Cafer
Özdemir - Samsun Yöresi Atasözleri ve Deyimlerinde Kültür Aktarımı
atasözleri ve deyimler
…bu sözlerin muhtevasına bakıldığında bir
topluma ait maddi ve manevi değerlerin varlığı hissedilir. Atasözü ve deyimler
gibi belirli bir format içerisinde yer alan bu değerler, kullanıldığı yörede
yaşatılan kültürü gelecek kuşaklara aktarmada önemli bir işlevselliğe sahiptir.
Keşkeği keş ettin, her işi baş ettin
Kedi her zaman keşkek yemez
Yahni
Bahaeddin Ögel, bu kelimenin Soğdça
"yhnyy" kelimesinden geldiğini ve "kaynamış et" anlamını taşıdığını
belirtir (1991/IV: 341) (s. 104).
Sana bana kim bakar, yahniyi köpek kapar
Göçebe bir yaşam tarzını benimseyen Türklerde
temel geçim kaynağının hayvancılık olmasından ötürü et ve et yemeklerine ayrı
bir önem verilmiştir.
Et giren eve dert girmez
Et pişirmeden nohut ıslamak
Acın koynunda çörek eğlenmez
İki adama bir börek, sana ne gerek
Hayırlı evlat bir bakır süt getirir
Pastanın tokluğu, dolandırır pokluğu
Aç it fırın yıkar
Fırın küreği kadar dili olmak
Değirmene vardım derdim söylemeye, değirmen
başladı fır fır dönmeye
Değirmene yarım girip bütün çıkmak
Balcıya pekmez satılmaz
Ağalık verme ile yiğitlik vurma ile olur
Cömert derler maldan ederler, yiğit derler
candan ederler
Atta karın yiğitte burun
Yidi (yiğidi) kılıç kesmez, bi acı söz
öldürüü
Gün battı, gavur yattı
Kadı yemeği yemek
Dağ başında çam kadı, pelit müftü
Abdal abdalın ne umduğunu ister, ne bunduğunu
Hanım yaptı kazara, halayık yaptı pazara
Aldım alimimi, giydim nalınımı
Çar başımda, çarığım ayağımda
Çarık çarıkla, sarık sarıkla
Akıllı adamın çarını (çarığını) köpek
yimezmiş
Yerini bilmeyen şalvarın; tez eskitir
Yazın aba, kışın yaba
Anmayan (ağrımayan) başına çembe (çember)
sıkma
Arap atı kıl çul içinde de belli olur
Ei atına binen tez iner
Rahvan atın tersi seyrek olur
At ağasına göre şahlanır
At kocamayınca kadri bilinmez
Boş tobaya (torbaya) at gelmez
Hamama gidenin bohçası olur
Beş kuruşu beğenmeyenin karısı hamamda kalmış
Gurbette öğünmek, hamamda türkü çağırmaya
benzer (
Hamamda kurna, düğünde zurna
Beni ister ensesi bitli, ben isterim beli
divitli
Babasının akçası, anasının bohçası
Tarlayı düz, kadını kız al
Anasına bak, gizim al; darana (tarağına) bak,
bezini al
Bucaktan del (değil), ocaktan almalı garıyı
Varma dula, girme çula
Dumansız baca, nizasız karı koca olmaz
Maşa gada (kadar) gocası olan garının paşa
gada hükmü olu
Zürriyeti olmayanın merhameti olmaz
Oğul olsun da bok böcüğünden olsun
Kız dağ elması, oğlan bağ elması
Kendirden bez, öveyden öz olmaz
Kız yükü, tuz yükü
Babası asılmaya giderken kızı: "Baba,
bugün kına al." demiş
Oğlan büyür koç olur, kız büyür hiç olur
Kız gittiği, oğlan bittiği yerde ekmek yer
Kız kundakta, çeyiz sandıkta
Babasını bilmeyen kimseyi bilmez
Babası oğluna bağ bağışlamış, oğlu babasına
bir salkım üzüm vermemiş
Anam olsa boğazı olmasa
Gadaş (kardeş) gadaşa gerek, kesesi ayrı
gerek
Giz evlâdından kölge (gölge) olmaz
Kuma gemisi yürümüş de elti gemisi yürümemiş
Eltinin bohçası eltininkiyle kavga edermiş
Görüm görüm gör taşı, gördüğün yerde vur taşı
Emmim dayım hepsinden aldım payım
Baskısız yongayı yel atar
Kızını katma akranına eşine, horoz küçükse
tavuk düşer peşine
Kızını serbest bırakırsan ya davulcuya ya da
zurnacıya kaçar
Gizini dövmeyen dizini döve, oğlunu dövmeyen
kesesini döve
Kız evi vezir evi
Gelini oyuna kaldırmışlar yerim dar demiş,
yerini genişletmişler derim dar demiş
Gitme düğüne, kalkarsın oyuna
Giz gelin olmadan, tosun öküz olmadan ahlâkı
belli olmaz
Düğün pilavı ile it tavlanmaz
Düğün günü tüfek düzülmez
Kızımı evlendirdim boğa aldı, oğlumu
evlendirdim düğe aldı
Erine göre bağla başını, tencerene göre
gaynat aşını
Kul bunalınca Hızır yakındır
El gözü taşı eritir
Nazar insanı mezara, hayvanı kazana sokar
Kimiş (Girmiş) içine sıska, ni yapsın ona
mıska
Kadından olursa evliya sokma avluya
Dirgene dayanmayan porsuk harman kıyısına
çıkmaz
Bir ağaçtan çeç küreği de çıkar, bok küreği
de
Haziranda kar yağdı, sattık samanı, yaptık
hanı
Samanın iyisini marta koy, öküzün derisini
arta koy
Çağrılan yere erinme, çağrılmayan yere
görünme
Dertsiz baş, mezara taş
Komşu komşunun külüne muhtaçtır
Loğ taşı gibi oturmak
Altın parayı gümüş parmak tutar
Tarlada izi olmayanın harmanda yüzü olmaz
Giden gelen ökçe, iş bitiren akçe
Halım olsun, malım olsun
Doğurmamış, dokumamış
Demi ıscakken dövülüü (Demir sıcakken dövülür)
Neri (nereye) gitsen okka dööt (dört) yüz
direm (dirhem) olmak
---
Özdemir, Cafer. (2011), Samsun Yöresi Atasözleri ve Deyimlerinde Kültür Aktarımı, Samsun
Sempozyumu 13-16 Ekim Samsun, Bildiriler Kitabı, Cilt: 2, s. 103 - 113, Samsun
2013
cevaplarını da yazsanız daha iyi olur
YanıtlaSil