5 Ekim 2023 Perşembe

Osmanlı Arşivlerinde Demirci Aletleri ve Demirden Aletler

 

Osmanlı Arşivlerinde Demirci Aletleri ve Demirden Aletler

Nurcan Boşdurmaz

 

MÖ 400’lerde Çin’de üretilen “Deves” adı verilen demir alaşımı (dökme demir), Uygur Türkleri tarafından Hindistan ve İran üzerinden Batı’ya ve Orta Asya üzerinden de Rusya’ya ulaştırılmıştı. İşte bu alaşımdan mamul kılıçlara su vermek ustalık isteyen bir işti, öyle ki 17. yüzyılda yaşamış Kemankeş Mustafa Paşa kılıca verilecek suyun reçetesini vermeden önce bir okkasının bin altına değer olduğunu söyler (Kemankeş Mustafa Paşa: Ali Fathalizade, “Ortaçağda, Yakındoğuda Demir Çelik Üretimi ve Kılıç Yapımı”, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Metalurji Mühendisleri Odası Metalurji Dergisi, 2010, s. 36-37).

 

Demirciliğin altında birçok meslek bulunuyordu: çilingirler, âlâtçılar, bıçakçılar, kılıççılar, nalbantlar, üzengiciler, çiviciler, keserciler, testereciler, burgucular, nalburlar…

 

Üsküdar Mahkemesi 5 Numaralı Sicil’de (1524-1530) Resul el-Haddâd’ın terekesindeki aletler şöyle sıralanmaktadır: bir nal örsü, 4 adet nallama(geniş kısmı pürtüklü çekiç), kısaç, 3 adet sindî (Makas), mıhçıl, köhne kısaç (Kıskaç), köhne nalçîn, suntraş (Atın tırnağını kesmek için kullanılan eğri ağızlı bir bıçak), 2 adet köhne suntraş, 3 adet dünbe, mühre (nala çivi deliği açmak için kullanılan bir alet), 42 adet merkep nalı, hurda nal, köhne temren (Bıçak demiri), beş çift su sığırı nalı, 64 vukiyye hurda nal, bir ayak nal, 13 adet köhne kısaç, 3 adet eğe, büyük çekiç, eğe demiri, törpü, hurda çekiç, iy demiri, bir burgu, çekiç, pare demir, köhne testere, törpü, küçük kısaç, köhne dişki, köhne keser, yavaşa (Huysuz hayvanlara nal çakılırken burunlarına takılan ağaç kıskaç), üç pare demir.

 

Osmanlı esnaf/lonca hayatında/sisteminde diğer meslek gruplarında olduğu gibi demirciler esnafı için de katı kurallar uygulanmaktaydı.

 

Bir demirci dükkânında bir örs, bir ocak, bir su teknesi, körük, birkaç çekiç, kıskaç bulunmaktaydı. Külçe hâline gelen demir/çelik, demircinin tecrübesi ile ocakta ısıl işleme tâbi tutuluyor, demir yakılmadan örsün üzerine alınıyor, gerekli şekil verilene kadar dövülüyor, belki tekrar tekrar ısıl işlem uygulanıyor; sonunda istenilen şekil alan demire su verilerek işlem tamamlanıyordu. Bütün bu işlemlerde demirci ustası gözle ateşin sıcaklığını anlıyor, demirin ateşte aldığı renkten gerekli sıcaklığa erişip erişmediğini görebiliyordu.

 

Nurcan, Boşdurmaz, Osmanlı Arşivlerinde Demirci Aletleri ve Demirden Aletler, Alet İşler (288-297), Kanca El Aletleri A.Ş.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder