5 Ekim 2023 Perşembe

Zırh DİA

 

Zırh DİA

 

Eski Türkçe’de yarık, Moğolca’da cebe, Latince’de lorica, Arapça’da dir‘, le’me, Farsça’da zırıh, cevşen, Ortaçağ Avrupası’nda armour kelimeleriyle ifade edilmiştir.

 

Kur’an’da / Allah tarafından Dâvûd’a zırh yapma sanatının öğretildiği (el-Enbiyâ 21/80), demirin onun için yumuşatıldığı ve ondan itinayla muntazam zırhlar yapmasının istendiği (Sebe’ 34/10-11) ifade edilir.

...zırhların örme, pullu ve plaka zırh şeklinde üç tasarımı mevcuttur.

 

Örme Zırh. Metal halkaların ağ biçiminde birbirine bağlanmasıyla yapılıyordu. İlk defa Kelt soyluları tarafından giyilmiş olmakla birlikte (m.ö. 400) Romalılar’ca kullanılmaya başlanmasıyla yaygın hale gelmiş ve XVII. yüzyıla kadar kullanılmıştır. Örme zırhlara Romalılar’da “lorica serta”, Araplar’da “zerd” (uzunlarına “sâbiga”, kısa zırhlara “betra”), Türkler’de “kübe/küpe yarık” adı veriliyordu.

 

Araplar İslâm öncesinde demir gibi metallerden yahut kalın köseleden yapılan ve “beyza” veya “hûze” denilen, genellikle zırhın bir parçası sayılan miğfer kullanırlardı.

 

Örme zırh kılıç darbelerine karşı dayanıklı, fakat mızrak ve ok atışlarına karşı zayıf bir savunma aracıydı.

…örme zırhın halkalarının kılıç darbeleriyle koparak vücutta yaralanmalara sebebiyet vermesi ihtimaline karşı zırhın altına keten tünikler giyilirdi.

 

Plaka Zırh. Deri veya metal plakaların deri ipliklerle birleştirilmesiyle yapılırdı.

Türkler’de “kedim” veya “demir don” adı verilen plaka zırhların bel hizasına veya diz altına kadar uzanan iki şekli vardı. Memlükler döneminde “karkal” denilen bu zırh Mısır’da en fazla rağbet gören zırh çeşidi idi

…karkalın ayak bileklerine kadar inen çeşitleri “sâbiğa” veya “müsbile” diye anılırdı.

 

Romalılar’da “thorax”, Araplar’da örme zırh ile aynı adla anılan göğüs zırhı eski Türkler’de “say yaruk” ve “kuyag” adını taşırdı.

 

Kafkaslar’da “tecfâf” denilen deri zırhlar giyilmekteydi.

 

…cam ve bakır tozundan bazı maddeler tutkalla karıştırılarak tabaklanmış deriye sürülür, kuruduktan sonra yağ ve boya yağı ile yağlanıp darbelere karşı güçlü bir zırh alaşımı ortaya çıkarılırdı

 

Zırhlar miras bırakılır ve hediye edilebilirdi. Bakımına özen gösterilir, “kusre” denilen bir madde ile temizlenirdi. Pasın giderilmesi için zeytinyağı dökülürdü. Kumla ovalamak da bir başka bakım yöntemiydi. Barış döneminde zırhlar “cirab” denilen deri torbalarda tutulurdu.

 

…atlar için de zırhlar yapılmış, m.ö. V ve IV. yüzyıllardan itibaren atın kafasını, boynunu ve göğsünü korumak amacıyla zırhlar kullanılmıştır.

 

Eski Türkler’de de “keçim” denilen at zırhları mevcut olup bunlar bazan süs olarak da ata giydirilirdi

 

Karahanlılar’da zırh için “yarık” ve “kuyag” kelimeleri kullanılırdı.

 

Türk Devletlerinde Zırh

Cebe zırh anlamına gelmekle beraber Cebeci Ocağı ordunun silâh ihtiyacını karşılayan askerî sınıfın adıdır.

 

Zırh yapım malzemesi olarak başlangıçta ahşap, post, deri ve keçe gibi materyal kullanılırken maden sanatının gelişmeye başlamasıyla birlikte madenî zırhlar devreye girmiştir.

Metal zırhların ilk örnekleri İskitler ve Hunlar dönemine kadar gider.

 

Büyük Selçuklular’da örme zırhların yaygınlığı tesbit edilebilmektedir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder