John Stuart Mill (1806-1873)
Babası,
James Mill gazetecilik yapsa da dönemin filozofu Jeremi Bentham’la felsefi
çalışmalar yapmıştır.
John
Stuart Mill, ekonomi, felsefe, mantık ve kadın hakları başta olmak üzere çok çeşitli
konularda eserler ortaya koymuştur. Babası James Mill ve
Jeremy Bentham tarafından geliştirilen Faydacı teoriyi liberalizme uyarlamış ve
eylemlerin ya da toplumsal düzenlemelerin, mutluluk ürettikleri ölçüde doğru ya
da iyi kabul edilebilecekleri fikrini benimsemiştir.
Mill’e
göre sosyoloji zamanından önce, erken doğmuş bir bilimdir bu nedenle sosyolojik
teoriye kafa yormamıştır. Çalışmaları daha çok modern ekonominin gelişimine
katkı yapmıştır.
Saint
Simon ve Comte’un çalışmalarından etkilenmiş olan Mill, toplumu organik bir
bütün olarak ele alır. Bireye etki eden durumun toplumun diğer kesimlerine de
mutlaka etki edeceğine inanır. Bu durumu fizyologların “konsensüs” terimi ile açıklayan Mill’e göre bu durum, çeşitli
organların ve işlevlerin aynı fiziksel çerçeve içinde varolmasına benzemekte,
böylece Mill bütün toplumsal olguların toplumun bütün kısımlarından az ya da
çok etkileneceğini vurgulamaktadır.
Etolojinin
insan doğasının yasalarının bilimi olduğunu savunmuştur. Mill’e göre bütün
toplumsal olgular, insanların dürtü ve güdülerini yöneten yasalara göre kurulmuştur.
Mill, bu düşüncelerinden dolayı psikolojiye özellikle önem verir.
Toplumsal
incelemeleri ikiye ayırmıştır. Bunlardan ilki, toplumsal ögelerin bir arada
varoluşlarının, yani sabit olduğu varsayılan bir bağlamda insan davranışının
neden ve sonuçlarının incelenmesidir. İkincisi ise, toplumsal ögelerin ardışıklığının,
yani ilerlemenin ve değişmenin incelenmesidir.
Mill’e
göre insan davranışı ve her insanın ahlaki karakteri evrensel yasalara bağlıdır;
ancak bu yasalar doğrudan deney ve gözlem yoluyla incelenemezler.
Mill,
insan davranışının kaynaklarına, güdülerine yönelmiş ve dolayısıyla psikolojiye
merkezi bir rol vermiştir.
Mill
için psikolojinin yasaları, yani deney ve gözlemle ulaşılabilen yasalar sosyal
bilim için tek güvenilir temeldir. Mill, böylece deneysel yöntem tartışmasını
sosyolojiyi de kapsayacak şekilde genişletmiştir.
Mill’e
göre tümevarım ile tekil bir gerçekten yola çıkarak bütün doğa olaylarını
yöneten genel önermelere ulaşabiliriz.
Mill,
kendi yöntemini tersyüz edilmiş tümdengelim olarak tanımlar ve toplum bilimine
en uygun yöntemin günümüzde hipotetik tümdengelim olarak bilinen somut
tümdengelimci yöntem ve ters yüz edilmiş tümdengelim olduğunu savunur. Somut
tümdengelimci yöntem (hipotetik tümdengelim), bir hipotezde ifade edilen
iddiaların ve öngörülen tahminlerin ampirik verilerin kullanılmasıyla test
edilmesidir. Ancak Mill’e göre sosyal bilimler bunun aksine işlemektedir;
sosyal bilimler ampirik verilere dayanarak yapılan genellemelerden, daha önce
yapılmış olan genellemeleri de açıklayabilecek hipotezler yaratmaya çalışır ve
böylece toplumsal süreçlerin nedensel açıklamalarını sunar.
---
Klasik
Sosyoloji Tarihi
Editör:
Prof.Dr. Serap Suğur
Anadolu
Üniversitesi Yayını, No: 2685
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder