25 Ocak 2015 Pazar

Jeffrey C. Alexander

Jeffrey C. Alexander

Parsons’ın teorisini fazlaca indirgemeci olmakla, çatışma ve gerilime yeterince yer vermemekle eleştiren Alexander, bu eksiklikleri gidermeye çalışmıştır.
Teorinin güçlendirilmesi için bu teoriye çatışma ve öznel anlam kavramlarının dâhil edilmesi ve sistem bütünleşmesi, alt sistemlerin yorumlanması ve denge gibi kavramların verili olarak kabul edilmemesi, sorgulamaya açık eğilimler olarak görülmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

Alexander yeni işevselciliğin temel yönelimlerini şöyle açıklamaktadır:
1- Yeni işlevselcilik, toplumu, birbiriyle belirli bir desen içinde etkileşimde bulunan çeşitli parçaların oluşturduğu bir yapı olarak görür.
2- Alexander’a göre mikro düzeyde, yani etkileşim düzeyinde gerçekleşen eylem, toplumsal değişmenin gerçekleşmesini sağlayabilecek olan bir aracıdır, ancak bireysel irade, belirli bir toplumsal düzen çerçevesi içinde yer alır.
3- Yeni işlevselcilik alt sistemler, bütünleşme ve denge gibi kavramların toplumsal olasılıklar olarak görülmesi gerektiğini ve sistemlerin ampirik gerçekleriyle kıyaslanması gerektiğini savunur.
4- Alexander, Parsons’ın yapısal işlevselciliğinin idealist önyargılarını kırmaya, özellikle kültür gibi makro-öznel olgulara daha materyalist bir açıdan bakmaya çalışmıştır. Toplumsal yapının kültürün parçaları olan sembolik kodlar ve anlamlarla nasıl yeniden üretildiğini göstermeye çalışır.
5- Yeni işlevselcilik toplumsal değişmeyi sosyal, kültürel ve kişilik sistemleri içindeki farklılaşma süreci olarak ele alır. Toplumsal değişme, uyumun değil; bireysel ve kurumsal gerilimlerin bir sonucudur.
6- Yeni işlevselcilik kavramsallaştırma ve teorileştirmenin, sosyolojik analizin diğer düzeylerinden bağımsız olması gerektiğini savunur.

---
Modern Sosyoloji Tarihi
Editör: Prof. Dr. Serap Suğur
Anadolu Üniversitesi Yayını No: 2304, Eskişehir, Ocak 2013


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder