Claude Lévi Strauss (1908-2009)
1950-1979 yıllarında Paris Ü. Uygulamalı
Yüksek Araştırmalar Okulu’nda sosyal antropoloji çalışmaları yöneticisi olarak
çalıştı. 1959 ve 1982 yılları arasında Collége de France’ta sosyal antropoloji kürsüsünde
ders verdi.
Lévi-Strauss, yapısal antropoloji sistemini
oluşturan unsurların iç değerlerine değil bir araya gelme yollarına odaklanır.
Lévi-Strauss ana terim olarak işareti ele alır
ve yapısalcı kavramları antropolojik verilere dönüştürür. Kullandığı yapısal
modeller üretim ve değişim süreci içerisinde eşzamanlı (senkronik) anı
vurgular.
Lévi-Strauss tüm kültürlerdeki gündelik
faaliyetlerin ve geleneklerin temelinde belirli evrensel kurallar yattığını düşünür
ve çalışmalarında bu evrensel kuralları keşfetmeye çalışır. Ona göre kültürel etkinliklerimiz dil yapılarında olduğu
gibi doğa-kültür, cennet-dünya gibi karşıtların sembolik uzlaşısı temelinde oluşmaktadır.
Lévi-Strauss, bilincin ikili karşıtlıklarla
işlediğini düşünür. Zihin evrensel olarak ikili karşıtlıkları sınıflandıran bir
sistem olarak işler.
Lévi-Strauss’un totemizme olan ilgisi “‘İlkel’
insanlar ‘gelişmiş’ toplumlardaki insanlardan farklı düşünür” tartışmasına karşıt
olarak başlar. Ona göre totemizm genel görüngünün bir parçasıdır. İnsan bilinci hep aynı yolla işler. Farklılık ise bilincin işlemek
zorunda olduğu koşullarda ortaya çıkar.
Mitler
Lévi-Strauss’un çalışmaları ağırlıklı
olarak mitlerin yapısal çalışmasına dayanır. Dört ciltlik Mitolojiler adlı
eserinin konusu Güney Amerika Kızılderililerinin mit sistemidir. Mitin işlevi,
içinde erkek ve kadınların hareket edebileceği dünyanın düzenlenmesini sağlamaktır.
Lévi-Strauss’un bütün çalışmalarında ikili
karşıtlıklar biçimini alan entelektüel işlemler temeldir. Bu ikili karşıtlıklar
yine de üçlü bir bağ ilişkisi içerisindedirler. İki karşıt terim arasında onları
dolayımlayan (uzlaştıran) bir diğeri vardır ki bu aradaki boşlukta köprü görevi
görür. Örneğin, yağmur yeryüzünü ve gökyüzünü, aşağıyı ve yukarıyı birleştir.
Anlam bireyden değil sistemden çıkar.
Akrabalık İlişkileri
Ona göre şimdiye kadar görülmüş bütün
toplumsal örgütlenme biçimlerinin ön koşulu aile içi cinsel ilişki tabusudur
(ensest yasağı).
Lévi-Strauss, erkek kardeş/kızkardeş, karı/koca,
baba/oğul, annenin kardeşi/kızkardeşin oğlu gibi dört ilişkiden meydana gelen
temel bir birim belirler. Lévi-Strauss’un ortaya koyduğu bu “insanlar arası
gerçekliği yapılandıran kavrama ise simgesel düzen
denir.
Sonuç olarak insanlar, mit, ayin ve akrabalık
gibi mantıksal sistemleri ile tanımlanırlar. Bu da “yapının özneyi kendi dönüşümler
işlemi” içerisinde tanımladığının bir kanıtıdır.
---
Modern Sosyoloji Tarihi
Editör: Prof. Dr. Serap Suğur
Anadolu Üniversitesi Yayını No: 2304,
Eskişehir, Ocak 2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder