18 Mart 2018 Pazar

Doğu Karadeniz Bölgesinin Bugünkü Demografik Yapısının Ortaya Çıkmasını Sağlayan 2 Göç Hareketi Çepni ve Kıpçak


Fatma İnce - Doğu Karadeniz Bölgesinin Bugünkü Demografik Yapısının Ortaya Çıkmasını Sağlayan 2 Göç Hareketi Çepni ve Kıpçak Göçleri

Oğuzlar on ikisi Üçok on ikisi Bozok olmak üzere 24 boy olup, yerleşik olanlara Oğuz, göçer olanlara Türkmen adı verilmişse de sonraları Oğuz yerine Türk adı yerleşmiştir.
Çepniler, Türk Han’ın oğlu Kara Han’ın oğlu Oğuz boyunun Üçoklar soyundan Sungurlu aşiretine bağlıdırlar. Ayrıca Çepniler en eski Oğuz boylarından oldukları halde eski isimlerini bugüne kadar muhafaza etmişlerdir.

Reşideddin’e göre Çepni: “Nerede yağı görse savaşır.” demektedir. Şecere-i Terakkime’de ise Çepni kelimesinin; “Cesur, pehlivan, yiğit ve kahraman” anlamlarına geldiği ifade edilir. İşte bu manalara nazaran kelimenin “çapmak” aslından geldiği kabul olunabilir..

Rodop’u yurt edinen Çepniler’in İslavlar içinde kala kala dillerini unutup İslavca konuşmaya başladıkları da ifade edilmektedir. Fakat Çepniler dillerini yitirse de dinlerini yitirmemiştir. Böylece dini İslam dili Slavca olan bir insan tipi ya da etnik grup tarih sahnesine çıkmıştır ki bunlara da Pomaklar denir.

Birçok tarihçi ve araştırmacı Çepniler’in ilk önce Sinop bölgesine yerleştiğini söylemektedirler. Sinop’da yapılan savaşla Trabzon Rum İmparatoru Giorgi’yi hem deniz hem de karada yenmeleri ve bu galibiyetin ardından Ordu bölgesinde Bayram Bey adına Bayramlı Beyliği’nin kurulması bize bu bölgede de kalabalıklar halinde var olan Çepniler’i göstermektedir. Türkiye tarihinin yerli kaynaklarında adı ilk önce ortaya atılan Oğuz boyu muhtemelen Çepniler’dir.

(14. yüzyıl) Bu dönemde ağırlıklı olarak Çepni Türkleri’nden oluşan ve Bayram Bey ailesine bağlı Hacıemiroğulları Beyliği adı geçmeye başlar. Hacı Emiroğulları Trabzon Devleti ile Giresun’da savaşırlar.

Kıpçaklar’ın adı Şark kaynaklarında en çok Kıfçak olarak geçer. Bundan başka İmek, Yemek ve Kimek adları da sık sık görülür.
Kıpçaklar’ın XI. yüzyıl ortalarında Harezm ile komşu oldukları, yeni İslam ülkeleri ile temasa geçtikleri bilinmektedir.
Rus vekayinamelerinde onlara Polovtsi denilmiştir. Bizanslılar ise Kuman demişlerdir. Macarlar Kun, Kuman ve Paloç, Almanlar Falon ve Falb, Ermeniler de Chardeş demişlerdir. Latin kaynaklarında da Cumanus olarak geçerler.
Onların en belirgin özelliklerinden birisi Türkler içersinde sarışın, mavi gözlü tel topluluk olmalarıdır. Kıpçaklar’a farklı dillerde verilen Polovtsy, Falben, Chardeş gibi isimlerin hepsi sarışın anlamına gelen kelimelerden türemiştir.

M.Ö. IV. yüzyılda Karadeniz’in doğu kısmında var oldukları Gürcü kaynakları tarafından kayıt altına alınmıştır.
(Doğu Karadeniz) Bu bölge ağızlarının şekillenmesinde Kıpçak etkisinin rolü büyük olmuştur.
31 Mayıs 1223 günü meydana gelen Kalka Savaşı’nda Moğollar’ın birleşik Kıpçak-Rus ordusunu mağlup etmesi üzerine Kıpçaklar’ın Kiyef Prensliği’nin toprakları üzerinden Balkanlar ve Kırım’a bir kısmı da Kafkaslar’a çekildikleri kesin olarak bilinmektedir. Hatta Kırım’a sığınan Kıpçaklar’ın bir bölümünün Suğdak Limanını kullanarak deniz yoluyla Sinop üzerinden Karadeniz güney sahillerine yayıldıkları yönünde kayıtlar da mevcuttur.
(13. yüzyıl) Kıpçaklar ile Gürcüler arasında ihtilaf çıkmıştır. Papa Sargis liderliğindeki Ortodoks Kıpçakları Gürcü saflarından ayrılarak İlhanlılar ile birlikte hareket etmeye başlamışlar, 1267’de Ahıska Bölgesi’ni ikta olarak batıda Ardeşen’e kadar olan bölgeyi ele geçirmişlerdir. Gürcistan tarafından bölgenin Çoruh Vadisi kısmında 1124’den beri yerleştirilen Kıpçaklar’ın varlığı bilinmektedir. Sargis’e bağlı Kıpçaklar ve Çoruh boylarına yaklaşık bir asırdır yerleşmiş bulunan Kıpçaklar’ın yanı sıra Kubasar ailesi gibi bazı oymakların da Gürcistan’dan ayrılarak batıya göç etmesi ile Artvin, Rize, Gümüşhane, Trabzon, Giresun ve Ordu’ya önemli bir ölçüde Kıpçak kitlesi yerleşmiştir.

---
İnce, Fatma. (2017), “Doğu Karadeniz Bölgesinin Bugünkü Demografik Yapısının Ortaya Çıkmasını Sağlayan 2 Göç Hareketi Çepni ve Kıpçak Göçleri,” Geçmişten Günümüze Göç, Ed. Osman Köse, Canik Belediyesi Kültür Yayınları, Cilt: 1, (s. 87-94), Samsun


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder