19 Mart 2018 Pazartesi

Süleyman Kazmaz - Halk Kültürüne Toplu bir Bakış Düşünceler ve Değerlendirmeler


Süleyman Kazmaz - Halk Kültürüne Toplu bir Bakış Düşünceler ve Değerlendirmeler

…kültür, insanların ve toplumların istekleri ve ihtiyaçları doğrultusunda, yaratıcı güçleri oranında, çevrenin, kaynakların sağladığı imkân ve şartlar ölçüsünde doğar ve gelişir…

Her toplum başka toplumların kültüründen yararlanır, ihtiyaç duyduğu, fakat kendisinin üretemediği eserleri başkasından alır.
Yeterli ve gerekli yaratıcı güce sahip olmayanlar, ileri düzeye ulaşamayanlar dışa, daha doğrusu başkalarına muhtaç duruma düşerler; yabancı kültürlerin istilâsına uğrarlar (s. 297).

Halk Kültürü, toplumların dış etkenlerden uzak kalarak istek ve ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kendi yaratıcı güçleri, çevre kaynakları ölçüsünde ortaya koydukları ve zaman boyunca bir arada yaşayarak meydana getirdikleri eserlerin bütünüdür…
Halk kültürü zamanın akışı içinde, uzun süre bir arada yaşama düzeninden doğmuştur (s. 298).

Kasabalarda ve şehirlerde öteden beri yaşayan bir halk kültürü vardır. Bu kültür devam etmiş olmakla birlikte dış kültürlerin, basının, radyonun özellikle televizyon yayınlarının etkisiyle gerilemiştir. Aynı durum köylerde de görülmektedir (s. 300).

Dilsiz hayvan: Bu deyim acılarını anlatamayan hayvanlara yönelik davranışların koruma ve sevme duygularına dayanması gerektiğini anlatır (s. 303).

Halk kültürü eserleri, kullanılan malzemeye ve karşılanan ihtiyaca göre iki bölümde incelenir: maddî kültür eserleri, manevî kültür eserleri.
İnsanın iki dünyası vardır. Birincisi dış dünya; beslenme, giyinme, barınma, korunma ve savunma alanlarındaki çalışma ve eylemlerden meydana gelen dünya. Bu dünya, maddeden kaynaklanan sınırlı imkânlarıyla insanı bunaltır, onun için kişi dilediği gibi yaşamak amacıyla kendine ikinci bir dünya yaratır. Düşünce, duygu, heyecan ve hayal unsurlarından meydana gelen bu dünya iç dünya olarak adlandırılır (s. 304).

Giyinmenin bir de güzel sanat tarafı vardır; güzel giyinmek. Bu gelenek bir yönüyle gösteriş, bir yönüyle de hem giyenin güzellik ihtiyacını karşılamak hem de çevrede güzel izlenim bırakmak amacıyla uygulanır. Bunun içinde giyinme süs unsurlarıyla tamamlanır (s. 306).

Ormanın, ağacın bol olduğu yerlerde, ayrıca yağmurlu, rutubetli yörelerde yapılar genellikle tahtadan meydana getirilir. Buna karşılık rutubeti az, kışı ağır, taş malzemenin kolayca sağlandığı bölgelerde taş yapılara ağırlık verilir (s. 307).

…yaşlıların, dede ve ninelerin, hala ve teyzelerin bu yapı içinde yerleri bulunmaktadır (s. 308-309).

Geleneklerde en önemli nitelik, belli kişilerin söz konusu olmaması ve menfaat unsurunun bulunmamasıdır.

Halk kültürü, millî medeniyeti oluşturmak ve geliştirmek açısından toplumlar için güç kaynağıdır. Bu niteliği dolayısıyladır ki milletlerin yeni atılımlar yapması, geleceğe hazırlanması halk kültürüyle gerçekleşir; geçmişte güçlü eserler yaratmak, gelecekte daha üstün başarıya ulaşmanın gerektirdiği güveni sağlar (s. 321).


---
Kazmaz, Süleyman, (2001), “Halk Kültürüne Toplu bir Bakış Düşünceler ve Değerlendirmeler,” Erdem Dergisi, Cilt: 13, Sayı: 38, (s. 295-325)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder