olarak kullanmıştır.

 

İkinci Bölüm: Antik Roma’da Evin Bölümleri ve Dekorasyonu

 

Hortus (Bahçe)

MÖ 3. ve 4. yüzyıllarda Roma evleri mülkün arkasında yer alan küçük bir sebze bahçesine sahiptir ve bu bahçeler hane halklarına şifalı bitkiler sağlayan önemli bir gıda kaynağıdır. Daha sonra özel eğlence bahçeleri baskın hale gelmiş ve Yunan modellerinden etkilenmiştir.

 

Atrium

Atrium, merkezi olarak aydınlatılmış geniş ve yüksek bir salon olan ana odadır.

Ailenin atalarının resimleri burada sergilenir.

 

Peristyl

Peristyl, iki ya da üç tarafı sütunlarla çevrilmiş bir bahçedir.

 

Vestibulum

Vestibulum, bir binanın girişinin önünde kapalı olmayan bir alandır, evin kapısı ile caddenin arasında yer alır.

 

Fauces

Kelime tam anlamı ile “ağız” demektir. Giriş kapısını atriuma bağlayan fauces, oldukça kısıtlayıcı bir giriş görevi gören yüksek, dar bir koridor şeklindedir.

 

Tablinum

Genellikle ana eksene yerleştirilen tablinum, atriumun arkasındaki büyük bir odadır. Başlangıçta evin ana yatak odası iken daha sonra aile arşivinin saklandığı ve kişisel belgeler için kayıt odası olmuştur.

 

Ala

Atriumun kanatları şeklinde tanımlanan, tablinumun iki kenarında yer alan derin kapısız alanlardır. Burada ölen aile büyüklerinin balmumundan yapılmış portre maskeleri (tituli ile birlikte) yer almaktaydı.

 

Cubiculum

Sade küçük odalardır.

 

Taberna

Roma’da iki tür dükkân (taberna) bulunmaktadır: kamusal alanda (pazar yerleri) ve özel alanda (evlerin altlarında veya ön cephelerinde). Örneğin, şarap, sıcak içecekler ve hazır et satışı yapanlara caupona denmektedir.

 

Triclinium

Yemek odasıdır.

 

Cenaculum

İkinci kattaki yemek odalarıdır.

 

Oecus

Hellenlerden Romaya aktarılan oecus, Romalılar tarafından gösterişli bir iç dizaynla geniş ve zarif bir ziyafet salonu haline getirilmiştir.

 

Andron

Andron, tablinumun sağında veya solunda, atriumu peristyl ile birleştiren bir geçittir.

 

Posticum

Evin ayrı bir girişidir; peristylı yan sokağa bağlamaktadır.

 

Exedra

Peristyl çevresinde yer alan açık oturma salonlarıdır.

 

Cella Ostiarii veya Ianitor

Dış kapının yanındaki kapıcı odasıdır. Kapıcının (ianitor) görevleri ziyaretçileri gözetlemek, soygunculara dikkat etmek ve evin güvenliğini sağlamaktır.

 

Culina

Yemek pişirme amacı ile kullanılan, genellikle küçük bir odadır. Mutfağın en önemli kısmı tuğla ve kiremitten bel yüksekliğine kadar yapılan ocaktır.

 

Balneraia

Zengin ailelerin villa ve domuslarında bulunan banyolardır. Banyoların çoğunda ısıtma sistemi yoktur ve sadece küvetten oluşmaktadır.

 

Latrina

Latince, yıkanma ve yıkama anlamına gelen lavare kelimesinden gelmektedir. Roma evlerinde iskemle biçimindeki oturaklar (sella pertusa) kullanılmıştır. Latrinalar çoğu zaman mutfağın bir köşesinde yer almıştır.

 

Bubillia

Villalarda öküzlerin ahırlarının bulunduğu kısımdır ve en sıcak bölgede olmalıdır.

 

Equilibus

Roma evlerindeki at ahırlarıdır. Ahırların mutfak ateşinden uzak, sıcak bir yerde olması gerekmektedir.

 

Granarium

Romalıların tahıl ambarlarıdır; tahıl odaları yüksek bir yerde kuzey ve kuzeydoğuya bakmalıdır.

 

Oleria

Yağ presi odasıdır ve mutfağın yanında bulunur. Yağ odasının ışığını güneyden ve sıcak kısımlardan alacak şekilde konumlandırılması gerekmektedir, çünkü yağ az bir ısıda sıvı halde tutulmalıdır.

 

Vinaria

Oleria'nın yanında yer alan villalardaki şarap odasıdır. Kuzeydeki pencerelerinden ışık alarak şarabın olgunlaşma sürecinde bozulmamasını sağlamaktadır.

 

Eşyalar

Sella sandalyeler için genel bir terimdir.

Sırtı olan sandalye cathedra denilerek ayırt edilmektedir

Solium ise evin en kıdemli kişisinin (paterfamilias) oturduğu, prestiji temsil eden koltuktur ("taht" olarak da anılır).

 

Masalar

Antik kaynaklarda abacus (dikdörtgen tepsi şeklinde, bazen gümüş eşyaları göstermek için kullanılır) ve mensa (yuvarlak masa üstü, özellikle yemek ve ritüellerle ilişkilidir) açıkça birbirinden ayırt edilmektedir.

 

Yataklar ve Kanepeler

Latince lectus kelimesi hem yatakları (lectus cubicularis) hem de yemek kanepelerini (lectus tricliniarisi) ifade etmektedir.

 

Sandıklar, Kutular ve Dolaplar

Arca (sandık), değerli eşyaların güvenli bir şekilde depolandığı ve ziyaretçileri etkilemek için atriuma yerleştirilen önemli bir sandıktır. Armarium, gardırobun eski eşdeğeridir.

 

Lambalar

Genellikle kil veya bronzdan yapılmış, yağla çalışan, loş ve dumanlı ışık sağlayan temel parçalardır. Lambaları taşımak için zarif şamdanlar (candelae) tasarlanmıştır.

 

Mutfak Eşyaları

Bronz ve kilden yapılmış çok sayıda mutfak eşyası bulunmuştur. Lüks yaşamın artışı ile metal kapların kullanımı artmıştır.

 

Üçüncü Bölüm: Antik Roma Ailesi

Antik dönemde familia terimi, bugünkü dar anlamının aksine, anne, baba, çocuklar ve evdeki köleleri de kapsamaktadır. Roma ailesinin karakteristik özelliği, aile reisi olarak bilinen pater familiasın yani ailedeki en yaşlı erkeğin otoriter gücü elinde bulundurmasıdır. Patria potestas, babanın çocukları üzerindeki sınırsız yetkisidir; bu yetki öldürme hakkını bile içermektedir. Antik Roma ailesinin oluşumunda sevgiden çok saygı ön plandadır. Ailenin en iyi birleştiricisi, aile üyelerinin birbirlerine olan sevgisinden ziyade atalarının dini ve kutsal ateştir.

 

Kadın

Antik Yunan'ın aksine, Roma kadını kendi evi içerisinde ayrı bir alan ile sınırlandırılmış değildir. Hukuki olarak erkeklerin koruyuculuğu altındadırlar.

 

Evlilik

Antik Roma’da evlilikler, kişisel isteklerden ziyade, açıkça bir aile meselesidir.

 

Evlilik yaşı erkekler için on dört, kızlar için ise on ikidir.

Manuslu evlilikte kadın, babanın elinden kocanın eline geçen bir yetkinin parçası olarak görülmekte ve hakları kocasının kontrolü altındadır. Confarreatio, on şahidin önünde düzenlenen dini bir düğün töreniyle gerçekleştirilen en eski ve en törensel evlilik şeklidir. Genç bir kız evlendiğinde babasının ibadet ettiği ateşi bırakarak eşinin ibadet ettiği ateşe ibadet etmektedir.

 

Çocuk

Antik Roma evliliklerinin asıl amacı çocuk sahibi olmaktır. Bir çocuğun yaşayıp yaşamamasına karar verme yetkisi pater familiasın elindedir.

Ailenin istemediği çocuk bir su kanalına terk edilebilmekte ya da vahşi hayvanlar tarafından yenilerek öldürülebilmektedir.

 

Aileye kabul edilen çocuğa doğumdan sonraki dokuzuncu (erkek) ya da sekizinci (kız) gün isim verme töreni yapılır (Dies lusiricus). Çocuklar, kötü ruhlardan korunmak için zincir yardımı ile yuvarlak altın kaplamadan metal levha şeklinde bulla ismi verilen bir muska asmaktadır.

 

Kültsel Yaşam

Larlar, hane halkını koruyan ve evin kavramıyla yakından ilişkili tanrılardır.

Larlara neredeyse her gün yiyecek ve içecek adamaktadırlar. Bu ritüeller en sık mutfakta veya çok yakınında bulunan larariumda (tapınım alanı) gerçekleşmiştir. Romalılar yemek sırasında düşen yiyecek parçalarını bile Larlara adak olması için yakmaktadır. Ocakta yanan ateş asla söndürülmemiştir.

 

Ev Köleleri

Roma’daki evler, Cumhuriyetin sonunda ve İmparatorluğun başlangıcında kölelerin en çok kullanıldığı alanlardır.

 

Köleler, ostiarius (kapıcı), cocus (aşçı), nurtix (dadı) gibi çok çeşitli işleri yerine getirmişlerdir. Kölelerin yasadışı evliliğine Contubernium adı verilmiştir.

 

Eğitim

Çocukların bakımında anneye köle (nutrix) yardım etmektedir. Pön savaşlarından sonra çocuğun dadısının özellikle Yunan kölelerden seçilmesi, çocuğun Grekçeyi kendi ana dili gibi öğrenmesi için doğal karşılanmaktadır. Yedi yaşına kadar hem kız hem de erkek çocukları için anneleri öğretmenlik yapmaktadır.

 

Roma eğitim sisteminde okuma yazma seviyesinde dayak, bağırıp çağırma gibi metotların var olduğu anlaşılmaktadır.

 

Sonuç

Roma’da kuruluştan imparatorluğa giden süreçte evlerin yapısı sade olmaktan görkemli imparatorluk saraylarına ya da villalarına doğru bir değişim göstermiştir.

Roma evlerinin ortak noktası bir avlu etrafında şekilleniyor olmalarıdır. Roma hukukunda binaların yüksekliği, aralarındaki mesafe ve hatta arazi etrafındaki ağaçlar dahi yasalarla sınırlandırılmıştır.

… 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder