Fuzuli
Bayat - Saka Etnoniminin Etimolojisi Üzerine
Yunan eserlerinde Skyth, Farslarda Saka
olarak adlandırılan bu kavim, (Çin kaynaklarında Soy, Se, So, Su) Çin’in
batısından Karadeniz sahillerine kadar uzanan geniş bir sahada büyük bir devlet
kurmuştur (s. 1).
A. İnan’a göre, tarihin başlangıcından
itibaren Türklerin büyük fütuhatlarının en önemlisi iki şey sayesinde olmuştur:
At besleme ve demircilik.
İskitler Avrupa halklarına ve doğu
halklarından İranlılara ata binmeyi, at üstünde savaşmayı öğrettikleri gibi,
ayağa kadar uzayan etekleri çıkarıp şalvar giymeyi de öğrettiler.
Turani ırkın hayvan motifli sanatı…
İskit kurganları ile Altay kurganları, Orta
Asya kurganları ile Ural kurganları benzer şekilde olmanın yanında, eşyalar
bakımından da aynıdır.
Ölünün atının kesilerek kurban edilmesi,
hizmetçilerinin, atlarının, silahlarının savaşçı ile beraber gömülmesi âdeti,
istisnasız bütün Türk boylarında vardı.
…öldürdükleri düşmanın kafatasından kadeh
yapmaları… (s. 2)
İranlılarla savaşan Türk kavminin adı
Yunanca’da Skyth, Farsça’da Saka, Sanskritçe’de Şaka, Çince’de Sai idi.
Hehistun yazıtları da Saklardan bahseder.
K. Ritter’in, (…) incelemelerine göre Karadeniz’in kuzey ve batı kısımlarında
yaşayan İskit-Sakaların, İranlıların dininden farklı ve İranlıların dinine düşman
müşterek bir dinleri vardı.
Dyakonov, Skyth (İskit) kelimesinin eski
Yunanca’da Skythe olduğunu yazar ve bu etnonimin Asur kaynaklarında Aşguzay,
Âsguzay (muhtemelen Dış veya Taş Oğuz anlamında); Babil kaynaklarında İşguzay
(ülke olarak îşguza, İşguzay sözünün İç Oğuz olabileceği ihtimali güçlüdür);
eski Yahudilerde Asguz şekillerinde çeşitlendiğini bildirir (s. 3).
İskitleri, Bizans tarihçileri çok iyi tanıyorlardı.
7. asrın Bizans tarihçisi Theophylaktos Simokatta, Avar Türklerini İskit
soylarından biri olarak kabul eder.
Pyankov’a göre, İskit Mazkitler (Massaget)
adı altında, asıl Türkler kastedilirdi.
Akhunların Akkoyunlulara, Karahunların
Karakoyunlulara dönüşmesi…
Eski kabile adlarından bazıları Ay merkezli
inanç bağlamında çözümlenebilir. Sak veya Saka adı da bu açıdan Ay Tanrı
inancının bir yansımasıdır (s. 4).
Herodot’a göre, İskit-Sakaların atası boğa
(öküz) şeklinde tasavvur edilen Targitay’dır (Targiatos).
Targitay adının tur veya tor’dan türediği görülmektedir.
Sibirya halklarının dilinde tur veya tor, vahşi boğa veya mandayı
bildirmektedir.
Heredot’un İskit-Amyurgiy olarak nitelediği
etnosa, Strabon (M.Ö. l.asır) ve Plinius (M.Ö. 1. asır) Turregetai veya sadece
Turke demişlerdir. Turke’lerin yaşadığı yer, Çinlilerin eski Türk soyu olarak adlandırdığı
say, se, so, sa ile aynıdır (s. 5).
Eski dillerde saks, skas, seks, sak, sa
şekillerinde çeşitlendirilen bu kelime hiyerogliflerde iki ayın üst üste düşmesi
biçiminde (dolunay) ifade edilir ve ayı sembolize eden boğa anlamına gelirdi.
Bazı dillerde sak
ve onun diğer türleri altı rakamını da ifade eder.
İdil ve Tuna Bulgarlarında sekizinci ayın
adı sehtem veya sahtemdir.
Prototürk devrinde şeh~seh~sek sözünün,
kalın a ünlüsünün, ince e ünlüsüne çevrilmesi sonunda ortaya çıkması büyük
ihtimalle mümkündür.
Sekiz sayısının güneşi sembolize ettiği
bellidir.
…sak sözü Ay merkezli mitolojik inançlardan
Güneş merkezli inançlara geçitte köprü rolünü üstlenmiştir (s. 6).
Saka kelimesi gitmek, koşmak, akmak
anlamına gelen sak't an türemiştir. Bir diğer açıklamaya göre; saka koşmak, hızlı,
serseri anlamları bildirmektedir. Bu kelimenin okçu anlamı ifade eden
skuda>sukuda>sukda> şuhta kökünden türediğini öne sürenler de vardır
(s. 7).
Yakutların kendilerine saha/saka demeleri…
(s. 8)
Altay’da yaşayan Sagay boyu tıpkı Kaşkay
gibi ay tanrıya tapman eski kavimlerden biri olmuştur. Sag-ay veya sak-ay… (s.
9)
---
Bayat, Fuzuli. (2004), “Saka Etnoniminin Etimolojisi Üzerine,” Karadeniz
Araştırmaları Dergisi, 1. Sayı, (s. 1-9)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder