Mehmet
Öz - XV. Yüzyıldan XVII. Yüzyıla Samsun Yöresi
Samsun yöresi, arkeolojik bulguların
gösterdiğine göre, en azından M.Ö. 5000 yılından beri meskûndur. Bölge,
Danişmendlilerin teşebbüsüyle başlayan Türk sızmasından evvel, Hititler (M.Ö.
1650-1200), Pontus Krallığı (M.Ö. 302-71), Roma İmparatorluğu (M.Ö. 71-M.S.
395) ve Bizans (395-1086) gibi eski ve orta çağ devletlerinin hâkimiyeti
altında bulunmuştur.
Anadolu Selçukluları ve daha sonra
Samsun kasabası 14. yüzyılda iki ayrı
kısımdan oluşmaktaydı: Müslüman Samsun ve Cenevizlilere ait Simisso. Onüçüncü
yüzyılın başlarında muhtemelen
Rum Aminsos da üçüncü bir kısım olarak
mevcuttu.
Osmanlı Devleti Samsun'u ilk kez,
Akkoyunluların 1398'de Kadı Burhâneddin'i öldürmelerinden sonra I. Bayezid'in
(1389-1402) bölgeye düzenlediği sefer sırasında ele geçirmişti. O zaman
Samsun'un emiri Kubadoğlu Cüneyd idi.
…bölgenin valiliği Bulgar kralı Şişman'ın Müslüman
olan oğlu Aleksandr'a tevdi edilmişti (s. 4)
Fetret Devri'nde (1402-1413) (…) Cüneyd Bey
bağımsız hareket etmekteydi.
Taceddinoğulları Cüneyd'i öldürdüler.
1446-47 tarihli takvim (…) bir yangın
yüzünden kâfirlerin, yani Cenevizlilerin şehri terk ettiklerini ve Şehzade
Murad'ın da daha sonra gelip şehri fethettiğini kaydeder (s. 5).
Bugünkü Çarşamba ile bugünkü Terme çevresi
kısa süre öncesinde onlardan ayrılarak kaza olan Salıpazarı, Ayvacık ve Asarcık
kazalarının bulunduğu yöre, XV. Yüzyılda Canit-i Göl ve Gölcanik adıyla
bilinmekteydi (s. 7).
XVI. Asırda bu yöre Arım ve Terme kazaları
olarak görülmektedir (s. 8).
Nüfus
Hakkında Bazı Bilgiler
XVI. yüzyıl Canik Sancağı kazalarından köy
sayısı ve kayıtlı haneler MM 3880 ve MM 458 numaralı defterlere göre 1642’deki
avarıza tabi ve avarıza tabi olmakla birlikte hizmet mukabili muaf olan köylü
nüfus aşağıda tabloda gösterilmiştir.
(s. 11)
---
Canik
Sancağında Kendirci Reâyâ
Canik yöresinin Osmanlı tarihindeki önemli
rollerinden biri de Tersane-i âmirenin bazı ihtiyaçlarının buradan karşılanmasıdır.
Kereste tedarikinin yanında (…) kendir üretimi ve sağlanmasıdır.
Kendir, kenevir sapından çıkarılan lif olup
gemi yapımı ve donatımında kullanılan halat ve bezlerin ham maddesi idi (s.
17).
Sonuç
Şimdiye kadar yaptığımız araştırmalar (…) 1455’de
mevcut köylerin 1576’ya kadar varlıklarını sürdürdükleri ve 120 yıllık bu
kesitte birkaç yeni köyün ortaya çıktığını; buna mukabil 1576-1642 arasındaki
zaman diliminde özellikle Samsun’un doğusunda yer alan kendir hasları bölgesi
ile bugünkü Ordu’nun batı kesimlerinde kaza sayısında çarpıcı artışlar
yaşandığı, yörenin tamamında ise eski köylerin önemli bir kısmının(kabaca yüzde
20-25’inin) ortadan kalktığını, onların yerine daha çok sayıda yeni köylerin
ortaya çıktığını göstermektedir.
Bu araştırmanın en önemli sonuçlarından
birisi de Samsun yöresinde XV-XVIII. Yüzyıllarda kentleşme düzeyinin düşük
olduğunun açıkça görülmesidir. Samsun limanının önemi, kayda değer ölçüde,
ancak XIX. Yüzyılda artacaktır. Yine yörede tütün ekimi de bu yüzyılda iktisadi
canlanmaya sebebiyet verecektir (s. 21).
---
Öz, Mehmet. (2006), “XV. Yüzyıldan XVII. Yüzyıla Samsun Yöresi,” Geçmişten Geleceğe Samsun, Ed. Cevdet Yılmaz, Cilt: 1, (s. 3-29),
Samsun
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder