Fatma
Yıldırmış - Düğün Sonrası Gelenekler Bağlamında Ondokuzmayıs Samsun Yörükleri
Bir milletin dini, dili, tarihi, coğrafyası,
edebiyatı, sosyal ve siyasi hayatı, yaşam tarzı gibi birçok unsurla alakalı
gelenek ve görenekler, örf, âdet ve inançlar, maddi ve manevi değerler (…) kültürünü
korudukça ve yaşattıkça bir arada kalmayı başarırlar.
Kurtuluş Savaşı sonrası Samsun iline gelip
bir köy kurarak yaşamını devam ettiren Yörükler, uzun süre dış çevreye kapalı
olarak yaşamıştır.
Yörüklerde duvak, bohça hazırlayıp dağıtma ve
yedilik olmak üzere düğün sonrasında yapılan üç gelenekten bahsedilebilir.
Çalışmada (…) Samsun ilinin Ondokuzmayıs
ilçesindeki Yörükler köyünde bu geleneklerin geçmişte ve günümüzde nasıl devam
ettiği incelenmiştir (s. 2259).
…yörük, “yörümek” fiilinden türemiş olup,
Anadolu’ya gelerek, gittiği yerleri kendisine yurt edinen, göçebe Oğuz
Boylarını (Türkmenleri) ifade eden bir kelimedir.
Yörükler; Sivas, Ankara, Bolu, Kastamonu,
Balıkesir, Manisa, Kütahya, Afyon, Uşak, İzmir, Aydın, Antalya, Konya, Adana,
Mersin, Hatay, Gaziantep ve Kahramanmaraş illerinin bulunduğu geniş bir alana
yayılır. 17. yüzyılın sonlarına doğru Osmanlı Devleti, Yörükleri, idari
otoriteyi sağlamak için zorunlu iskâna tabi tutar.
Yörük kültüründe (…) Akrabalar, komşular
büyük bir aile gibidir (s. 2262).
Yörükler, yazları serin yaylalarda, kışları
ise sıcak veya ılık kışlaklarda geçirirler.
Yörede yaşayan Yörükler, Karakeçili aşiretine
bağlıdır. 1900’lü yılların başında Yörükler, Eskişehir, Aydın, Kocaeli ve Sakarya
illerinden bölgeye 13 çadır / aile olarak göçle gelir. İlk olarak Sinop iline
gelerek Sinop yaylalarını kullanmışlardır.
…kışı daha hafif geçen Nebiyan Yaylasına
geçmişler ve tamamen yerleşik hayata geçinceye kadar orada kalmışlardır.
Karakeçili, Kızılkeçili, Şehitli, Çaparlı, Kaçar, Yeni Osmanlı, Manavlı,
Tahtacı aşiretleri ve bu aşiretlere bağlı Topallı, Seçmezli, İbilli ve Araplı
alt obaları bu bölgeye iki göç dalgası hâlinde gelmişlerdir. Samsun ilinde iki
Yörük köyü vardır, biri Ondokuzmayıs ilçesindeki Yörükler Köyü diğeri
Vezirköprü ilçesindeki Öz Yörük Köyü'dür.
Göçebe hayatı yaşarken hayvancılık yapan
Yörükler, yerleştikten sonra tarım ve ticaret yapmaya başlamışlardır.
Yörede yaşayan Yörüklerin halkoyunlarından
bazıları kasap, demirağa, ikileme, üçayak horon, dik horon ve telgrafın
telleridir. Eski düğünlerde yer alan seğmen seken yaşlı veya halı dokuyan kişi
kalmamıştır. Köyde hâlâ bir nevi Yörüklerin simgesi olan develer mevcuttur (s.
2263).
Yörük topluluklarının evlilik geçiş dönemiyle
ilgili olarak önem verdiği konulardan birisi de düğünlerinin uzun sürmesi ve
katılımın yüksek olmasıdır. Eskiden Yörük düğünlerinin en az üç gün sürdüğü,
bunun yanında bir hafta ya da on gün süren düğünlere de sık rastlanıldığı
Yörükler hakkında yazılmış kaynaklarda yer almaktadır (s. 2264-2265).
Çalışmaya konu olan sahada düğün sonrasında
üç gelenek ve bu geleneklerin içinde çeşitli âdetler tespit edilmiştir. Bu
gelenekler şunlardır: Bohça, duvak ve yedilik.
Bohça
Hazırlama Geleneği
Bohça (…) yakın akrabaları için gelinin
hazırladığı bir çeşit hediye paketidir. İçinde cinsiyete göre havlu, elbiselik,
gömlek, seccade, tülbent, tespih, takke, yatak çarşafları, patik, çamaşır gibi
eşyalar bulunur.
Bohça, bir nevi hediyeler paketidir ve farklı
yörelerde farklı isimler alabilir. “Dürü” de bu isimlerden biridir. Kendisine
dürü getirilen ev sahipleri gelin ve damada dürünün karşılığı olarak bir miktar
para verirler. Dürü dağıtım işi bittikten sonra, böylece düğün merasiminin son
halkası da bağlanmış olur.
Yörükler köyünde düğün sonrası geleneklerden
ilki, bohça hazırlayıp damadın yakın akrabalarına hediye etme geleneğidir.
Yörüklerin hayatında, günümüzde şartların
değişmesi ve yerleşik hayata geçişle birlikte önemli değişiklikler olmuştur.
…hazırlanan bohçaların hem hacmi artmıştır hem de
verilen akraba çevresi genişlemiştir. Eskiden sadece kayınvalideye namazlık
(seccade), kayınpedere de heybe dokunup verilirken günümüzde damadın annesi ve
babasına ilaveten amcaları, dayıları, yengeleri, halaları, teyzeleri gibi yakın
akrabaları için de bohça hazırlanmaya başlamıştır (s. 2265).
Bohçanın içine koyulan eşyalar verildiği
kişinin cinsiyetine ve yakınlık derecesine göre değişir.
Duvak
Yapma Geleneği
Düğünden sonraki gün duvak diye adlandırılır.
Duvak kız tarafının, gelini yeni yuvasına
yerleştirmesi anlamını taşır.
Duvak gününe ait adlandırmalar Anadolu’nun
birçok yöresinde çeşitlilik gösterir. “Kâkül kesme”, “gelek kesme”, “zülüf kesme”,
“duvak açma” veya “gâle” günü olarak bilinir. Öğleye doğru kadınlar erkek evinde
toplanarak gelinin kâkülünü keserler. Bu tören genç kızlıktan kadınlığa geçişin
başlangıcı olarak kabul edilir. Kâkülü kesilmiş olan bir kadının kadınlar
meclisinde gelin olduğu bu şekilde bilinecek ve ona görücü gelmesinin önüne
geçilecektir.
Duvak merasimi iki üç saat devam eder ve bu
merasim esnasında gelin hep ayakta durur ve def çalındığı zaman oynar. Oyunda
gelinin başından bir avuç buğday serpilir. Atılan buğdaydan herkes kapışır ve
bereket olsun diye kilerine koyar. Gelinin
düğünden önce odasına serilen çeyizleri duvak günü gelen misafirler tarafından
görülür.
Yörükler köyünde düğün sonrası ikinci gelenek
duvak geleneğidir. Yemekler hazırlanır,
eğlence yeri düzenlenir. Gelin gelinliğini tekrar giyer ve bir yere oturur.
Kadınlar, bir araya gelirler, oynarlar, eğlenirler; yerler içerler (s. 2266).
Duvak geleneği (…) bir nevi tanışma töreni
olarak da kabul edilebilir.
…duvak geleneğinin son yıllarda iyice terk
edilmeye başlandığı görülür.
Yediliğe
Gitme Geleneği
Düğünden bir süre sonra gelin ve damadın kız
evini ziyaret etmeleri çok yaygın bir gelenektir.
Kızın düğünden sonra baba evini ilk ziyareti
kimi yerlerde düğünden hemen yedi gün sonra yapıldığından buna yedi veya
yedileme denirken, bazı bölgelerde el öpme veya ayak dönmesi, yumurta yeme gibi
isimler verilir.
Bu yemekte de dikkate değer bazı uygulamalar
vardır. Bunlardan biri damada verilen hediyelerdir.
İlk ziyaretini baba evine yapan gelin, bundan
sonra da kayınvalidesiyle birlikte en yakınlarından başlamak üzere, akraba ve
komşularını ziyaret eder (s. 2267).
Yörükler köyünde düğün sonrasının son
geleneği yediliktir. Geleneğe göre kız ve erkek tarafı bu sürede hiç
görüşmezler, birbirinin evlerine gitmezler.
İlk önce kız tarafı dünürlerini ve kızlarını
yemeğe çağırır. Daha sonra, oğlan tarafı kızın ailesini çağırır.
…yemeklerde kullanılan et, oğlan tarafının
kına günü kız tarafına getirdiği kuzu veya büyükbaş hayvanın bir parçasıdır.
Yörükler buna, “Kına kuzusu yemeğe geldik.” derler.
Kayınvalidesinin evine gelen yediliğe gelen
damadın ayakkabısı saklanır. Genelde bu saklama işi, baldız tarafından yapılır.
Damat evine gitmeden önce baldızlarına bahşiş vererek ayakkabısını alır (s.
2268).
---
Yıldırmış, Fatma. (2015), Düğün Sonrası Gelenekler Bağlamında
Ondokuzmayıs-Samsun Yörükleri, Turkish Studies Dergisi, Cilt: 10, Sayı: 8, (s. 2259-2270)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder