27 Şubat 2018 Salı

Samsun’da Milli Bayram Kutlamaları (1930-1950)


Yaşar Baytal - Samsun’da Milli Bayram Kutlamaları (1930-1950)

Meşrutiyetken Cumhuriyete uzanan milli bayram algısı ve kutlama kültürünün oluşması 1909 yılına dayandırılır. 1909 yılında kabul edilen 23 Temmuz Hürriyet Bayramı, bir yandan II. Meşrutiyetin ilan edildiği tarihi ifade etmekte öte yandan uluslaşmanın ivme kazandığı bir süreci ifade etmekteydi.

10 Temmuz 1324 (23 Temmuz 1908) tarihinde Meşrutiyet’in ilân edilmesinde etken olanlar, bugünün millî bayram olarak kabul edilmesini de sağladılar. Böylece 10 Temmuz, Osmanlı Devleti’nin ilk resmî millî bayramı olarak 1909 tarihinden itibaren kutlanmaya başlandı.

Cumhuriyeti kuran kadrolar, 23 Nisan 1920’de TBMM’yi kurumsallaştırmanın bir gereği olarak bu günü coşkuyla kutlamanın ortamını hazırladılar. Atatürk dönemi boyunca Çocuk Bayramı olarak kutlanacak olan Hâkimiyet-i Milliye Bayramı, genç Türkiye’nin ilk milli bayramı oldu. Böylece yeni inkılâpların taşıyıcı gücü olarak görülen çocuk ve gençler sayesinde modem Türkiye’nin temelleri atılacağı gibi yapılan inkılâpların kurumsallaşması sağlanmış olacaktı.

Cumhuriyet yönetimi, 23 Nisan törenlerini, sosyal refah devlet anlayışının bir gereği olarak siyasi bir yapının öznesinden çok sosyal yapının bir öznesi olarak görmüşlerdir. Bunun sonucunda 23 Nisan Çocuk Bayramı kutlamalarının kurumsal öznesi siyasi iradenin denetimindeki hayır kurumu Himaye-i Etfal Cemiyeti (Çocuk Esirgeme Kurumu) olarak gösterilmiş ve halkın geleneksel yardımlaşma duygusu bu gibi kurumlara kaydırılmıştır (s. 449).

…Başkomutanlık Meydan Muharebesinin yıl dönümleri, Cumhuriyet Türkiye’sinde Zafer ve Tayyare Bayramı olarak kutlanmaktaydı. Kutlamalarda hava gücünün bir devlet için ne kadar önemli olduğu vurgusu yapılarak halktan önemli miktarlarda bağışlar toplanıyordu.

Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında diğer milli bayramlardan farklı olarak, Türk İnkılâbının envanteri çıkarılarak siyasal bir değerlendirme yapılırdı. Böylece İnkılâpların halka ulaşıp ulaşmadığına dair bir değerlendirme yapılmış olurdu.

1929 Bunalımı
“militarizm”, “milliyetçilik” gibi akımlar yeniden gün yüzüne çıktığı bir dönemde Türk gençliğinin nasıl terbiye ve talimle eğitileceği önemli sorundu.
Türk Devrimi teşkilatlı bir Türk gençliği tarafından korunacağı ve yaşatılacağı düşünülmekteydi.

19 Mayıs gününün, Samsun halkı için ayrı bir yere ve önemi vardır. Atatürk’ün Milli Mücadeleyi burada başlatmasının anısına Samsun halkı “Gazi Günü” adıyla 19 Mayıs gününü 1926 yılından itibaren mahalli bir gün olarak çeşitli etkinliklerle kutlamaya başlamışlardır (s. 450).

19 Mayıs’ın bayram olarak kutlanması için Güneş Kulübünün yaptığı teklif, Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı Merkezince karar altına alınarak 1935 yılında tüm yurtta bu günün anısına kutlamalar yapılmaya başlanmıştır.
19 Mayısın resmi bayram olarak kutlanması, (…) 20 Haziran 1938 tarihinden sonra gerçekleşmiştir.

Milli bayramlar, aynı zamanda liderlik ve cemiyet olgusunun en iyi işlendiği mekânlar haline gelmesini de sağlamıştır.

1938 yılında 19 Mayıs Spor ve Gençlik Bayramı hakkında bir yönetmelik yayınlanarak kutlamaların esas ve usulleri yeniden belirlenmiştir.
Törenin köy ve şehirlerde nasıl kutlanacağına dair bilgilere detaylı olarak yer verilmiş; önceden çizilmiş krokiye göre protokol, sporcu ve halkın duracakları yerler, ayrı ayrı gösterilmiştir.
19 Mayıs kutlamalarında önemli yeri olan Samsun-Ankara arasında yapılan bayrak koşusu, Türk halkının işgalden bağımsızlık sürecine giden yolu simgelemekteydi…
İzmir’in işgalini simgeleyen 15 Mayıs günü Samsun’dan başlayan bayrak koşusu Amasya, Çorum, Çankırı güzergâhını takip ederek Ankara 19 Mayıs stadyumunda son bulmaktaydı.
19 Mayıs günü Türk Kurtuluş savaşının başlangıcı olmasının yanında aynı zamanda Türk İnkılâbının da başlangıç günüydü ve bu günün önemine binaen somut adımlar atılmalıydı. Bundan dolayıdır ki bütün yurtta olduğu gibi Samsun’da toplu açılışların çoğu Cumhuriyet Bayramı veya 19 Mayıs gününe denk getirilmesi, artık bir gelenek haline gelmişti (s. 454).

1929 Dünya Ekonomik Buhranının etkisiyle milli ekonominin canlandırılması için bazı vilayetlerde düzenlenen yerli malları sergisi ile beraber kutlanmaya başlanmıştır.

Cumhuriyet Bayramı, 1923 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin çıkardığı kararname sonrasında özel merasimler ve yüz bir pare top atışı ile kutlanmaya başlamıştır. 1925 yılından itibaren ise resmi bayram statüsüne kavuşan Cumhuriyet Bayramı, ülke içinde ve dış temsilciliklerde kutlanır hale gelmiştir (s. 455).

Cumhuriyet Bayramının yıldönümü hazırlıkları çerçevesinde çıkarılan önemli kararnamelerden birisi de madalya bastırılmasıyla ilgiliydi. Cumhuriyetin onuncu yıldönümü münasebetiyle bastırılan bu madalyalar sayesinde, 1933 yılının anlamını uzun süre korunmuş olacaktır.

Cumhuriyet Bayramı için yapılan önemli hazırlıklardan bir diğeri de halk hatiplerinin seçimi ve yetiştirilmesi ile ilgiliydi.
Hatiplerin seçiminde tahsil seviyesinin yüksek olmasından çok halkın sevgi ve saygını kazanmış; görüş, mantık ve telkin kabiliyeti kuvvetli olan şahıslar olmasına dikkat edilmekteydi.
Samsunda 1934 yılı Cumhuriyet Bayramı kapsamında il ve ilçeden toplam 59 hatip belirlenmiştir.
Milli Bayramlarda Cumhuriyet ideolojisinin önemli argümanları olarak gelişen konferanslar, 1933 yılından sonra gittikçe hükümetin veya CHF icraatlarını halka anlatmanın bir argümanı olarak değişmiştir.

1933 yılında Cumhuriyetin onuncu yılı münasebetiyle Samsun ve ilçelerindeki 21 kürsüde toplam 97 nutuk verilmiştir.

Tüm yurtta olduğu gibi Milli Mücadele’nin adının yazıldığı Samsun’da da toplu açılış ve temel atma törenleri Cumhuriyet Bayramına denk getirilmesi kutlamalara ayrı bir coşku katıyordu.

Egemenliğin padişahtan alıp halka verilmesini kutlamak anlamını taşıyan Hâkimiyet-i Milliye Bayramı ya da Milli Hâkimiyet Bayramı, TBMM’nin milli iradedeki yerini ve gücünü simgeliyordu. Meclisin kurumsallaşması amacıyla icat edilen bu bayram, 27 Mayıs 1935 tarihinde çıkartılan kanunla Ulusal Egemenlik Bayramı şeklinde Türkçeleştirilmiştir (s. 460).

Başkumandan Muharebesi’nin yıl dönümleri, Cumhuriyet döneminde Zafer ve Tayyare Bayramı olarak kutlanmaktaydı.

Zafer ve Tayyare Bayramından amaç ise; muhtemel bir hava saldırısına karşı olunması için gerekli ortamın yaratılması ve dünyada gittikçe gelişen havacılığın Türkiye’de gelişmesini sağlamak ve hava sahası güvenli için lazım olan maddi sorumluluğun paylaştırılmasıydı.


---
Baytal, Yaşar. (2015), “Samsun’da Milli Bayram Kutlamaları (1930-1950),” Geçmişten Günümüze Samsun / Canik ve Değerleri, Ed. Osman Köse, Canik Belediyesi Kültür Yayınları, Cilt: 1, (s. 449-473), Samsun

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder