6 Şubat 2018 Salı

Romancı Gözüyle Samsun’un Yüz Yıllık Tarihi


Şaban Sağlık - Romancı Gözüyle Samsun’un Yüz Yıllık Tarihi

Zerrin Koç’un “Islak Kentin İnsanları” adlı romanına bakıldığında, 1900-2000 yılları arasında yüz yıllık Samsun tarihinin panoramik olarak yansıtıldığını görürüz.

Buhara’da on dokuz yaşındaki Kerim’le gireriz romana. Kerim hayvan sürüleri ve babadan kalma geniş arazileri olan biridir.
Lola’yla bir ay içinde evlenir. Kerim’le Lola’nın evlendiklerinde yıl, 1890’lerin sonlarıdır.
Rus baskısı artar.
Kerim-Lola çifti (…) Trabzon Sürmene’ye gelir.

Sürmene’de; 1902 yılında büyük oğlu Alişir’i, 1904’te ortanca oğlu Alim’i, 1907’de küçük oğlu Feyzi’yi dünyaya getirdi.

1914 / Kerim bey ölür.

1915 / Aile Samsun’a gelir.
Alişir bu aşamada Kuva-yı Milliye’nin cesur bir temsilcisi olur. Rum çetelelerine büyük kayıplar verdirir. Ne yazık ki Alişir bu kahramanlığının bedelini canıyla öder.

Alim, ağabeyi Alişir gibi bakmaz hayata.
Onun gözü bir iş kurmak ve kendi işinin patronu olmaktır.
Gülhiz hanımla evlenen Alim, gün geçtikçe işlerini ilerletir. Bu arada Alim’in Gülhiz’den -adları Ebrar, Sümeyye ve Piraye olan- üç kızı olur.
Piraye’yi doğururken Gülhiz vefat eder.

Lola hanım ölür; daha sonra Alim’in küçük kardeşi Feyzi evi terk edip Samsun’un bir köyüne (Beylerce) yerleşir.

Feyzi köyde kendine arazi ve ev alarak, tam bir köylü hayatı yaşamağa başlamıştır. O yıllarda pek çok kişinin yaptığı gibi kendine bir Rus kızını alarak, onunla nikahsız bir şekilde yaşamaktadır.
Alim çocuklarını işte böyle bir adamın yanına gönderir. Üç küçük çocuk Feyzi’nin eziyet ve işkenceleri altında yıllarca köyde kalırlar.

Alim / Şahika adında bir kızla evlenir.

Alim’in üç kızı da evlenir. Ama hiçbiri mutlu olamaz. Sümeyye, umut bağladığı Sedat’la evlenemeyince sarhoş ve sorumsuz bir adamla evlenmek zorunda kalır. Küçük kız Piraye ise zalim bir kaynananın olduğu bir aile ortamında adeta cehennem hayatı yaşamaktadır.

Ebrar ise başka kadınlarla düşüp kalkan ve sürekli olarak eşini aldatan bir adamla evlenmek zorunda kalır.
Alim ölür.

İngilizlerin işgaliyle birlikte (1919 Mart), Saathane meydanına darağaçları kurulur. Buranın bir adı da “İbret Meydanı” olur.

İkinci Dünya Savaşı
Şehirde müthiş bir kıtlık baş göstermişti.

(1945) Samsun halkının en önemli özelliklerinden biri giyime kuşama olan düşkünlüğüydü. Genç kızlar, vistra adı verilen yumuşak keten elbiselerin üstüne dekor alırlardı.

1919 / Mecidiye esnafın, Subaşıysa zanaatkârın toplu biçimde faaliyet gösterdikleri çarşılardı.


---
Sağlık, Şaban. (2006), “Romancı Gözüyle Samsun’un Yüz Yıllık Tarihi,” Geçmişten Geleceğe Samsun, Ed. Cevdet Yılmaz, Cilt: 1, (s. 623-635), Samsun

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder