Osmanlı Arşivlerinde Demirci Aletleri ve Demirden Aletler
Nurcan Boşdurmaz
MÖ 400’lerde Çin’de üretilen “Deves” adı verilen demir
alaşımı (dökme demir), Uygur Türkleri tarafından Hindistan ve İran üzerinden
Batı’ya ve Orta Asya üzerinden de Rusya’ya ulaştırılmıştı. İşte bu alaşımdan
mamul kılıçlara su vermek ustalık isteyen bir işti, öyle ki 17. yüzyılda
yaşamış Kemankeş Mustafa Paşa kılıca verilecek suyun reçetesini vermeden önce
bir okkasının bin altına değer olduğunu söyler (Kemankeş Mustafa Paşa: Ali
Fathalizade, “Ortaçağda, Yakındoğuda Demir Çelik Üretimi ve Kılıç Yapımı”, Türk
Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Metalurji Mühendisleri Odası Metalurji
Dergisi, 2010, s. 36-37).
Demirciliğin altında birçok meslek bulunuyordu: çilingirler,
âlâtçılar, bıçakçılar, kılıççılar, nalbantlar, üzengiciler, çiviciler,
keserciler, testereciler, burgucular, nalburlar…
Üsküdar Mahkemesi 5 Numaralı Sicil’de (1524-1530) Resul
el-Haddâd’ın terekesindeki aletler şöyle sıralanmaktadır: bir nal örsü, 4 adet
nallama(geniş kısmı pürtüklü çekiç), kısaç, 3 adet sindî (Makas), mıhçıl, köhne
kısaç (Kıskaç), köhne nalçîn, suntraş (Atın tırnağını kesmek için kullanılan
eğri ağızlı bir bıçak), 2 adet köhne suntraş, 3 adet dünbe, mühre (nala çivi
deliği açmak için kullanılan bir alet), 42 adet merkep nalı, hurda nal, köhne
temren (Bıçak demiri), beş çift su sığırı nalı, 64 vukiyye hurda nal, bir ayak
nal, 13 adet köhne kısaç, 3 adet eğe, büyük çekiç, eğe demiri, törpü, hurda
çekiç, iy demiri, bir burgu, çekiç, pare demir, köhne testere, törpü, küçük
kısaç, köhne dişki, köhne keser, yavaşa (Huysuz hayvanlara nal çakılırken
burunlarına takılan ağaç kıskaç), üç pare demir.
Osmanlı esnaf/lonca hayatında/sisteminde diğer meslek
gruplarında olduğu gibi demirciler esnafı için de katı kurallar
uygulanmaktaydı.
Bir demirci dükkânında bir örs, bir ocak, bir su teknesi,
körük, birkaç çekiç, kıskaç bulunmaktaydı. Külçe hâline gelen demir/çelik,
demircinin tecrübesi ile ocakta ısıl işleme tâbi tutuluyor, demir yakılmadan
örsün üzerine alınıyor, gerekli şekil verilene kadar dövülüyor, belki tekrar
tekrar ısıl işlem uygulanıyor; sonunda istenilen şekil alan demire su verilerek
işlem tamamlanıyordu. Bütün bu işlemlerde demirci ustası gözle ateşin
sıcaklığını anlıyor, demirin ateşte aldığı renkten gerekli sıcaklığa erişip
erişmediğini görebiliyordu.
…
Nurcan, Boşdurmaz, Osmanlı Arşivlerinde Demirci Aletleri ve
Demirden Aletler, Alet İşler (288-297), Kanca El Aletleri A.Ş.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder