8 Ekim 2019 Salı

Lozan Barış Konferansı Cilt: 2


Seha L. Meray - Lozan Barış Konferansı Cilt: 2

Yapı Kredi Yayınları, 2. Baskı: İstanbul, Mayıs 2001

 (23) Sayılı Tutanak
27 Ocak 1923, Salı Oturumu

Gözaltı edilmiş sivillerin geri verilmesi, savaş tutsaklarının mübadelesi, nüfus mübadelesi.


(Yunanistan ile Türkiye'de gözaltı edilmiş (internes) sivil rehinelerle savaş tutsaklarına ilişkin antlaşma) imzası tarihinde yürürlüğe girmesi gerekmektedir.

İkinci anlaşma, İstanbul'u dışarıda bırakmak üzere, Türkiye'de oturan Rum nüfusunun, Batı Trakya'yı dışarıda bırakmak üzere, Yunanistan'da oturan Müslüman nüfus karşılığında mübadelesini öngörmekte olduğu için, çok daha önemli insan topluluklarını ilgilendirmektedir. M. Montagna, bu mübadeleye ilişkin Sözleşmenin 30 Ocakta imzalanabileceğini belirtmiştir. Mübadele, gelecek Mayıs ayının ilk gününden başlıyarak yürürlüğe girecek ve zorunlu olacaktır (s. 7).

Savaş tutsakları ve mezarlar.

İsmet Paşa
Türkiye'de ve Gelibolu'da yabancı mezarlıkların bulunması, onlara saygı gösterildiğini ispat eder; fakat bundan, mezarlıkların kapsadığı alanın genişletilmesine bir vesile olarak kullanılması anlamı da çıkmaz.
Mezarlıklardan sonra, şimdi de savaş alanları istenmektedir.
Lord Curzon'un istemekte olduğu toprak parçası bir mezarlık değil, fakat Çanakkale savaşları sırasında askeri hareketler için temel olarak kullanılan ve her zaman böyle bir amaçla kullanılabilecek bir toprak şerididir.

Lord Curzon
Türk Temsilci Heyetinin, basit bir insanlık ve şeref davranışında bulunmak fırsatını bir kez daha kaçırmış olduğuna üzülmektedir (s. 13).

Ek (D)
Alt-Komisyonu Raporu
25 Ocak 1923

Mezarlar
1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12 ve 13ncü maddeler oybirliğiyle uygun görülmüştür.

Madde 1
Taraflar (…) 30 Ekim 1914 tarihinden bu yana (…) kendi yetkileri altındaki topraklarda bulunan mezarlıklarına, mezarlarına ve kemikliklerine (ossuaires) ve onları anmak için dikilmiş anıtlarına saygı gösterecekler ve bunların bakımını sağlıyacaklardır.

Madde 2
…ölülerin mezarlarının sayısına ve yerlerine ilişkin her türlü bilgiyi, birbirlerine vermeği yükümlenirler.

Madde 3
Romanya ülkesinde 30 Ekim 1914 tarihinden bu yana ölmüş Türk askerlerinin mezarlarıyla ilgili( …) Romanya Hükümetiyle Türk Hükümeti arasında özel bir anlaşma yapılacaktır.

Madde 4
Türk Hükümeti, İngiliz İmparatorluğu, Fransa ve İtalya Hükümetlerine karşı, (…) mezarları, mezarlıkları ve kemiklikleri ve onları anmak için dikilmiş anıtları kapsayan toprak parçalarını, bu Hükümetlerin kullanımına ayrı ayrı ve sürekli olarak bırakmağı yükümlenir.

Madde 6
Anzac (Arı Burnu) bölgesindeki toprak parçaları (mezarlıklarla ilgili protokole dahil ediliyor)

Madde 7
İngiliz, Fransız ve İtalyan Hükümetlerinden her biri, Türk ve Yunan Hükümetlerinin de birer temsilci gönderecekleri bir Komisyon kuracak ve bu Komisyon, mezarlar, mezarlıklar, kemiklikler ve anıtlara ilişkin sorunları, yerinde, çözüme bağlayacaktır.

Madde 8
Kendilerine toprak ayrılmış olan Hükümetler, bu toprakları yukarıda belirtilenden başka amaçlarla kullanmamağı ve kullanılmasına izin vermemeği yükümlenirler.

Madde 9
…toprak parçalarına ilişkin tam ve eksiksiz yararlanma hakkının İngiliz, Fransız ve İtalyan Hükümetlerine sürekli olarak bırakılması için gereken yasama ya da yönetim tedbirleri (…) bildiriyi izleyecek altı ay içinde alınacaktır.

Madde 10
İngiliz, Fransız ve İtalyan Hükümetleri, kendi uyruklarına ait mezarlarının, mezarlıklarının, kemikliklerinin ve anıtlarının yapımını, düzenlenmesini ve bakımını, uygun görecekleri bir yürütme organına [uygulama örgütüne] emanet etmekte serbest olacaklardır.

Madde 11
…öngörülen toprak parçalarına, (…) herhangi bir kira, resim ya da vergi uygulanmayacaktır.
…mezarlıkları, kemiklikleri ve anıtları ziyaret etmek isteyenler için, buralara giriş her zaman serbest olacaktır.

Madde 13
İngiliz, Fransız ve İtalyan Hükümetleri, Türkiye'den ayrılan toprakları da kapsamak üzere (aynı hakları) Türk Hükümetine tanımayı yükümlenirler.

(24) Sayılı Tutanak
31 Ocak 1923 Oturumu

Yabancılara Uygulanacak Rejim Komisyonu

(s. 32 vd.)

Lord Curzon:
"Şimdi bizler, on haftayı aşan bir süredir uzayıp giden çalışmalarımızın sonuna varmış bulunmaktayız; üç gündür, Konferansın Üyeleri, kendilerine sunmakla onur duyduğumuz Barış Andlaşmasının metnini ellerinde bulundurmaktadırlar; burada Temsilcileri bulunan bütün Devletleri bu metni imzalamağa çağırıyoruz (s. 33).
(Curzon) Akıllı bir kimsenin şöyle tanımlandığını işitmiştim: 'Yararlı bir teklifi hiçbir zaman reddetmeyen bir insan.' Bu çok güzel sözleri Türk Temsilci Heyetinin dikkatine sunarak, konuşmama son veriyorum (s. 41).

Amerika Birleşik Devletleri Temsilcisi Child: …Burada barış görüşmelerinin başarısızlığa uğraması, dünya için bir yıkım, fakat Türkiye için onarılmaz bir tragedya olabilecektir (s. 47).

Türkiye ile şerefli bir barış yapılmadıkça Türkiye'nin geleceğine bakamayacağımızı ortaya koymaktan geri kalmadık. Ancak şimdi yapılacak barışın, Türkiye'ye, kurumlarını örgütleme, iktisat ve ticaret alanında gelişme yoluna girme, öteki uluslarla işbirliğine girişme, öteki ülkelerle diplomatik temsilciler gönderilerek düzenli ilişkiler kurma ve Uluslar Ailesine katılma fırsatını vereceğini açıklamaktan da geri kalmadık.
Türkiye, barış yapmak için büyük bir istek göstererek Müttefiklerle tam ve içten bir işbirliğine girişmezse, bütün bunları yitirebilir (s. 48).

Ek (A)

Barış Andlaşması Tasarısı

Bölüm 1

1. Siyasal Hükümler


(Sınırlar)
1. Bulgaristan ile:
Rezvaya'nın denize döküldüğü yerden, Türkiye, Bulgaristan ve Yunanistan sınırlarının Meriç üzerinde birleştikleri noktada, Meriç'in sol kıyısına kadar: Bulgaristan'ın güney sınırı, şimdiki durumuyla saptanmış bulunduğu gibi.
2. Yunanistan ile:
Buradan, 26 Eylül 1915 tarihli Sofya Andlaşmasıyla saptanmış olan sınırın Meriç nehrini Edirne'nin yukarısında (en amont) kestiği noktaya kadar:
Meriç'in sol kıyısı; Buradan, Güney-doğu doğrultusunda, [söz konusu sınırın] Edirne'nin aşağısında (en aval) Meriç'i kestiği noktaya kadar:
Edirne şehrine ulaşım sağlamak amacıyla özel olarak yapılmış demiryolu kolunun son bulduğu istasyon Türkiye'ye, ve Karaağaç şehri ile garı da Yunanistan'a bırakılmak üzere, 26 Eylül 1915 Sofya Andlaşmasıyla saptanmış olan sınır;
Buradan, Ege Denizi'ne kadar:
Meriç'in sol kıyısı.

1. Suriye ile:
20 Ekim 1921 tarihli Türk-Fransız Andlaşmasının 8nci maddesiyle saptanmış olan sınır;
2. Irak ile:
Bu maddenin [3ncü maddenin] 1nci fıkrasında öngörülen sınırın Dicle üzerinde sona eriş noktasından başlıyarak:
Milletler Cemiyeti Meclisince bu konuda alınacak karara uygun olarak saptanacak bir çizgi.

Madde 12
İmroz (Imbros) adası ile Bozcaada (Tenedos) dışında, Doğu Akdeniz adaları ve özellikle Limni (Lemnos), Semadirek (Samothrace), Midilli (Mitylene), Sakız (Chio), Sisarn (Samos) ve Nikarya (Nicaria) adaları üzerine Yunan egemenliği konusunda 17/30 Mayıs 1913 tarihli Londra Andlaşmasının 5nci ve 1/14 Kasım 1013 tarihli Atina Andlaşmasının 15nci maddeleri hükümleri uyarınca alınan ve 13 Şubat 1914 tarihinde Yunan Hükümetine bildirilen karar, bu Andlaşmanın, İtalya'nın egemenliği altına konulan ve 15nci Maddede belirtilen adalara ilişkin hükümleri saklı tutmak üzere, doğrulanmıştır. İşbu Andlaşmada aykırı bir hüküm bulunmadıkça, Asya kıyısından 3 milden az bir uzaklıkta bulunan adalar, Türk egemenliği altında kalacaklardır.

Madde 13
Barışın sürekli olmasını sağlamak amacıyla, Yunan Hükümeti, Midilli, Sakız, Sisam ve Nikarya adalarında, aşağıdaki tedbirlere uymakla yükümlüdür:
1. Bu adalarda hiç bir deniz üssü, hiç bir istihkam yapılmayacaktır;
2. Yunan askeri uçaklarına Anadolu kıyısı toprakları üstünde uçmak yasak olacaktır.
Buna karşılık, Türk Hükümeti de askeri uçaklarının bu adalar üstünde uçmalarını yasaklayacaktır.
3. Bu adalarda Yunan askeri kuvvetleri, askerlik hizmetine çağrılmış ve bulundukları yerde eğitilebilecek normal asker sayısından çok olmayacağı gibi, jandarma ve polis kuvvetleri de, bütün Yunan ülkesindeki jandarma ve polis kuvvetine orantılı bir sayıda kalacaktır.

Madde 14
Türk egemenliği altında kalan İmroz adasıyla Bozcaada, yerel [mahalli] yönetim ile can ve mal güvenliği bakımından, Müslüman-olmayan yerel halka gerekli bütün güvenceyi [garantiyi] sağlayan, yerel unsurlardan kurulu özel bir yönetim örgütünden yararlanacaktır.

Madde 15
Türkiye, aşağıda sayılan adalar üzerindeki bütün haklarından ve sıfatlarından İtalya yararına vazgeçer: Bugünkü durumda İtalya'nın işgali altında bulunan Stampalya (Astropalia), Rodos (Rhodes), Kalki (Carki, Kharki), Skarpanto (Scarpanto), Kazos (Casos, Casso), Piskopis (Piscopis, Tilos), Miziros (Misiros, Nisyros), Kalimnos (Calimnos, KalymnosL Leros, Patmos, Lispsos (Lipso), Limi (Lymi) ve İstanköy (Coskos) adaları ile, bunlara bağlı adacıklar, ve Meis (Castellorizo) adası…

Madde 16
Türkiye, işbu Andlaşmada belirtilen sınırlar dışında bulunan bütün topraklar üzerindeki (…) her türlü haklarından ve sıfatlarından vazgeçmiş olduğunu bildirir.

Madde 17
Türkiye'nin, Mısır ve Sudan üzerindeki bütün haklarından ve sıfatlarından vazgeçişi, 5 Kasım 1914 tarihinden başlıyarak yürürlüğe girecektir.

Madde 19
Türkiye, İngiliz Hükümetince 5 Kasım 1914 tarihinde ilan edilen, Kıbrıs'ın [İngiltere'ye] katılışını tanıdığını bildirir.
Kıbrıs adasında doğmuş ya da bu adada oturan (domicilies) Türk uyrukları, Türk uyrukluğunu yitirerek, yerel [mahalli] kanun uyarınca, İngiliz uyrukluğuna geçeceklerdir.

2. Özel Hükümler

Madde 21
Bağıtlı Yüksek Taraflar, Çanakkale Boğazı'nda, Marmara Denizi'nde ve Karadeniz Boğazı'nda, denizden ve havadan, barış zamanında olduğu gibi savaş zamanında da, geçiş ve gidiş-geliş (ulaşım) serbestliği ilkesini kabul ve ilan etmekte görüş birliğine varmışlardır.


Madde 35
Osmanlı uyrukluğunda olmayan ve işbu Andlaşmanın yürürlüğe giriş tarihinde Filistin'de yerleşmiş bulunan Yahudilerin, kanunda belirtilecek olan şekil ve şartlar uyarınca bir bildiri düzenleyerek, Filistin uyrukluğunu edinme hakları olacaktır.

Madde 37
Türk Hükümeti, Türkiye'de oturan herkesin, doğum, bir ulusal topluluktan olma [milliyet], dil, soy ya da din ayrımı yapmaksızın, hayatlarını ve özgürlüklerini korumayı tam ve eksiksiz olarak sağlamayı yükümlenir.

Mali Hükümler

Madde 45
…kendilerine, gerek 1912-1913 Balkan Savaşları sonucu olarak, gerekse işbu Andlaşma uyarınca Türkiye'den ayrılan bir toprak parçası verilmiş olan Devletler (…) Osmanlı Devlet Borcunun Ödenmesine [Düyun-u Umumiye-i Osmaniye Mürettebatı, Service de la Dette Publique Otlomane] ilişkin yıllık yüklemlere [taksitlere] (…) katılacaklardır.

Madde 58
Yunanistan ile Türkiye, 57nci Maddede öngörülen dönem içinde (1 Ağustos 1914 tarihi ile işbu Andlaşmanın yürürlüğe giriş tarihi arasında) kendi ııyruklarına savaş boyunca verilmiş zararlar için, birbirlerine herhangi bir ödemede bulunmaktan, karşılıklı olarak, vazgeçerler.

Ekonomik Hükümler

Madde 72
…savaş sırasında Osmanlı uyruğu olmayan Müttefiklerin uyruklarına ya da Müttefiklerin uyruklarının üstün bir çıkarlan bulunduğu ortaklıklara [şirketlere] ait olan mallar, haklar ve çıkarlar derhal hak sahiplerine geri verilecektir.

Ayrıcalıklar [İmtiyazlar]

Madde 94
İşbu Andlaşma uyarınca Türk kalan ülkelerde, Osmanlı Hükümeti ya da her hangi bir yerel [mahalli) makamca, 29 Ekim 1914 tarihinden önce verilmiş bulunan ayrıcalıklardan (imtiyazlardan, concessions) yararlanmış bulunan Müttefik Devletler uyruklarının, bu ilk ayrıcalık sözleşmesinden ve bundan sonra yapılmış her türlü anlaşmalardan doğan bütün hakları tümüyle yeniden tanınacaktır.

Madde 108
Bir yandan Müttefik Devletlerden her biri ve öte yandan Türkiye arasında, işbu Andlaşmanın yürürlüğe giriş tarihinden başlıyarak üç aylık bir süre içinde, bir
Hakemlik Karma Mahkemesi kurulacaktır.

Madde 113
Türkiye, aşağıda belirtilen Sözleşmelere ya da Anlaşmalara katılmağı ya da bunları onaylamağı yükümlenir:
1. Otomobillerin uluslararası dolaşımına ilişkin, 11 Ekim 1909 Sözleşmesi;
2. Gümrük uygulanacak vagonların kurşunlanmasına ilişkin, 15 Mayıs 1886 tarihli Anlaşma ve 18 Mayıs 1907 tarihli Protokol;
3. Denizde çatmalar, deniz kazalarında yardım ve kurtarma konusundaki kuralların birleştirilmesine ilişkin, 3 Eylül 1910 tarihli Sözleşme;
4. Hastane gemilerinin liman resim ve harçlarından bağışık tutulmalarına ilişkin, 21 Aralık 1904 tarihli Sözleşme;
5. Kadın ticaretinin yasaklanıp önlenmesine ilişkin, 10 Mayıs 1904, 4 Mayıs 1910 ve 30 Eylül 1921 tarihli Sözleşmeler;
6. Açık-saçık [müstehcen] yayınların yasaklanıp önlenmesine ilişkin, 4 Mayıs 1910 tarihli Sözleşme;
7. 54ncü, 88nci ve 90ncı Maddelere ilişkin çekinceler [ihtirazı kayıtlar] saklı kalmak üzere, 17 Ocak 1912 tarihli Sağlık Sözleşmesi;
8. Filoksera (phylloxera) ya karşı alınacak tedbirlere ilişkin, 3 Kasım 1881 ve 15 Nisan 1889 tarihli Sözleşmeler;
9. Afyon konusunda La Haye'de 23 Ocak 1912 tarihinde imzalanmış Sözleşme ve 1914 tarihli ek Protokol;
10. Uluslararası Radyo-Telegrafi konusunda, 5 Temmuz 1912 tarihli Sözleşme;
11. Afrika'da alkollü maddelere uygulanacak rejim konusunda, Saint-Germain-en-Laye'de, 10 Eylül 1919 da imzalanmış Sözleşme;
12. 26 Şubat 1885 tarihli Berlin Senedi'nin ve 2 Temmuz 1890 tarihli Brüksel Genel Senedi ile Brüksel Bildirisinin yeniden gözden geçirilmesine ilişkin olarak, Saint-Germain-en-Laye'de, 10 Eylül 1919 da imzalanmış Sözleşme;
13. Hava ulaşımının düzenleme konusunda, 13 Ekim 1919 tarihli Sözleşme;
14. Kibrit yapımında beyaz fosfor kullanılmasının yasaklanmasına ilişkin olarak Bern'de, 26 Eylül 1906 da imzalanmış Sözleşme (s. 92).

Madde 116
Bağıtlı Yüksek Taraflar, kapitülasyonlardan doğan ekonomik rejime son vermek konusunda anlaşmaya varmışlardır.

Ek (D)

Trakya Sınırlarına İlişkin Sözleşme Tasarısı

(s. 108 vd.)
Madde 4
Türk Hükümeti, Avrupa'daki ülkesinde, barış zamanında konaklayacak Türk silahlı kuvvetlerinin toplam mevcudunun, bugünkü tarihle imza olunan Boğazlar Rejimine İlişkin Sözleşme'nin 8 nci Maddesiyle 12.000 kişi olarak saptanan İstanbul garnizonunun mevcudunu da içine almak üzere 20.000 kişi olarak sınırlamayı yükümlenir (s. 110).

Ek (E)

Türkiye'de Yabancılara Uygulanacak Rejime İlişkin Sözleşme Tasarısı

(s. 111 vd.)

Madde 24
Bugün Türkiye'de bulunmakta olan ve öteki Bağıtlı Devletlerin uyrukluğundaki kişiler, topluluklar [cemaat] ve derneklerce yönetilen din, öğretim ya da hayır işleri kurumlarının, hastanelerin, dispanserlerin ve bunlara benzer kurumların serbestçe çalışmalarına ve bunların mülkiyet haklarına hiç engel çıkartılmayacaktır (s. 117).

Ek (F)

Türkiye'de Adaletin Yönetimine İlişkin Bildiri Tasarısı

Türk Hükümeti, ikisini Türk Adalet Yönetimi görevlilerinden, üçünü de La Haye Milletlerarası Daimi Adalet Divanı'nın asıl ya da yedek yargıçları arasından seçeceği, beş üyelik bir komisyon kuracaktır. Bu Komisyon, Türk Hükümetine adaylar sunmakla görevli olacaktır. Türk Hükümeti, bu adaylar arasından, aşağıdaki hükümler uyarınca, Adalet Bakanlığına bağlı ve İstanbul, İzmir, Samsun ve Adana Mahkemeleriyle İstinaf Mahkemesi ve Yargıtay'da görevli olmak üzere, yeter sayıda hukuk danışmanı seçecektir (s. 118).

Ek (G)

Arnavutluk'un, Osmanlı Devlet Borcunun Ödenmesine Katılması Konusunda Bildiri Tasarısı



Ek (H)

Türkiye İle Ticaret Rejimine İlişkin Sözleşme Tasarısı

Madde 5
Öteki Bağıtlı Devletlerin ülkelerinde çıkan ya da bu ülkelerden gelen mallara Türkiye'de hiç bir üretim, tüketim ya da giriş vergisi ve genel olarak hiç bir iç ya da yerel [mahalli] vergi ya da resim, Türkiye'de gerçekten üretilen eş ya da benzer maddelerden alınan vergi ve resimi aşar ölçüde uygulanmayacaktır (s. 122-123).

Ek (İ)

Son [Nihai] Senet Tasarısı

(s. 128-129)

(25) Sayılı Tutanak

Boğazlar Rejimini İnceleme Komisyonu

(8) Sayılı Tutanak
1 Şubat 1923, Perşembe Oturumu

Çiçerin (SSCB)
Bu belge, çağıran Devletlerce daha önce sunulmuş tasarılardan birçok noktada ayrılmaktadır.
Bu değişiklikleri, sunulan bu belgeye kim soktu ve hangi nedenle böyle yapıldı? Bunu bilmiyoruz. Bu, gizli görüşmelerin ürünüdür. Biz, bu görüşmeleri, kesin olarak, yapılmamış sayıyoruz.

Lord Curzon
…Doğu Trakya'da büyük sayıda askeri kuvvetler bulundurmanın, yalnız gereksiz değil, fakat aynı zamanda büyük bir tehlike yaratacak nitelikte olduğu da açıkça ortaya çıkar. Trakya'daki Türk kuvvetlerini sınırlandırmanın nedeni budur (s. 133-134).

Türk Temsilci Heyeti, Gelibolu'da bir garnizon bulundurma sorununu sık sık ortaya atmakla yanlış bir yol izlemektedir. Size önce de söylediğim gibi, Müttefikler böyle bir ödünde [tavizde] bulunmaya katlanamazlar.

Çiçerin
Sayın Başkanın verdiği karşılığa bakılınca, anlaşmazlıklarımızın aşılmaz olduğunu görmekle üzülmekteyim.
Bu koşullar altında, Boğazlar sorununa ilişkin bir kararın varlığı söz konusu olamaz. Rusya, Ukrayna ve Gürcistan'sız böyle bir karar yoktur ve var olamayacaktır.

Lord Curzon
Çiçerin, bize, Rusya'nın bu Sözleşmeye [olumlu] oy vermeyeceğini ve taraf olmayacağını bildirmiştir. Bundan doğacak sorumluluk, Rus Hükümetine düşmektedir (s. 139).

Ek

Boğazlar Rejimine İlişkin Sözleşme Tasarısı

22 Ocak 1923

Madde 1
Bağıtlı Yüksek Taraflar, aşağıda [kullanılacak] "Boğazlar" genel teriminin kapsamına giren Çanakkale Boğazında, Marmara Denizi'nde ve Karadeniz Boğazında, denizden ve havadan geçiş ve gidiş-geliş serbestliği ilkesini kabul ve ilan etmekte görüş birliğine varmışlardır.

Madde 2
Boğazlar'dan barış zamanında ve savaş zamanında, ticaret gemileriyle ticaret uçaklarının ve savaş gemileriyle savaş uçaklarının geçişi ve gidiş-gelişi:

a) Barış Zamanında:
Bayrak ve yük ne olursa olsun, (…) tam serbestlik.

b) Savaş Zamanında Türkiye Tarafsızsa: …tam serbestlik…

c) Savaş Zamanında, Türkiye Savaşan Bir Devletse:
Tarafsız gemiler ve askeri olmayan tarafsız uçaklar için, bunlar özellikle düşmana savaş kaçağı, düşman birlikleri ya da düşman uyrukları taşıyarak yardım etmiyorlarsa, gidiş-geliş serbestliği.

Türkiye, düşman gemilerinin Boğazlar'ı kullanmalarını önlemek için gerekli göreceği her türlü tedbirleri almağa yetkili olacaktır. Bununla birlikte, bu tedbirler, tarafsız gemilerin serbestçe geçişini önleyecek nitelikte olmayacaktır.

Madde 4
Aşağıda gösterilen bölgeler ve adalar askerlikten arındırılacaktır:
Çanakkale Boğazı: Kuzey-Batıda, Gelibolu Yarımadası ve Saros (Xeres) Körfezi'nde Bakla Burnu'nun kuzey-doğusundan 4 kilometre uzaklıkta bulunan bir noktadan başlıyarak, Marmara Denizi üzerinde Kumbağı'nda sona eren ve Kavak'ın (bu yer dışarıda kalmaktadır) güneyinden geçen bir çizginin güney doğusundaki bölge.

Karadeniz Boğazı:
Güney-Doğuda, kıyı ile, Bozcaada (Tenedos) karşısında Eski İstanbul Burnu'ndan başlıyarak, Marmara Denizi üzerinde hemen Karabiga kuzeyinde bulunan kıyıda bir noktada sona ermek üzere, kıyıdan 20 kilometre uzaklıktan geçen bir çizgi arasındaki bölge.
Doğuda, Karadeniz Boğazı'nın kıyısından 15 kilometre uzaklıkta çizilmiş bir çizgiye kadar uzanan bölge.
Batıda, Karadeniz Boğazı'nın batı kıyısından 15 kilometre uzaklıkta çizilmiş bir çizgiye kadar uzanan bölge.
(2) Emir-Ali Adası dışarıda kalmak üzere, bütün Marmara Denizi adaları.
(3) Ege Denizi'nde, Semadirek, Limni, İmroz, Bozcaada ve Tavşan adaları.

Madde 6
İstanbul'a ilişkin olarak (…) askerlikten arındırılacak bölgelerde ve adalarda, hiç bir istihkam, yere bağlı [sabit] topçu tesisleri, ışıldak tesisleri, denizaltı işleyen araçlar, hiç bir askeri havacılık tesisi ve hiç bir deniz üssü bulunmayacaktır.

Madde 7
Marmara Denizi sularına, denizaltı gemileri dışında, deniz altında işleyen hiç bir araç konulamayacaktır.
Türk Hükümetine, Marmara Denizi'nin Avrupa [Rumeli] kıyıları bölgesine, ya da Karadeniz Boğazı'nın askerlikten arındırılmış bölgesinin doğusunda Darıca'ya kadar Anadolu kıyıları bölgesine, Boğazlar'dan geçişe engel olabilecek nitelikte yere bağlı [sabit] hiç bir top bataryası ya da torpil atıcı yerleştiremeyecektir.

Madde 8
İstanbul, Beyoğlu, Galata, Adalar ve bitişik dolaylarını kapsamak üzere, İstanbul ile çevresinde, başkentin ihtiyaçlarını karşılamak üzere en çok 12.000 kişilik bir garnizon bulunabilecektir. İstanbul'da bir tersane ve bir deniz üssü bulundurulabilecektir.

Madde 9
Savaş çıktığı zaman, Türkiye ya da Yunanistan, savaşan Devlet haklarını kullanarak, yukarıda öngörülen askerlikten arındırma durumunda değişiklik yapacak olurlarsa, barışla birlikte, işbu Sözleşmede öngörülen rejimi yeniden yürürlüğe koymakla yükümlü olacaklardır.

Madde 10
İstanbul'da, 12nci Maddede belirtildiği üzere, bir Uluslararası Komisyon kurulacak ve bu Komisyon "Boğazlar Komisyonu" (Commission des Detroits; Straits Commission) adını alacaktır.

Madde 12
Komisyon, bir Türk temsilcisinin başkanlığı altında, işbu Sözleşmenin imzacı Devletleri olmaları bakımından, Fransa, İngiltere, İtalya, Japonya, Bulgaristan, Yunanistan, Romanya, Rusya ve Sırp-Hırvat-Sloven Devleti Temsilcilerinden kurulu olacaktır.

Madde 15
Boğazlar Komisyonu, görevini, Milletler Cemiyetinin koruyuculuğu altında yapacak ve bu Cemiyete her yıl çalışmalarını gösteren bir rapor verecek, ayrıca, ticaret bakımından ve gemilerin gidiş-gelişine ilişkin bütün bilgileri sunacaktır (s. 147).

B.- Azınlıklar Alt-Komisyonu

(2) Sayılı Tutanak
15 Aralık 1922 Cuma Oturumu
(s. 151 vd.)

Azınlıklar temsilcilerinin dinlenilmesi

Rıza Nur Bey, Bulgar Temsilci Heyetinin, Konferansa, yalnız Boğazlar sorununun görüşülmesine katılmak üzere çağrılmış bulunduğunu bildirdi.
M. Montagna, Bulgar Temsilci Heyetini, azınlıklara ilişkin görüşmelere katılması için çağırmak niyetinde olmadığını, yalnız, bu Heyete, görüşlerini belirtmesine izin vermezlik de edemeyeceğini sandığını söyledi.
Rıza Nur Bey, bu görüşü kabul etmediğini, çağrılmamış bir Heyetin görüşlerini açıklayacağı oturumlara kendisinin katılmayacağını bildirdi.
M. Laroche, Azınlıklar Alt-komisyonunun, ilgililerin temsilcilerini dinlemeyi reddedebilmesinin mümkün olabileceğini düşünememektedir.
Türk Temsilci Heyeti bu toplantılara katılmak istemeyebilir, fakat öteki Heyetlerin böyle davranmaları hakkına itiraz edemez (s. 190).

(2) Sayılı Tutanağa Ek

Azınlıkların Korunması Konusunda Alt-Komisyonda Görüşülecek Sorunların Özeti

1. Genel af;
2. Soy, dil ve din azınlıklarının özgürlüğü ve korunması için genel güvenceler [garantiler];
3. 1 Kasım 1914 tarihinden bu yana, ailelerinden ayrılmış kimselerle, mallarından yolsuz-yöntemsiz yoksun bırakılmış kimselere mallarının geri verilmesi çalışmalarının benimsenmesi ve bunlara ara verilmemesi;
4. Azınlıkların isteğe bağlı göç özgürlükleriyle, yurt içinde dolaşım özgürlükleri;
5. Azınlıkların yurttaşlık hakları [medeni haklar] bakımından eşitliğiyle, dinsel ve siyasal eşitlikleri;
6. Askerlik hizmetinden bağışıklık;
7. Azınlıklar için öğretim, eğitim amaçları ve insancıl amaçlarla dernek kurma özgürlükleri ve kamu giderlerinden hak gözetir paylar ayrılması;
8. Azınlık okul ve kiliselerinin statüsü;
9. Azınlıkların korunması konusunda alınacak tedbirlerin yürürlüğe konulmasına ilişkin güvenceler ve bu konuda Milletler Cemiyeti ile işbirliği;
10. Ermeniler için Ulusal Yurt.

18 Aralık

(Rıza Nur Bey)
Tarih, Türkiye'de azınlıklar sorununa, her zaman, Müslüman-olmayanların konu olduğunu göstermektedir; bu yüzden, biz de Misak-ı Milli'mizde bu kelimeyi bu anlamda anladık ve Alt-komisyona sunmakla onur duyduğumuz tasarıda da bu anlamda anlamaktayız (s. 158).

Türkiye büyük bir devrim yapmış, Halifelik'le Devletin ayrılığını ilan etmiş ve ülkesindeki teokratik monarşiye son vermiştir; böyle davranmakla, Türkiye, kelimenin tam anlamında çağdaş ve laik bir Devlet olmuş ve, bunun sonucu olarak da, dinle Devleti birbirinden kesin olarak ayırmıştır (s. 159).

(3) Sayılı Tutanağa Ekler
Ek (A)

Müttefik Temsilci Heyetlerince Sunulan Azınlıkların Korunmasına İlişkin Tasarı

Madde 1
Türkiye, sivil ya da askeri, hiç bir kanunun, hiç bir kararnamenin, ya da yönetmeliğin, hiç bir resmi işlemin, işbu Kesimde belirtilen hükümlere aykırı olmamasını ve onlardan üstün sayılmamasını kabul etmektedir (s. 161).

Madde 5
Bütün Türk uyrukları kanun önünde eşit olacaklar ve soy, dil ya da din ayırımı gözetilmeksizin, aynı yurttaşlık haklarıyla [medeni haklarla] siyasal haklardan yararlanacaklardır.

(Diğer maddelerde de sürekli olarak din, dil, etnik köken bakımından azınlık olan Türk uyruklarından söz ediliyor)

Ek (B)

Türk Temsilci Heyetinin Sunduğu Tasarı

Türkiye, Müslüman-olmayan azınlıklara, hayatları ve özgürlükleri bakımından, çoğunluğun yararlandığı aynı hakları ve aynı korumayı sağlamağı yükümlenir (s. 165).

(Türk heyetinin önerdiği tasarıda azınlıklar “Müslüman olmayan” ifadesiyle tanımlanmıştır)

(4) Sayılı Tutanak

19 Aralık

Azınlıklarla ilgili görüşmeler (s. 168 vd.)


(5) Sayılı Tutanak

20 Kasım

Azınlıklarla ilgili görüşmeler (s. 173 vd.)
Rıza Nur Bey
Müttefiklerin tasarısı Müslüman azınlıklardan söz etmektedir; oysa, Türkiye'de bu gibi azınlıklar söz konusu olamaz; çünkü, tarihsel gelenekler, moral düşünceler, görenekler, yapılagelişler, Türkiye'de yaşayan Müslümanlar arasında en tam bir birlik yaratmaktadır; üstelik, aile hukuku, siyasal haklar, yurttaşlık hakları ve öteki haklar açısından, bütün Müslümanlar, aralarında hiç bir ayırım olmaksızın, ülkenin hükümetine ve yönetimine tam bir eşitlik içinde katılmaktadırlar (s. 174).

Müslüman-olmayanlara gelince, biz onlara, bu son yıllar boyunca yapılmış antlaşmalarda yazılı ve çağdaş ilkelere tümüyle uygun olan, bütün hakları tanımaktayız.

Bu yüzden, "Müslüman-olmayan azınlıklar" teriminin istenmemesi halinde, Lord Curzon'un yaptığı gibi, "Hıristiyan azınlıklar" teriminin kullanılmasını teklif ediyoruz (s. 175).

(6) Sayılı Tutanak

21 Aralık

Azınlıklarla ilgili görüşmeler (s. 179 vd.)

(7) Sayılı Tutanak

22 Aralık

Azınlıklarla ilgili görüşmeler (s. 185 vd.)

(8) Sayılı Tutanak

22 Aralık

Azınlıklarla ilgili görüşmeler (s. 192 vd.)

(9) Sayılı Tutanak

23 Aralık

Azınlıklarla ilgili görüşmeler (s. 199 vd.)

(10) Sayılı Tutanak

26 Aralık

Azınlıklarla ilgili görüşmeler (s. 213 vd.)

(10) Sayılı Tutanağa Ek

Azınlıkların Korunmasına İlişkin Maddeler Tasarısı

26 Aralık 1922

Madde 1
Türkiye, işbu kesimin (...) maddelerindeki hükümlerin temel yasalar olarak tanınmasını ve hiç bir kanunun, yönetmeliğin ya da hiç bir resmi işlemin bu hükümlere aykırı ya da bunlarla çelişir olmamasını ve hiçbir kanunun, yönetmeliğin ya da resmi işlemin bunlardan üstün sayılmamasını yükümlenir.

Madde 2
Türk Hükümeti, doğum, bir ulusal topluluktan olma, dil, soy ya da din ayırımı gözetmeksizin, Türkiye'de oturan herkese, hayat ve özgürlüklerinin tam olarak korunmasını sağlamayı yükümlenir.

Madde 3
Müslüman-olmayan azınlıklara mensup Türk uyrukları, Müslümanların yararlandıkları aynı yurttaşlık haklarıyla, siyasal haklardan yararlanacaklardır.

Madde 4
Müslüman-olmayan azınlıklara mensup Türk uyrukları, hem hukuk bakımından hem de uygulamada, öteki Türk uyruklarıyla aynı işlemlerden ve aynı güvencelerden [garantilerden] yararlanacaklardır. Özellikle, giderlerini kendileri ödemek üzere, her türlü hayır kurumlarıyla, dinsel ya da sosyal kurumlar, her türlü okullar, öğretim ve eğitim kurumları kurmak, bunları yönetmek ve denetlemek ve buralarda kendi dillerini serbestçe kullanmak ve dinlerinin gereklerini [ayinlerini] serbestçe yerine getirmek konularında eşit bir hakka sahip olacaklardır.

Madde 5
Müslüman-olmayan azınlıkların (…) kendi dilleriyle öğrenim görmelerini sağlamak bakımından, uygun düşen kolaylıklar gösterecektir.

Madde 6
Türk Hükümeti, söz konusu azınlıklara ait kiliselere, havralara, mezarlıklara ve öteki din kurumlarına tam bir koruma sağlamağı yükümlenir.

Madde 7
Müslüman-olmayan azınlıklara mensup Türk uyrukları, inançlarına ya da dinlerinin gereklerine aykırı herhangi bir davranışta bulunmağa zorlanamayacaklar…

Madde 8
Türk Temsilci Heyetince red edilmiştir.
Vergi ödemek suretiyle askerlikten muafiyet…

Madde 9
Bu hükümler, Milletler Cemiyeti Meclisi çoğunluğu uygun bulmadıkça, değiştirilemeyecektir.

Madde 10
Ertelendi
Türk tasarısı
Bu kesimdeki hükümlerle Türkiye'nin Müslüman-olmayan azınlıklarına tanınmış olan haklar, Balkan Devletleriyle, Türkiye'nin komşusu bulunan Devletlerce, bu Devletler'in bütün ülkelerinde yaşayan Müslüman azınlıklara da tanınmıştır.

(11) Sayılı Tutanak

29 Aralık

Azınlıklarla ilgili görüşmeler (s. 220 vd.)

(12) Sayılı Tutanak

30 Aralık

Azınlıklarla ilgili görüşmeler (s. 228 vd.)

(13) Sayılı Tutanak

30 Aralık

Azınlıklarla ilgili görüşmeler (s. 236 vd.)

Ek 2
"Ermenistan İçin Amerikan Derneği" Adına Sunulmuş Ermeniler İçin Ulusal Yurt Konusunda Memorandum

(Ermenilere yurt)

…bu Yurdun, Suriye'nin Kuzeyindeki bölgede kurulmasının birtakım yararlarını da belirtmek gerekir (s. 245).

Bütün bu bölgede barışın sağlanması için, Türkiye ile Suriye arasında tarafsız bir bölgenin kurulması yararlı olabilecektir.

Bu bölgenin, Fırat'ın batısında bulunan parçası, Fırat'ın doğusunda bulunan parçasının Türkiye'ye bırakılmasına karşılık olarak, Sis ve Elbistan (Albistan) yönünde genişletilebilirse, böylece, 18.000 mil karelik bir alanı kapsayan ve sınırları tarafsızlandırılmış bir bölge elde edilmiş olacaktır; bu bölgenin Türkiye'den ayrılması, Türkiye'nin iç gelişmesini olumsuz bir yönde etkilemeyebilecektir.
Amerika'da genellikle bu bölgenin, Milletler Cemiyetinin yönetimi altında özerk bir bölge olması beklenmektedir.

İstanbul Ermenilerinin, Ulusal Yurda yerleşmek üzere, oturdukları yerleri bırakıp gitmelerini beklememek gerekir. Bununla birlikte, İstanbul'da çoğunluğu tarım işleriyle uğraşan 15.000 kadar sığınmış göçmen vardır; bunlardan pek çoğu, bu çeşit bir Yurda yerleşmek fırsatını sevinçle karşılayacaklardır.

(14) Sayılı Tutanak

2 Ocak

Azınlıklarla ilgili görüşmeler (s. 248 vd.)
(15) Sayılı Tutanak

3 Ocak

Azınlıklarla ilgili görüşmeler (s. 258 vd.)

(16) Sayılı Tutanak

6 Ocak

Azınlıklarla ilgili görüşmeler (s. 271 vd.)

(17) Sayılı Tutanak
11 Ocak
Azınlıklarla ilgili görüşmeler (s. 286 vd.)

Nüfus Mübadelesi Alt-Komisyonu

10 Ocak

Gözaltı edilmiş sivillerin geri verilesi ve savaş tutsaklarının mübadelesine ilişkin
Türk-Yunan anlaşması (s. 306 vd.)

11 Ocak

(s. 295 vd.)

12 Ocak

Gözaltı edilmiş sivillerin ve savaş tutsaklarının geri verilmesi (s. 303 vd.)

16 Ocak

Nüfus mübadelesi (s. 314 vd.)

17 Ocak

Nüfus mübadelesi (s. 316 vd.)

18 Ocak

Nüfus mübadelesi (s. 332 vd.)

19 Ocak

Mübadele / Kamulaştırmaya ilişkin tedbirler (s. 340 vd.)

22 Ocak

Mübadele / Güvenceler konusu (s. 357 vd.)

24 Ocak

Mübadele sözleşmesi hakkında (s. 367 vd.)

Alt-komisyonun uğraştığı ilk sorun, sivil rehinelerin geri verilmesi olmuştur. Türk ve Yunan Hükümetlerinin, sivil rehin e ya da tutsak olarak götürdükleri herkesi, bu Hükümetlerin karşılıklı olarak vermiş oldukları çizelgeler esas alınarak geri verecekleri, ortak bir anlaşmayla kararlaştırılmıştır. Birer Türk ve Yunan temsilcisinin katılacağı üç üyeden kurulu bir Uluslararası Kızılhaç Komisyonu, geri verme işlemlerini yönetecek ve her iki çizelgeden birinde adı geçmeyen kimseleri araştıracaktır. Küçük Asyalı rehineler İzmir'de, Trakyalı rehineler de İstanbul'da geri verileceklerdir.

Alt-komisyon, rehineler sorununu çözüme bağladıktan sonra, hemen savaş tutsaklarının mübadelesi sorununu ele almıştır.
…rehinelerin geri verilmesi tamam olur olma (…) en çok onbeş günlük bir süre içinde, Yunanistan, elinde bulunan bütün savaş tutsaklarını geri verecek ve bunları, bir seferde, İzmir'e taşıtacaktır.
Türkiye de, Yunanistan'a, eşit sayıda savaş tutsağını (subaya karşılık subay, ere karşılık er) geri verecektir…
Arta kalan Yunan savaş tutsakları, barışın imzalanmasından sonra ve bu imza tarihinden başlayarak üç haftalık bir süre içinde, Türkiye ile Yunanistan'ca geri verileceklerdir.

26 Ocak

Alt komisyon, Bulgaristan'a Ege Denizi'nde ekonomik bakımdan bir çıkış yeri verilmesi konusunda Neuilly Antlaşmasının 48. maddesindeki hükmün nasıl uygulanacağını incelemek üzere toplandı (s. 387).

Çağıran Devletler (…) Ege Denizi'nde Bulgaristan'a bir çıkış yeri sağlanmasına ilişkin Bulgar Hükümetinin isteğini kesin olarak reddetmiş olmaktadırlar.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder