Giresun
- Şebinkarahisar'ın Benzersiz Bir Halk Giysisi Fingo
Şebinkarahisar, gelenek ve göreneklerini
devam ettirmeye çalışan, kültürel değerlerine sahip çıkan bir ilçe olma
özelliğini sürdürmektedir. “Fingo” yörenin genç kız ve gelinlerini tasnif edecek
şekilde kullanılan, kırmızı kadife ya da çuha kumaştan kol ve etek uçları oyularak
biçimlendirilmiş ve üzeri renklendirilerek dikilen bir giysidir.
İnsanların giyinme şekilleri bulundukları
toplumun kültürel değerleri ile biçimlenerek diğer toplumlardan ayırıcı
özelliklere sahip olmaktadır.
Günümüzde halk giysilerinin kullanımı gün
geçtikçe azalmakta kendini modern yaşamın akışına bırakarak modernleşmektedir
(yok olmaktadır).
Şebinkarahisar ilçesinde, Karadeniz
bölgesinin genelinde olduğu gibi peştamal kadın giyiminin değişmez öğelerinden
birisidir.
“Fingo” genç kız ve gelinlerin özel
günlerde giydikleri, sadece Şebinkarahisar yöresine ait bir giysi olarak
karşımıza çıkmış ve kayıt altına alınması gerekliliği duyulmuştur.
Kat kat giyinme geleneği Türk giysilerinin
zenginliğini ve çeşitlenmesini sağlayan en önemli özelliklerindendir.
Şebinkarahisar Tamzara mahallesinde ikamet
eden Temel Meletli “fingonun kelime anlamının tam olarak bilinmediğini ancak
giysi giyildikten sonra en üstüne giyilen ve kırmızı renkli kısa üstlüğün adı
olduğunu belirtmiştir.
Fingonun kırmızı ve tonları ile dikilmiş
olması başka rengin kullanılmaması yörede bu giysiye “allı” ifadesi ile de
anıldığının göstergesidir. Bu durum yörede kullanılan manilerde de yerini
almıştır.
“Giymişsin yine allı
Gez edalı edalı
Düğünümüz yaklaştı
Bugün günlerden Salı”
Önce basma göynek alta şalvar ve bunların
üzerine üçetek entari giyilmektedir. Daha sonra üçeteğin üzerine “Fingo”
(yelek) adı verilen ceket tipinde genellikle kırmızı ve kırmızı tonları
renklerden ve üzeri yörenin estetik motifleri ile süslenmiş kısa üstlük
giyilmektedir. Daha sonra altına düz beyaz çorap giyilerek, önüne kemeri
yörenin estetik beğenisi doğrultusunda süslenmiş bir önlük bağlanmaktadır.
Önlüğün üzerine üçgen bir şekilde katlanmış kenarları püsküllü kuşak
bağlanmaktadır. Ayaklara siyah lastik ayakkabı giyilmektedir. Son olarak baş
süslemesi yapılmaktadır.
Giysiyi giyecek kişi gelin ise pullu yemeninin
üzerine başın sol tarafına doğru konumlandırılan tepelik takılmaktadır.
Tepeliğin takılması giyen kişinin başının bağlandığının (evlendiğinin) bir
göstergesi olarak sunulmaktadır.
Fingolarda kullanılan göynekler üst bedende
ten üzerine giyilmektedir. Pamuklu kumaştan beyaz
üzerine mavi puantiyelidir. Giysinin boyu dizlere
kadar, kolları kısadır. …etek ucunu genişletmek amacı ile kol altından etek
ucuna doğru genişleyen iki ön bedende iki arka bedende olmak üzere dört adet
peş yerleştirilmiştir.
İncelenen Fingo da kullanılan şalvar, alt
bedende ten üzerine giyilmektedir. Yeşil ipek saten dokuma kumaştan
yapılmıştır. Şalvarın boyu genellikle diz
altına kadar uzunluktadır. Bazı bölgelerde ayak bileklerine kadar uzun olanları
da mevcuttur. Belinde ve paçalarında lastik kullanılarak büzülmüştür.
Göynek üzerine giyilen ve yörede telli adı
verilen entari, genellikle sarı renkli, parlak sentetik iplikten oluşturulmuş
jakarlı bir dokumadır.
Fingonun benzersiz bir giysi olma özelliği
yeleğinden gelmektedir. İpek kadife ya da çuha
kumaştan, genellikle kırmızı, bordo, güvez vb. tonlarından oluşan renkler
kullanılarak dikilmektedir.
Yelek boyu belden 5 cm kadar aşağıdadır.
Kol boyu omuzdan itibaren 50 cm uzunluğundadır ve kol altında hareket
serbestisi sağlamak amacı ile kol altına üçgen şekilde biçimlendirilmiş peyikler
yerleştirilmiştir. Yakası beden hattına kadar açık, hafif “U” şeklindedir.
Önden açık olan giysinin kapaması ilik ve düğme ile yapılmıştır.
Yeleğin hiçbir yerinde makine dikişi
kullanılmamıştır.
Önlük, entari üzerine bele bağlanan ve
üstte giyilen fingo ile bütünlük sağlayacak renk ve süsleme unsuru ile giysinin
görsel değerini artıran bir giysi parçası konumundadır.
Önlüğün sağ ve sol üst kenarlarında pililer
yapılmış bele bağlanmasını sağlamak için ve kolon adı verilen kemer
geçirilmiştir
Önlük üzerine bele bir kuşak bağlanır.
Eskiden tamamı pamuk ve Hint keneviri
iplikleri kullanılarak el tezgâhlarında dokunan, ince ancak dayanıklı bir bez
türü olan “tamzara” adı verilen yöresel
dokumadan yapılırdı.
Baş örtülen pullu yemeni, beyaz yemeni ya
da tülbent olarak adlandırılan, seyrek dokunmuş hafif gramajlı bir kumaştır. Üçgen
şeklinde katlanarak oluşturulmuştur. Kenarlarında pullar vardır.
Tepelik, pullu yemeninin üzerine
takılmaktadır.
---
Koç, Fatma ve Koca, Emine ve Leyla Kaya
Durmaz. (2013), “Giresun -
Şebinkarahisar'ın Benzersiz Bir Halk Giysisi Fingo,” II. Yöresel Ürünler Sempozyumu ve
Uluslararası Kültür-Sanat Etkinlikleri, Kasım 2013, Akdeniz Üniversitesi, Antalya
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder