Canan Kara - Antik Roma'da Ev Yaşantısı - Notlar
Yüksek Lisans Tezi, Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Sosyal
Bilimler Enstitüsü, Samsun, 2019
Tez üç bölümden oluşmaktadır.
İlk bölümde, Antik Roma şehrinin genel manzarası ele alınmış
ve Roma evlerinin mimari tipolojisi (villa, domus ve insula) incelenmiştir.
İkinci bölümde, ev mimarisinin özel alanlarını oluşturan
mekânlara, odalara ve eşyalara değinilmiştir. Bu bölümde ayrıca ev kölelerine
(dekorasyonun bir parçası olarak görülmüşlerdir) ve dini hayatın ve özel
yaşamın kopmaz bir parçası olan tanrılara yer verilmiştir.
Üçüncü bölümde ise daha da özele inilerek bir toplumun tüm
alanlarını etkilediği düşünülen aile incelenmiştir. Burada mutlak gücü elinde
bulunduran pater familiasın aile üzerindeki etkisi, evlilik akdi ile aileye
katılan kadının rolü ve çocukların eğitimi konularına değinilmiştir.
Giriş
Romalılar, özellikle Antik Yunan ve Etrüsklerin kültürlerini
özümseyerek kendi çağdaş ve siyasal sentezlerini hazırlamıştır.
Romalılar nereye giderse gitsinler, Roma idari kontrolünün
odak noktaları haline gelen yeni kasabalar kurmuş ve buralar Roma kültürünün
yaygınlaştırıldığı merkezler olmuştur.
Şehrin ana manzarası, pazar, revak, tapınak ve küçük bir
mahalle sunağı gibi unsurları içerir.
Roma sokaklarında anlatılamaz bir gürültü ve karışıklık
vardır; satıcılar ve tüccarlar caddelerin büyük kısmını işgal etmektedir.
Antik Roma’da nüfusun yaklaşık % 90'ı kırsal, tarımsal bir
ortamda yaşayan çiftçiler iken şehirlerde yaşayan az sayıdaki insan Roma
medeniyeti ve tarihini şekillendirmiştir.
Roma’da sıklıkla sağlık sorunları ile karşılaşılmaktadır ve
özellikle insulaların çoğunda konut suyu ya da sıhhi tesisler yoktur.
…su sirkülasyonu kurşun borularla sağlanıyordu.
…zenginler evlerinde köleler (servus), yanaşmalar (client)
ve özgürler tarafından korunmuştur. Din Romalılar için tanrıların iradesine
bağlılık demektir
Birinci Bölüm: Antik Roma Ev Mimarisi
İlk Roma toplumları küçük kulübelerde yaşıyor olsa da zaman
içerisinde ekonomik değişiklikler farklı farklı konut tiplerini beraberinde
getirmiştir.
Konut tipleri domus, villa ve insula
Domus, şehir ve kasabalarda geniş ailelerin ikamet ettiği
yapılardır; insulalar orta ve düşük sınıftaki insanların yaşadığı yüksek katlı
apartmanlardır; villa ise kırsal alanlarda yapılan zengin ailelere ait çiftlik
evleridir.
Villa
Villa kelimesinin etimolojik kökü kırsal yerleşimi ifade
etmekte olup tanımı daha çok bir çiftlik veya kır evidir.
Hellenistik sarayların peristyl avluları ve sütunlu
tapınaklar, villaların altyapılarında taklit edilmektedir.
Büyük Roma villası iki bölümden oluşmaktadır: aile
babalarının yeri ve evin iç hizmeti, köleler ve ütretim yapılan kısım
Villanın en önemli tanımlayıcısı Roma elitleri ile olan
bağlantısıdır.
Villa için yer seçerken arazinin yakınlarında su olması ve
sert rüzgârlara maruz kalmamasına dikkat edilir.
Villalar, binaların zemin planlarında gözlenen ana mimari
alanlara dayanarak atrium villa, peristyl villa, portiko villa şeklinde
sınıflandırılmıştır. Geleneksel olarak villa suburban, villa urbana, villa
rustica ve villa maritima şeklinde gruplandırılmaktadır.
Villa Rustica
MÖ 2. yüzyılın çiftlik evi olarak tanımlanan villa rustica
MÖ 1. yüzyılın sonlarından itibaren lüks ve çoğunlukla meskûn villaya
dönüşmüştür. Bu villalar kırsal kesimde Roma elitinin ekonomik, siyasi ve
sosyal aktivitelerinin merkezidir.
Columella villa rusticayı çiftlik evi şeklinde kölelerin ve
çiftlik çalışanlarının yaşamlarını sürdürdüğü alan olarak yazmaktadır.
Zincirlenmiş köleler evin yeraltı hapishanesi denilen kısmında kalmaktadır.
Columella villa rusticanın temel alanının büyük bir mutfak
olduğunu da belirtmektedir. Varroya göre mutfak geniş ve kullanışlı bir yerde
olmalı ve uygun bir yere yerleştirilmesine dikkat edilmelidir. Gün açmadan
yemek hazırlıkları başlamaktadır. Bu yüzden mutfak gün ışığını en iyi alacak
yerde konumlandırılmalıdır.
Depo alanları (şarap ve zeytinyağı için) zemin katta
bulunmalıdır; kuru ürünler ise üst katlarda depolanmalıdır. Çiftliğin kâhyası
(vilicus) girişin hemen yanında olmalıdır.
Villa Suburban
Suburban, hem idari hem de ritüel anlamda şehre bağlı, ancak
şehrin sınırlarının dışında kalan ve bir günde gidilip dönülebilecek mesafede
bir alandır.
Villa Maritima
Villa maritima, tarımda yer almakla birlikte, genellikle bir
savurganlık, hatta sefahat sembolü olarak ortaya çıkmaktadır.
Villa Urbana
Şehir evi olanaklarına sahip kır evidir.
Domus
Domus, elit aristokratların evleri olan Roma evlerinin en
tanınmış örneklerini sunar.
Bu evlere genellikle atrium peristyl evleri de denilmektedir,
çünkü İtalyan özelliği olan atrium ve Yunan kültüründen ithal edilen peristyl
mimari özelliğinin her ikisine de sahiptirler.
Atrium, merkez salondur ve çatısındaki compluvium ile ışık
alıp yağmur suyunu aşağıdaki impluvium havuzuna akıtır.
Insula
Insula, birden fazla birey ve aile için konaklama veya
kiralık evler olarak hizmet veren çok katlı konut kompleksleridir. Bu yapılar,
orta ve alt sınıf şehir sakinleri tarafından kullanılmıştır.
Insulaların çoğunda mutfak ve tuvalet yoktur. Romalılar,
insula gibi büyük binaların merdivenlerinde bulundurulan genel oturaklardan
birini tuvalet olarak kullanmıştır.
İkinci Bölüm: Antik Roma’da Evin Bölümleri ve Dekorasyonu
Hortus (Bahçe)
MÖ 3. ve 4. yüzyıllarda Roma evleri mülkün arkasında yer
alan küçük bir sebze bahçesine sahiptir ve bu bahçeler hane halklarına şifalı
bitkiler sağlayan önemli bir gıda kaynağıdır. Daha sonra özel eğlence bahçeleri
baskın hale gelmiş ve Yunan modellerinden etkilenmiştir.
Atrium
Atrium, merkezi olarak aydınlatılmış geniş ve yüksek bir
salon olan ana odadır.
Ailenin atalarının resimleri burada sergilenir.
Peristyl
Peristyl, iki ya da üç tarafı sütunlarla çevrilmiş bir
bahçedir.
Vestibulum
Vestibulum, bir binanın girişinin önünde kapalı olmayan bir
alandır, evin kapısı ile caddenin arasında yer alır.
Fauces
Kelime tam anlamı ile “ağız” demektir. Giriş kapısını
atriuma bağlayan fauces, oldukça kısıtlayıcı bir giriş görevi gören yüksek, dar
bir koridor şeklindedir.
Tablinum
Genellikle ana eksene yerleştirilen tablinum, atriumun
arkasındaki büyük bir odadır. Başlangıçta evin ana yatak odası iken daha sonra
aile arşivinin saklandığı ve kişisel belgeler için kayıt odası olmuştur.
Ala
Atriumun kanatları şeklinde tanımlanan, tablinumun iki
kenarında yer alan derin kapısız alanlardır. Burada ölen aile büyüklerinin
balmumundan yapılmış portre maskeleri (tituli ile birlikte) yer almaktaydı.
Cubiculum
Sade küçük odalardır.
Taberna
Roma’da iki tür dükkân (taberna) bulunmaktadır: kamusal
alanda (pazar yerleri) ve özel alanda (evlerin altlarında veya ön
cephelerinde). Örneğin, şarap, sıcak içecekler ve hazır et satışı yapanlara
caupona denmektedir.
Triclinium
Yemek odasıdır.
Cenaculum
İkinci kattaki yemek odalarıdır.
Oecus
Hellenlerden Romaya aktarılan oecus, Romalılar tarafından
gösterişli bir iç dizaynla geniş ve zarif bir ziyafet salonu haline
getirilmiştir.
Andron
Andron, tablinumun sağında veya solunda, atriumu peristyl
ile birleştiren bir geçittir.
Posticum
Evin ayrı bir girişidir; peristylı yan sokağa bağlamaktadır.
Exedra
Peristyl çevresinde yer alan açık oturma salonlarıdır.
Cella Ostiarii veya Ianitor
Dış kapının yanındaki kapıcı odasıdır. Kapıcının (ianitor)
görevleri ziyaretçileri gözetlemek, soygunculara dikkat etmek ve evin
güvenliğini sağlamaktır.
Culina
Yemek pişirme amacı ile kullanılan, genellikle küçük bir
odadır. Mutfağın en önemli kısmı tuğla ve kiremitten bel yüksekliğine kadar
yapılan ocaktır.
Balneraia
Zengin ailelerin villa ve domuslarında bulunan banyolardır.
Banyoların çoğunda ısıtma sistemi yoktur ve sadece küvetten oluşmaktadır.
Latrina
Latince, yıkanma ve yıkama anlamına gelen lavare
kelimesinden gelmektedir. Roma evlerinde iskemle biçimindeki oturaklar (sella
pertusa) kullanılmıştır. Latrinalar çoğu zaman mutfağın bir köşesinde yer
almıştır.
Bubillia
Villalarda öküzlerin ahırlarının bulunduğu kısımdır ve en
sıcak bölgede olmalıdır.
Equilibus
Roma evlerindeki at ahırlarıdır. Ahırların mutfak ateşinden
uzak, sıcak bir yerde olması gerekmektedir.
Granarium
Romalıların tahıl ambarlarıdır; tahıl odaları yüksek bir
yerde kuzey ve kuzeydoğuya bakmalıdır.
Oleria
Yağ presi odasıdır ve mutfağın yanında bulunur. Yağ odasının
ışığını güneyden ve sıcak kısımlardan alacak şekilde konumlandırılması
gerekmektedir, çünkü yağ az bir ısıda sıvı halde tutulmalıdır.
Vinaria
Oleria'nın yanında yer alan villalardaki şarap odasıdır.
Kuzeydeki pencerelerinden ışık alarak şarabın olgunlaşma sürecinde
bozulmamasını sağlamaktadır.
Eşyalar
Sella sandalyeler için genel
bir terimdir.
Sırtı olan sandalye cathedra denilerek ayırt edilmektedir
Solium ise evin en kıdemli kişisinin (paterfamilias)
oturduğu, prestiji temsil eden koltuktur ("taht" olarak da anılır).
Masalar
Antik kaynaklarda abacus (dikdörtgen tepsi şeklinde, bazen
gümüş eşyaları göstermek için kullanılır) ve mensa (yuvarlak masa üstü,
özellikle yemek ve ritüellerle ilişkilidir) açıkça birbirinden ayırt
edilmektedir.
Yataklar ve Kanepeler
Latince lectus kelimesi hem yatakları (lectus cubicularis)
hem de yemek kanepelerini (lectus tricliniarisi) ifade etmektedir.
Sandıklar, Kutular ve Dolaplar
Arca (sandık), değerli eşyaların güvenli bir şekilde
depolandığı ve ziyaretçileri etkilemek için atriuma yerleştirilen önemli bir
sandıktır. Armarium, gardırobun eski eşdeğeridir.
Lambalar
Genellikle kil veya bronzdan yapılmış, yağla çalışan, loş ve
dumanlı ışık sağlayan temel parçalardır. Lambaları taşımak için zarif şamdanlar
(candelae) tasarlanmıştır.
Mutfak Eşyaları
Bronz ve kilden yapılmış çok sayıda mutfak eşyası
bulunmuştur. Lüks yaşamın artışı ile metal kapların kullanımı artmıştır.
Üçüncü Bölüm: Antik Roma Ailesi
Antik dönemde familia terimi, bugünkü dar anlamının aksine,
anne, baba, çocuklar ve evdeki köleleri de kapsamaktadır. Roma ailesinin
karakteristik özelliği, aile reisi olarak bilinen pater familiasın yani
ailedeki en yaşlı erkeğin otoriter gücü elinde bulundurmasıdır. Patria
potestas, babanın çocukları üzerindeki sınırsız yetkisidir; bu yetki öldürme
hakkını bile içermektedir. Antik Roma ailesinin oluşumunda sevgiden çok saygı
ön plandadır. Ailenin en iyi birleştiricisi, aile üyelerinin birbirlerine olan
sevgisinden ziyade atalarının dini ve kutsal ateştir.
Kadın
Antik Yunan'ın aksine, Roma kadını kendi evi içerisinde ayrı
bir alan ile sınırlandırılmış değildir. Hukuki olarak erkeklerin koruyuculuğu
altındadırlar.
Evlilik
Antik Roma’da evlilikler, kişisel isteklerden ziyade, açıkça
bir aile meselesidir.
Evlilik yaşı erkekler için on dört, kızlar için ise on ikidir.
Manuslu evlilikte kadın, babanın elinden kocanın eline geçen
bir yetkinin parçası olarak görülmekte ve hakları kocasının kontrolü
altındadır. Confarreatio, on şahidin önünde düzenlenen dini bir düğün töreniyle
gerçekleştirilen en eski ve en törensel evlilik şeklidir. Genç bir kız
evlendiğinde babasının ibadet ettiği ateşi bırakarak eşinin ibadet ettiği ateşe
ibadet etmektedir.
Çocuk
Antik Roma evliliklerinin asıl amacı çocuk sahibi olmaktır.
Bir çocuğun yaşayıp yaşamamasına karar verme yetkisi pater familiasın
elindedir.
Ailenin istemediği çocuk bir su kanalına terk edilebilmekte
ya da vahşi hayvanlar tarafından yenilerek öldürülebilmektedir.
Aileye kabul edilen çocuğa doğumdan sonraki dokuzuncu
(erkek) ya da sekizinci (kız) gün isim verme töreni yapılır (Dies lusiricus).
Çocuklar, kötü ruhlardan korunmak için zincir yardımı ile yuvarlak altın
kaplamadan metal levha şeklinde bulla ismi verilen bir muska asmaktadır.
Kültsel Yaşam
Larlar, hane halkını koruyan ve evin kavramıyla yakından
ilişkili tanrılardır.
Larlara neredeyse her gün yiyecek ve içecek adamaktadırlar.
Bu ritüeller en sık mutfakta veya çok yakınında bulunan larariumda (tapınım
alanı) gerçekleşmiştir. Romalılar yemek sırasında düşen yiyecek parçalarını
bile Larlara adak olması için yakmaktadır. Ocakta yanan ateş asla
söndürülmemiştir.
Ev Köleleri
Roma’daki evler, Cumhuriyetin sonunda ve İmparatorluğun
başlangıcında kölelerin en çok kullanıldığı alanlardır.
Köleler, ostiarius (kapıcı), cocus (aşçı), nurtix (dadı)
gibi çok çeşitli işleri yerine getirmişlerdir. Kölelerin yasadışı evliliğine
Contubernium adı verilmiştir.
Eğitim
Çocukların bakımında anneye köle (nutrix) yardım etmektedir.
Pön savaşlarından sonra çocuğun dadısının özellikle Yunan kölelerden seçilmesi,
çocuğun Grekçeyi kendi ana dili gibi öğrenmesi için doğal karşılanmaktadır.
Yedi yaşına kadar hem kız hem de erkek çocukları için anneleri öğretmenlik
yapmaktadır.
Roma eğitim sisteminde okuma yazma seviyesinde dayak,
bağırıp çağırma gibi metotların var olduğu anlaşılmaktadır.
Sonuç
Roma’da kuruluştan imparatorluğa giden süreçte evlerin
yapısı sade olmaktan görkemli imparatorluk saraylarına ya da villalarına doğru
bir değişim göstermiştir.
Roma evlerinin ortak noktası bir avlu etrafında şekilleniyor
olmalarıdır. Roma hukukunda binaların yüksekliği, aralarındaki mesafe ve hatta
arazi etrafındaki ağaçlar dahi yasalarla sınırlandırılmıştır.
…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder