19 Mart 2018 Pazartesi

Türk Halk Musikisi ve Klasik Türk Musikisi


Cinuçen Tanrıkorur - Türk Halk Musikisi ve Klasik Türk Musikisi

Türklerde ilk çağlarda topluluğun temsilcisi durumunda bulunan ve hekimlik, büyücülük, müzisyenlik gibi işler yapan halk sanatçılarına Altay Türkleri “Kam,”  Kırgızlar “Baksı,” Tonguzlar “Şaman,” Yakutlar “Oyun,” Oğuzlar “Ozan” derlerdi. Zamanla Kam’lar “büyücü-çalgıcı”lık, Ozanlar da “şair-çalgıcı”lık görevini üstlendiler.

15, yüzyılda ozanların ve ozanlık geleneğinin yerini alan “âşıklık geleneği günümüze kadar gelmiştir ki, kısaca “tek kişi çalıp söylerken öbürlerinin dinleme geleneği” olarak tarif edilebilir (s. 559-560).
Türk mûsikîsinin — Batı müziğinin aksine— teksesli (daha doğrusu “tek-ezgili” veya “ tek-porteli”) olarak gelişmesinde bu özelliğin de rolü vardır (s. 560).

Bu sanatı, politik istismara açık bir ‘halk - aydın’ veya ‘köylü - şehirli’ polemiği açısından ele alıp klâsik müziğimizin dışında görmeğe ve ondan apayrı köklere bağlamağa çalışmak, millî bütünlüğümüz açısından da son derece zararlı olduğu gibi, tarih ve mûsikî bilimi açısından da kökünden yanlıştır.

Doğu Türkistan mûsikîsinin daha çok beşaralıklı (pentatonik) diziyi ve askerî mûsikînin kaynağı olan gong, çanğ vb. yüksek şiddette ses veren âletleri kullanmasına karşılık, güney ve batı Türklerinin daha çok yediaralıklı (heptatonik) diziyi ve hazin-yanık sesler çıkaran âletleri kullanmış olmaları.
Türklerin iç Asya’ya hâkimken Uzak Doğu mûsikîsini, Anadolu’ya doğru indikçe de Yakın Doğu mûsikî kültürünü işlemiş oldukları açıktır… (s. 561)

…halk müziğimiz de klâsik müziğimiz gibi makam esasına dayanır. Zira bu da aynı komalı ses sistemini kullanmanın tabiî sonucudur. Yalnız halk sanatçısı ‘makam’ yerine ‘ayak’ der.

Klâsik mûsikîmizdeki nakaratın adı halk mûsikîmizde ‘kavuştak’, terennümün adı ise bağlantıdır.

Taksimin halk mûsikîmizdeki adı açış, gazelinki uzunhavadır ve bölgelere göre maya, bozlak, kayabaşı, çukurova, yakma, âşık türküsü vb. adlar alır.

Şarkı kelimemiz, merhum Gazimihal’in çok değerli Musiki Sözlüğü’nde açıkladığı gibi, Arapça ‘şarkî’den değil, Türkçe ‘çağırgı’ kelimesinden gelir ve ‘türkü çağırmak ’ deyiminde dilimizde bugün dahi yaşar.

---
Tanrıkorur, Cinüçen. (1985), “Türk Halk Musikisi ve Klasik Türk Musikisi,” Erdem Dergisi, Cilt: 1, Sayı: 2, (s. 559-571)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder