Alev
Gözcü - Levent Kırca ve Türk Tiyatrosu
Levent Kırca, 28 Eylül 1950’de Samsun’da
dünyaya geldi.
Levent Kırca’nın canlandırdığı tiplemeler her
an her yerde karşılaşılabilecek ortalama kişiliklerdir.
Levent Kırca’nın baba tarafından aile
büyükleri, (Bulgaristan’dan), Kırcaali’den gelmiştir.
Levent Kırca’nın annesi Bahriye Hanım, ilkokulda;
babası Mehmet Bey ise Sanat Okulu’nda görev yapmıştır.
“Babam da Erkek Sanat Lisesi’nde hocaydı ve
aynı zamanda ressamdı. Ben aşağı yukarı ilkokuldayken o İsviçre’ye gitti...
Bilgi ve görgüsünü artırsın diye devlet onu İsviçre’ye gönderdi. Bir daha da
gelmedi…”
Kırca’nın ablası Ankara’da Hukuk öğrenimine
devam etmiş ve sonrasında da yargıç olmuştur (s. 1130).
…çocukluğundan itibaren çamurdan heykeller
yapmaya başlamış, mahallesinde arkadaşlarıyla birlikte oyunlar sahnelemeye
çalışmıştı. Bunların yanı sıra Kırca’nın yazma becerisi de erken yaşlardan
itibaren şekillenmişti. Kırca, ilkokul günlerinde bir gazetenin yarışmasında
anneler günü için annesine yazdığı kompozisyonla birinci olmuştu.
27 Mayıs 1960’tan sonra Ankara’ya taşındılar.
“Herkesin birbirini tanıdığı bir yerdi
Samsun. Ama Ankara’ya gittiğimde kendimi çok yalnız ve çok ezik hissetim. Çok
komplekse kapıldım. Çok boynum büküktü. Türkiye’deki sınıf farkını ben
Ankara’da yaşadım...” (s. 1132)
Kırca, kamusal alanda “halkın avukatlığını”
yapar. Zaten yıllardan beri ciddi sıkıntılar içinde olan geniş halk kesimleri,
Kırca’nın mizahında yüceltilirken, politikacılar, yöneticiler ve zenginler en
ağır şekilde tam da en kaba biçimiyle hicvedilmektedir. Hatta kimi zaman hiciv
belki anlaşılmamıştır diye “son derece didaktik bir dille” mesaj skecin sonunda
tekrar verilmektedir (s. 1135).
Özel televizyonların henüz olmadığı bir
dönemde Kırca, TRT’ye yapmış olduğu programlarla geniş halk kitleleriyle
buluştu. O, Karagöz- Hacivat oynatmış, Nasrettin Hoca olmuştur. Levent Kırca çağımızın
meddahıdır.
O, ayrıca 1970’lerin ilk yarısında Ayşegül
Atik, Enis Fosforoğlu vb. isimlerle çalışarak, “Siz Olsaydınız Ne Yapardınız?”
programını da yapmıştır. İzleyici aktif olarak programa dahil edilmiştir.
“Olacak O Kadar’ın” içinde Kırca’nın o güne
kadar yaptığı her şey vardır (s. 1136).
“Samimi olduğuna inandığım bir tek Süleyman
Demirel vardı bence. Çünkü ben
Süleyman Demirel’e, para istemek için gittim.
Kredi verin bana diye... O zaman Süleyman Bey’i, programda çok oynuyorduk...
Süleyman Bey dedi ki; ‘sen parayı ödeyemezsin, bunu kredi olarak alma, ben sana
bunu para olarak vereyim’ dedi. Ben de, hayır istemem dedim, almadım. O zaman
‘neden almıyorsun’ diye sormuştu... Ben de ‘o zaman sizi istediğim gibi oynayamam,
taraf tutmak zorunda kalırım’ dedim. O da bana ‘bugüne kadar oynadın beni, ben
sana nasıl bir engel çıkardım, git oyna bu parayı da al’ demişti. Bu Süleyman
Demirel’in oradaki samimiyetini gösterir.”
Levent Kırca’ya, 1998 yılında Kültür
Bakanlığı tarafından ‘Devlet Sanatçısı’ unvanı verilmiştir (s. 1137).
---
Gözcü, Alev. (2015), “Levent Kırca ve Türk Tiyatrosu,” Geçmişten Günümüze Samsun / Canik ve Değerleri, Ed. Osman Köse,
Canik Belediyesi Kültür Yayınları, Cilt: 2, (s. 1129-1139 ), Samsun
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder