6 Şubat 2018 Salı

Osmanlı Dönemi İdarî Uygulamalar Bağlamında Canik'in Yönetimi ve Yöneticileri


Orhan Kılıç - Osmanlı Dönemi İdarî Uygulamalar Bağlamında Canik'in Yönetimi ve Yöneticileri

Canik bir idarî bölge olup (…) Canik tabiri; sahilden ibaret olmayıp, güneyde Niksar’dan Gümüşhane’ye uzanan hattı da içerisine almaktadır. Karadeniz sahilindeki sınırları ise doğuda Trabzon’a kadar genişlemekle, batıda Sinop’a kadar ulaşmamaktadır. Osmanlı döneminde Canik Sancağı’nın sınırları ise bugünkü Samsun ve Ordu illerinin bazı kazalarını içerisine almaktadır (s. 31).

Hacı Emiroğulları: 13. yüzyılın sonlarına doğru Ordu bölgesini ele geçiren Sinop Çepnileri tarafından kurulmuştur.
1347’de Fatsa ve Ünye’yi, 1396 yılında ise Giresun’u ele geçirerek bu bölgenin doğusunda Trabzon Rumları aleyhine büyük bir nüfus boşluğu meydana getirmişlerdir. 1427-1428’de Osmanlılar tarafından ilhak edilmişlerdir.

Taceddinoğulları: Moğol sonrası dönemde Doğu Karadeniz bölgesinde ortaya çıkmış ve Niksar merkez olmak üzere Samsun’un güneyine kadar yayılmışlardır. 1379’da Yeşilırmağın denize ulaştığı sahayı Ünye’ye kadar ele geçirmiştir.
1427-1428’de Osmanlılar tarafından ortadan kaldırılmıştır.

Kubadoğulları: Samsun, Kavak ve Ladik havalisine hâkim idiler. 1419 yılında Osmanlılar tarafından ele geçirilmişlerdir.

Taşanoğulları: Vezirköprü, Havza ve Merzifon bölgesinde hüküm sürüp 1430 yılında Osmanlılar tarafından ilhak edilmişlerdir.

Bafra Beyleri: Bafra ve çevresinde hüküm sürüp 1419-1420 yıllarında Osmanlılar tarafından ele geçirilmişlerdir (s. 32).

Kendir Nezareti
Canik’de ihdas edilmesinin sebebi ise Tersane Ocaklığı bünyesinde yer almasından dolayıdır (s. 35).

1846-1847 idari taksimatında (…)Canik (…) Trabzon Eyaleti bünyesinde yazılmış…

Canik, 1877 yılında müstakil mutasarrıflık olmuştu…

1892 yılında Canik Sancağı’nın yeniden Trabzon Vilayeti’ne bağlandığı görülür.
1326 (1908-1909) tarihli Devlet Salnâmesi’nde Trabzon Vilayeti; Trabzon, Canik, Lazistan ve Gümüşhane sancaklarından oluşmaktadır (s. 36).

19 Mart 1910 tarihinde Canik Sancağı (…) tekrar müstakil mutasarrıflık haline getirilmiştir (s. 37).

Âyân Ailelerinin İdareyi Tekellerine Geçirmesi
Canik Sancağı 26 Eylül 1737 tarihinde yörenin ileri gelenlerinden olan Üçüncüoğlu Ömer Bey, Fatsalı Hacı Mehmed ve eski Tersane Emini Mehmed Beylere malikâne olarak verilmiştir.
Üçüncüoğlu Ömer Bey (…) 19 Nisan 1739 tarihine kadar Canik Sancağı’nı yönetmiştir (s. 41).

7 Kasım 1739’da ise kendisine Trabzon Eyaleti tevcih edilmiştir.

Canikli Hacı Ali Paşa Ailesi
1756 yılından itibaren Canik Sancağı’nın ve bölgenin yönetiminde söz sahibi olacak ve Canikli Hacı Ali Paşa ailesi olarak bilinen âyân ailesi mensupları yönetimi tekellerine almışlardır.

1760 yılında Trabzon valisi olan Süleyman Paşa, birkaç yıl sonra azledilmiş (…) yerine Canik mütesellimi olarak kardeşi Ali Bey görev yapmıştır.

Canikli Ali Bey (…) 1762 yılında Gürcistan bölgesinde çıkan isyanı bastırmakla görevlendirilen Çıldır valisi Hasan Paşa maiyetinde yaptığı yardımlardan ötürü Canik muhassıllığını ele geçirmiştir (s. 42).

Ali Bey (…) Osmanlı-Rus savaşlarında (…) önemli roller üstlenmiş (…) 1773 Aralık ayında Trabzon Eyaleti’ni malikânelik suretiyle almıştır.
Canikli Hacı Ali Paşa ailesi bölgede önemli bir âyân ailesi olan Bozok (Yozgat) merkezli Çapanoğulları ile daima menfaat çatışması içinde olmuştur.

Kırım seferindeki başarısızlığı devlet nezdindeki itibarını zayıflatmış (…) Bu sebeple (…) 1779’da Kırım’a kaçmışlardır.

1781 yılı Şubat’ından sonra affedilmişlerdir. (…) Canik Sancağı da kendisine iade edilmiştir.

Çapanoğlu Mustafa Bey’in kölelerinden bazılarını elde eden Canikli Hacı Ali Paşa bu köleler vasıtasıyla 1782 yılının Nisan ayında Mustafa Bey’i öldürtmüştür (s. 43).

1784 tarihinde (…) Erzurum valiliğine tayin edilen Canikli Hacı Ali Paşa (…) 1785’de Erzurum’da ölmüştür.

1787-1792 Osmanlı-Rus ve Avusturya savaşı sırasındaki gelişmeler Canikli ailesinin merkez nezdinde itibar kaybederek adeta yıkımına sebep olmuştur.

Canikli ailesinin malları emlak ve eşyası müsadere edilmiştir. 1799 yılının Mart ayı sonlarında Rus çarı I. Pavel’in de ricası üzerine affedilmişler ve Battal Hüsyin Paşa’ya Trabzon valiliği, oğlu Tayyar Mahmud Bey’e ise Canik ve Amasya sancakları verilmiştir.

1801 yılının Mart ayında Battal Hüseyin Paşa’nın ölmesi ile birlikte Canik Sancağı’nın idaresi de oğlu Tayyar Mahmud Paşa’nın eline geçmiştir.

Erzurum valisi Yusuf Ziya Paşa, asi durumuna geçen Tayyar Mahmud Paşa’yı ortadan kaldırmakla görevlendirilmiştir (s. 44).

Tayyar Mahmud Paşa (…) 1806 yılı yazında Kırım’a kaçmak zorunda kalmıştır.
1807 yılı Mayıs ayı sonlarında Kabakçı Mustafa isyanı ile başlayan (gelişmeler) Tayyar Mahmud Paşa’nın yeniden affedilmesine sebep olmuştur. 20 Ekim 1807’de bir Rus gemisiyle İstanbul’a dönen Tayyar Mahmud Paşa’ya derhal Trabzon valiliği ile Canik ve Karahisar-ı Şarkî sancakları verilmiştir. Ekim ayı sonlarında Tayyar Mahmud Paşa’nın sadaret kaymakamlığına getirilmesi, Canikliler ailesinin yönetimde ulaştığı en üst makam oldu. (…) Sadrazam Çelebi Mustafa Paşa’ya rakip olması 11 Mart 1808’de azledilip Dimetoka’ya sürülmesine sebep olmuştur. 1808 yılının Temmuz ayında Alemdar Mustafa Paşa’nın gayretleriyle IV. Mustafa’nın yerine II. Mahmud’un geçmesi Caniklilerin sonunu getirmiştir. Tayyar Mahmud Paşa idam edilerek ailenin Canik yöresindeki nüfuzu ve Osmanlı yönetimindeki varlığı tamamen sona erdi.

1807 yılının son aylarında Canik’in yönetimi Hazinedarzâde Süleyman Paşa’ya verilmiş.

Rize’de bulunan Tuzcuoğullarından Memiş Ağa, Batum muhafızlığıyla Ocak-Şubat 1812 tarihinde Canik Sancağı’nın idaresinin kendisine verilmesini sağlamıştır.
1812’de Hazinedarzâde Süleyman Paşa (…) Trabzon valisi olmuştur. 1815 yılında Trabzon valiliğine ilaveten Canik muhassıllığı, Gönye Sancağı mutasarrıflığı ve Faş Kalesi muhafızlığını da uhdesine almıştır.
Memiş Ağa’nın üzerine iki tekne gönderilmiş ancak etrafına topladığı eşkıya zümresi ile kurtulmayı başarmıştır (s. 45).

Memiş Ağa 1816 Kasım’ında memleketi olan Rize’ye kaçmış ve 26 Kasım 1817 tarihinde yakalanarak idam edilmiştir.

Hazinedârzâde Süleyman Paşa da Nisan 1818’de azledilmiş ve aynı yıl ölmüştür.

Hazinedârzâde ailesinin Canik Sancağı’nın yönetimini elde tutmaları konusunda 1818 yılından 1825-1826 yıllarına kadar bir kesinti olmuştur.

1826
Süleyman Paşa’nın oğullarından olup kapıcıbaşılık rütbesi alan Osman Paşa Canik Muhassılı olmuştur.
H. 1244 (M.1828-1829)’de vezirliğe yükseltilerek Sivas, bir hafta sonra da Trabzon valisi olmuştur (s. 46).

1841
(Osman Paşa’nın) ölmesi üzerine kapıcıbaşılık rütbesi olan kardeşi Abdullah Paşa Canik muhassılı olmuştur.
1842’de vezirlik ile Trabzon valisi olmuş ve Şubat 1846’da azledilerek İstanbul’a gitmiştir.
Böylelikle Hazinedarzâde ailesinin de Canik idaresinde söz sahibi olma dönemi kapanmıştır.

Mutasarrıf Paşalara Yeniden Dönüş
1846’dan itibaren Canik’te yerel beylerin nüfuzu kırılarak (…)merkezden gönderilen (paşaların dönemi) başlamıştır (s. 47).

Sonuç
1413 yılında kurulan Rum Beylerbeyliği bünyesinde bir sancak olarak teşkilatlandırılan Canik, 19. yüzyılın ortalarında Sivas Eyaleti’nden ayrılarak Trabzon Eyaleti’ne dahil edilmiştir. Klasik sancaklık durumuna 18. Yüzyılın başlarında muhassıllık ve malikânelik boyutu da eklenmiştir. Bu özelliği ile Canik Sancağı klasik Osmanlı sancaklarından farklı olarak devletin genelinde çok fazla örneği görülmeyen bir tarzla idare edilmiştir. Malikâne uygulamasının kendilerine getirdiği avantajlardan faydalanarak 18. Yüzyılın ikinci yarısından itibaren âyân ailelerin Canik muhassıllığını tekellerine (almışlardır) (s. 49).

1756-1807 yılları arasına Canikli Hacı Ali Paşa ailesinin, 1807-1846 yılları arasında ise Hazinedarzâde ailesinin yönetimi elde tuttukları tespit edilmektedir. Canikli-Çapanoğlu arasındaki nüfuz mücadelesi de bu dönemdeki idari tarihi doğrudan etkilemesi bakımından önemlidir.
19. yüzyılın ortalarından itibaren merkezi devlet anlayışının yerleşmesi ve âyân ailelerinin bölgedeki nüfuzu kırıldıktan sonra, Canik’de merkezden atanan ve mahalli hanedanlarla bağlantısı olmayan mutasarrıf paşalar dönemi başlamış ve bu durum Cumhuriyet dönemine kadar devam etmiştir (s. 50).
---
Kılıç, Orhan. (2006), “Osmanlı Dönemi İdarî Uygulamalar Bağlamında Canik'in Yönetimi ve Yöneticileri,” Geçmişten Geleceğe Samsun, Ed. Cevdet Yılmaz, Cilt: 1, (s. 31-53), Samsun

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder