Adana Bölge Müzesindeki Yöresel Av Aletleri
Müyesser Tosunbaş
Ala : Bir zeka ve hile eseri olan fakat, birazda manevi
kabiliyet saklayan alet.
Keklik Alası: 76 cm eninde 122, cm. boyunda dikdörtgen şeklinde
yekpare bir bez parçasıdır.
Bezin üzerine ala damgaları
ile keklik alası tezyinatı yapılır.
Ala damgaları / boyaya
batırılarak bezin üstüne basılır,
bezin ön tarafının üst
kısmına iki renkli kulak dikilerek, kulakların altına iki göz deliği açılır.
Avcı bu aleti sol eliyle arkada değneklerin birleştiği yerden bir kalkan gibi
tutarak kendisi aletin ar- kasına saklanır.
Kuş Fakı: Yarım, daire şeklinde çubuk adını verdiğimiz bir
değnek ile bunun üzerine kapanabilecek şekilde yerleştirilmiş ve kemik tutsak
olarak adlandırdığımız kuzu kaburga kemiği (kemik tutsak) gerilerek kıl iple
(yay) sıkıca bağlanmıştır. Çubuk ve kemik tutsağı ortalayan ince değneğe,
ucunda küçük bir ağaç parçası (fak dili) bulunan bir ip bağlanmıştır. Kemik
çubuk yaydan ayrılarak, fak diline eğreti bir şekilde tutturulur. Hazırlanan
fak, gübreli bir yere gömülerek etrafına buğday serpilir. Fak etrafın- da
uçuşan kuşlardan biri fak diline basınca dil kurtularak yay boşalır. Bu da
buğday taneleri yemekle meşgul olan, diğerlerinden bir veya birkaçının
tutulmasına sebep olur.
Kaplan Kabağı: bir su kabağının iki tarafının, daire
şeklinde kesilerek bir tarafına deri geçirilip, diğer tarafının boş
bırakılmasıyla meydana gelmiştir. Ayrıca derinin ortasından balmumu ile
sertleştirilmiş bir ip geçirilmiştir. Balmumlu ipin ileri geri çekilmesiyle,
deride meydana gelen gıcırtı, kabağın boşluğunda büyüyerek yankı yapar. Bunun
neticesinde korkunç bir ses hasıl olur.
Turanç Dili: 10 cm uzunluğunda 1,5 cm çapında bir ağaç
parçası, tam ortasından yarılarak, arasına ince ve dar bir dil yerleştirilerek,
ağız kısmı bir iple bağlanmıştır
…
Tosunbaş, Müyesser (1976), Adana Bölge Müzesindeki
Yöresel Av Aletleri, Türk Etnografya Dergisi, Sayı: 15, s. 101-104
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder