5 Ekim 2023 Perşembe

Antalya'nın Elmalı İlçesinin Köylerinde Kullanılan Tarım Alet İsimleri

 

Antalya'nın Elmalı İlçesinin Köylerinde Kullanılan Tarım Alet İsimleri

Emine Atmaca

 

Bu bildiride, Antalya ili Elmalı ilçesinin köylerinden yapılan kelime ve metin derlemeleri neticesinde tespit edilen tarım alet isimleri sürme araçları, sulama araçları, biçme ve değirmencilik olmak üzere üç temel başlıkta ele alınacaktır.

 

Uygurlarda su kenarlarında kurulmuş şehirler, tarımsal açıdan ileri bir durumdaydı. Türkler, tarımı daha da geliştirmek için “su kanalları” yapmışlardır.

 

İslamiyet öncesi Türklerde tarıgçı/tarıdacı/ekinci/sabancı adıyla anılan bir çiftçi, ziraatçi, tarım işiyle uğraşan bir kesim bulunuyordu.

 

Eski Türklerin tarıglag (>> tarla) adını verdikleri yerde ekip yetiştirdikleri en eski tarım ürünlerinin başında “buğday”, “çavdar (~konak)”, Hunlardan beri bildikleri “darı (<< tarıg) (~mısır)” gelmektedir. L. Rasonyi, Eski Türklerde ilk yetiştirilen tarım ürünün “darı” olduğunu ve bu tarım ürününün asıl vatanının Çin olduğunu ifade etmiştir.

 

Antalya’nın Elmalı ilçesi, Güney Anadolu’yu kapsayan Toros Dağlarının Batı Akdeniz Bölgesinde uzanan kıvrımları arasına sıkışmış çanak şeklindeki bir plato üzerinde kurulmuştur

 

Tarım Alet İsimleri

bel: uzun saplı, ayakla basılacak yeri tahta, ucu sivri kürek veya çatal biçiminde kullanılan bir tarım aracıdır

(Bel sözcüğü) Türkçe Sözlükte Farsça olarak kayıtlıdır

Kelime, Harezm Türkçesi metinlerinden Nehcü’l Feradis’te “türü” şeklinde geçmektedir

 

çapa: ağaç saplı, keskin ağızlı, demirden yapılmış kazı aracına denir

Çapa kelimesi, yaba kelimesinin capa (Kırgız Türkçesi (#y > #c)) > Anadolu’da çapa biçimine değişmiş şeklidir.

 

kerki: İlçede keser ve büyük baltaya “kerki” denmektedir.

 

keser: kısa ağaç saplı, yanı keskin ağızlı, bir yanı çivi çakmaya uygun, çelik araca denir

 

keski: 1) Ağaç, taş, metal vb. yontmaya yarayan, bir ucu keskin çelik araç

 

kürek: Metalden yayvan bir bölümle ona geçirilmiş uzun bir ağaç saptan oluşan ve toprak, kömür, hububat gibi şeyleri bir yerden bir yere atmaya/savurmaya yarayan araca denir.

 

pulluk: Toprağı sürmek için kullanılan tarım aracıdır. Pulluk < Slav plug. Slav dillerine Germancadan geçmiştir

 

saban / karasaban: Bir demir okun etrafında sağa sola rahatlıkla dönebilen uçları keskin iki kanattan meydana gelmektedir.

 

Sulama araçları

arık/ark (< *ārık): Su yolu demektir.

 

böğet/büğet/büvet: Suyun önüne set çekmek veya yolu kapamak için yapılan bent’e denir.

 

oluk: Türkçe Sözlükte “bir şeyin akmasına yarayan üst yanı açık boru,

 

Biçme, hasat ve değirmencilik araçları

algı/algı bıçağı: Haşhaş kozasını çizip akan sütü almaya yarayan alete denir.

 

anadut/anadat: Türkçe Sözlükte kelime, ekin ve ot demetlerini arabaya yüklemeye veya harmanı aktarmaya yarayan uzun saplı, üç dişli, ahşap araç

 

balta: Türkçe Sözlükte kelime, ağacı kesme, yarma, yontma vb. işlerde kullanılan ağaç saplı, demir araca denir

Kelime, Eski Türkçede baltu ve Orta Türkçede baldu olarak kayıtlıdır

 

bıçkı: Tahta ya da ağaç biçmekte kullanılan, karşılıklı iki sapı olan ve iki kişi tarafından kullanılan büyük testere ya da bağ budamaya yarayan dişli bıçağa denir.

 

boksak (< bok+sak): Döven sürerken hayvanların dışkılarını almak için kuyruk altına bağlanan, çubuktan örme kaba denir.

 

boyunduruk (< bōyun+duruk): Sabana ya da kağnıya, arabaya koşulan öküzlerin, mandaların birlikte yürümelerini sağlamak için boyunlarına geçirilen bir tür ağaç çembere denir

 

boyunduruk bağı: Türkçe Sözlükte kağnılarda kolu ve sabanlarda oku boyunduruğa bağlayan kayışa denir

 

dartı: Harmanda sapları indirmeye, yaymaya yarayan ucu çatallı uzun ağaç, dirgene denir.

 

değirmen (<< tegirmen): Buğday, kahve, susam gibi tane durumundaki şeyleri öğüten araç ya da aygıta denir.

 

dırmık (< tırmık): Kabartılmış toprağın taşını, çöpünü ayıklamak için kullanılan seyrek dişli, tarak biçiminde araç ya da ekin tarlasında, harman yerinde ekin ve sapları toplamakta kullanılan çatal ağızlı araca denir.

 

dibek: Taştan ya da ağaçtan yapılmış, genellikle tahılın kabuğunu ayıklamada, tahıl ve benzeri şeyleri ezmede yararlanılan büyük havana denir.

 

dirgen /diğren: Harmanda sapları yaymaya yarayan demir ya da tahtadan yapılmış ucu çatallı tarım aygıtıdır.

 

düven / döven (<< dögen): Harmanda ekinlerin sapı ve tanelerini ayırmak için kullanılan, önüne koşulan hayvanlarla çekilen, alt yüzünde keskin çakmak taşları dikine çakılı bulunan kızak biçiminde aracın adına denir.

 

ellik: Ekin biçerken parmakların orak ve ekinden korunması için sol ele geçirilen kayıştan ya da tahtadan yapılan parmaklığa denir

 

eyef: Boyundurukla saban okunun kılıç aracılığıyla birbirine tutturulmasına yarayan ağaç halkaya denir.

 

ganlı (<< kanglı): Büyük baş hayvan koşulan iki tekerlekli arabaya denir.

 

hamut/hamit: Araba koşumunda atların boyunlarına geçirilen ağaç veya üstüne meşin geçirilmiş çembere denir

 

holus / holuz: Buğday, arpa, nohut temizlemek için kullanılan büyük, iri delikli / gözlü kalbura denir.

 

iteği: Değirmende dönen taşın üzerine bindirilen ağaç parçasına denir.

 

nodul: Hayvanın yürüyüşünü hızlandırmak için üvendirenin ucuna çakılmış sivri demire denir.

 

sıyırgı / sırgı / sıyırğı: Harman yerinde harmanlanmış ekin, saman ve kalan artıkları toplayan üçgen ya da dörtgen biçiminde bir ağız ile uzun saptan oluşan tahta araca denir.

 

soku (< soq- + -qu): Taş dibeğe denir. DLT’de soqu “havan” anlamında geçer.

 

sürge (< sür- + -ge): Sürülmüş tarlanın keseklerini kırmaya, düzeltmeye yarayan ağaca araç < sü-r + -ge denir.

 

tara: Bağ budamaya ya da ağaç kesmeye yarayan, eğri bir çeşit bıçağa denir.

 

üvendire: Zanaat terimleri sözlüğünde öğrendire şeklinde geçen kelime çifte koşulan öküzleri yürütmek için kullanılan, ucuna nodul çakılmış uzun değneğe denir.

 

yaba: (< Proto-Türk *jāpa (k) Dövülerek savrulmaya hazırlanan ekin yığını yani tınazı savurmak için kullanılan çatal biçimindeki küreğe denir

 

yabaltı: Yabanın büyüğüne denir.

 

Bildiri metni

The 4th International Language, Culture and Literature Symposium, Antalya, Türkiye, 17 - 18 Mayıs 2018

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder