Antalya’nın Gündoğmuş İlçesinin
Köylerinde Kullanılan Mutfak Araç Gereç Adları
Emine Atmaca
Türkiye Türkçesi ağızlarında Standart Türkiye Türkçesinde
pek kullanılmayan birçoğu eskicil (~arkaik) kabul edilebilecek mutfak araç
gereç adları vardır. Bu araç gereç adlarının bir kısmı ya en eski yazılı
kaynaklardaki gibi muhafaza edilmiş ya da birtakım ses, şekil ve anlam
değişikliklerine uğrayarak günümüze kadar gelmiştir.
Orta Asya’da yapılan arkeolojik kazılar neticesinde küçük
bıçaklar, kaşıklar, fincanlar, bardaklar, kulplu güveçler, çömlekler ve bazı
kap-kacaklar (bulunmuş…)
Mutfak kelimesi, Arapça matbah kelimesinden Türkçeye geçmiş
Arapça mutfak adının yerini, geçmişten günümüze kadar yaygın olarak ocak,
ocaklık, aşevi, aşdamı ve ocakbaşı gibi adlar da karşılamaktadır. Ocaklık,
içinde ateş yakılan, ısınma, yemek pişirme, ısıtma gibi amaçlarla kullanılan
yer denmekte fakat o odanın/evin temel yapısı olması dolayısıyla tamamıyla
mutfağın adı olmuştur.
Kap kacak konulu ilk ciddi çalışma halkbilimci, Başkurt
Türklerinden Hâmit Zübeyir Koşay’a aittir.
diğer araştırma tarih profesörü Bahaeddin Ögel’e aittir (Türk
Kültür Tarihine Giriş eserinin IV. Cildinde)
bıçak / buçak (<< bıçgak)
Clauson (1972, s. 293-294), sözlüğünde kelimeyi şöyle
vermiştir: bıç-’tan türemiş isim, “asıl anlam ‘kesilen şey’, ‘parça’ vb. bazı
şivelerde, Uyg.’da bile oldukça eski bir tarihte dudak benzeşmesiyle buçğak
olmuş…”.
Çakı: Alanya ağızlarında “hebil” kelimesi de çakı anlamında
kullanılmaktadır.
sıranı: Hamur kesmede ve hamur teknesinin dibinde kalan
hamurları temizlemede kullanılan keskin demirden yapılmış, bıçak biçiminde
gerece denir. Kumluca, Elmalı ve Korkuteli’nde bu mutfak gerecine
ıskıran/ısgıran denir. Alanya’nın köylerinde bu gereç, sıran (< sıyıran) ve
ıspartula (< STT spatula < İt. spatola) gibi isimlerle de kullanılır
tımlı: Geniş saplı, küçük sapsız bıçağa denir. Taburoğlu
gibi davar boynuzundan yapılır. Antalya’nın Alanya ağızlarında bu bıçağa
“timli” denmektedir
soku (< ET soq- “dövmek, vurmak” + -qu): Taş dibeğe
denir. Ayrıca ağaçtan yapılan ve dibek taşındaki tahılı dövmeye ve ezmeye
yarayan tokmak şeklindeki gerece de denir.
Anadolu’da büyük taş dibeklere soku yanında “zoku” ve
“zokku” da denmektedir
çitil/çitili: Küçük boyutta, kulplu su kabına verilen küçük
bakraca denir. Araştırmaya konu olan köylerde çitil şeklinde geçen bu gereç
Türkiye Türkçesi Ağızlarında “sitil” şeklinde de kullanılmaktadır. Türkmen
ağızlarında setil “bakraç” anlamında kayıtlıdır
gönek (< kön+ + +ek): İbrik demektir. Clauson kelimenin
“küçük deri nesne” anlamındaki ko:n’dan türediğini ve bugün özel bir anlamda
“sağım kovası” anlamını taşıdığını belirtmiştir. DLT’de könek, “matara, ibrik,
su tulumu” anlamlarında kayıtlıdır.
gümlü: Testinin daha büyük olanına denir.
senek (<< sengek): Çam ağacından veya topraktan
yapılmış su kabı, su testisidir.
gorluk (< STT korluk): Et, köfte, balık vb. gibi
yiyecekleri pişirmek için kullanılan sac veya bakırdan yapılmış bir pişirme
gerecidir.
çomça/çomuça/çömçe (< STT çömçe < Far. cemce): Yemek
pişirirken ve tabağa koyarken kullanılan, kaşıktan daha büyük olan bugünkü
kepçeye verilen addır. Çömçe, ağaç kaşığın bir büyüğüdür, daha geniş ve çukur
olanıdır.
binli: İçine zeytinyağı konulan büyük şişenin adıdır.
civcer: Keçi veya koyun derisinin boyun tarafı ile ön bacak
kısmı bağlanır. Diğer tarafından içerisine yoğurt dökülerek bu yoğurt ezilir
yağı çıkarılır. Kalan kısımdan da ayran yapılır. Bu işlemin yapıldığı gerece
civcer denilmektedir.
…
Atmaca, E. ve Kanık, E. (2019), Antalya’nın Gündoğmuş
İlçesinin Köylerinde Kullanılan Mutfak Araç Gereç Adları, 3. Uluslararası
Türklerin Dünyası Sosyal Bilimler Sempozyumu / III. International World of
Turks Symposium Social Sciences - Bildiriler Kitabı - 12-14 Nisan 2019
(Antalya) (s. 10-25), Ankara
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder