Mehmet
Köseoğlu - Trabzon Vilayeti Salnamelerine Göre Canik Sancağında
Hayvancılık ve Hayvan Ürünleri (1869-1904)
Canik Sancağı, 1869-1872 yılları arasında
Canik, Bafra, Çarşamba, Ünye, Niksar
kazalarından müteşekkildir. Bunların arasında
kazalara bağlı Kavak, Alaçam, Terme, Fatsa, Bolaman, Karakuş nahiyeleri de
bulunmaktadır. Canik, 1873-1878 yılları arasında müstakil sancaktır. 1881’de
Tokat KazasTnm sancak haline gelmesiyle Niksar Kazası, Canik Sancağı’ndan
ayrılacaktır. Bolaman ise bu yıllarda Ordu Kazası’na bağlanmıştır.
Ağnam; hayvanlardan alınan resim manasında
olup; koyun demek olan ‘ganem’ sözcüğünden gelmektedir. Ağnam resmine koyundan
başka keçi, domuz ve deveden alman vergiler bile dâhildir.
Bafra kazası, Trabzon vilayeti kazaları
arasında 1869 (H. 1286) senesinde ağnam rüsumu açısından en yüksek rakama sahip
kazadır. 1870 (H. 1287) yılında ise Tirebolu kazasından sonra ikinci sıradadır.
Canik Sancağı; Trabzon vilayetinde ağnam
rüsumu miktarı yönünden 1868-1870 yılları arasında %31 ile %33 arasında değişen
oranlara sahiptir (s. 303).
20.yüzyıl başlarında Canik sancağındaki ağnam resmi oranları Trabzon vilayetinin %31-35’ini
kapsamaktadır (s. 305).
(1900’lerde) İnek ve manda sayısı vilayet
sınırları içinde miktarı 60.000’i bulur.
Küçükbaş hayvanların sayısı 800.000
civarındadır (s. 306).
Canik Sancağı’nın 274.863 küçükbaş hayvanı
bulunurken bu sayı; Trabzon Vilayeti’nde 329.900, Gümüşhane Sancağı’nda
139.593, Lazistan Sancağı’nda 30.750’dir. Toplamda ise 775.106 koyun ve keçi
bulunmaktadır. Bölgenin küçükbaş hayvancılıkta sayı değeri açısından %35’ini
Canik Sancağı karşılamaktadır (s. 307).
Kümes hayvanlarında hindi ve kaz türlerine
çoğunlukla Samsun ve çevresinde yetiştirildiği; halkın eğlence amaçlı Gerze
Kazası’na ait horoz türlerinin dövüştürüldüğü anlatılmaktadır (TVS, 1898 yılı,
s. 181-182).
…sütün yoğurda tahavvül edilmediği surette
yağı ayrılan sütten “imansız” ta’bir edilen bir nev’i yağsız peynir yapılmakta
ve bundan da az çok istifâde edilmektedir (s. 310).
Balıkçılık
Karadeniz’de avlanan balıklar; hamsi, turna,
kalkan, sargan, tekir, mercan, palamut ve mezgittir. Kalkan balığının satışı en
çok İstanbul şehrine yapılmaktadır. Tekir, mercan, palamut ve mezgit ise
yerelde tüketilmektedir. Turna ve mersin balığı ise az sayıda bulunduğundan
ticari bir getirisi pek yoktur. Bafra kazasının ihracat emtialarından birisi siyah
havyardır (s. 311).
Hamsi
Kırım sevahilinde ve en ziyade Azak Denizi’nde
vakit geçirir orada yumurtlar. Badehu yemlenmek üzere engine açılır ki alet-i sebhiyeleri
pek küçük olduğundan ceryanlara, dalgalara mukavemet edemeyerek gelişi güzel eyyama
tabi olur (s. 312).
Karadeniz sahilinde büyük miktarda yunus
balığı avlanmaktadır. Yağları çıkarılıp o Avrupa’ya sevk edilir. Karadeniz’de
çoğunlukla Trabzon’a bağlı Sürmene Kazası’nda yunus balığı avcılığıyla geçinen
birçok balıkçıdan salnamelerde bahsedilmektedir.
Arıcılık ve Bal
Canik Sancağı’nda bal ve balmumu üretimi Doğu
Karadeniz’e göre az da olsa yapılmaktadır. Kovan adetlerinde ise 1881 yılında
Canik Sancağı’nda; Samsun kazası 19.680, Çarşamba kazası 5.784, Ünye kazası
3.550, Terme nahiyesi 1.815, Karakuş nahiyesi 15 kovana sahiptir (s. 313-314).
Dokuma Ürünleri
Canik Sancağı’nda Kafkas göçmenlerinin
yaşadığı yerlerde küçükbaş hayvan yapağılarından beyaz ve siyah aba şal
yapılmakta iken Niksar kazasında ise keçi kılından ala çuval, büyük saman
çuvalları ve at torbaları piyasaya sürülmektedir.
Et ve yumurta açısından ticarî değeri olan
hindi, kaz, ördek ve tavuklar Karadeniz sahili boyunca en fazla Canik Sancağı’nda
beslenmektedir. Yumurta açısından; Canik Sancağı’nda en fazla üretim Bafra
kazasındadır (s. 314).
20.yüzyıl başlarında süt ve süt üretimi, şirketlerden
çok köy halkının kendi emeğine bırakılmış durumdadır.
---
Köseoğlu, Mehmet. (2015), Trabzon Vilayeti Salnamelerine Göre Canik
Sancağında Hayvancılık,” Geçmişten Günümüze
Samsun / Canik ve Değerleri, Ed. Osman Köse, Canik Belediyesi Kültür
Yayınları, Cilt: 1, (s. 303-317), Samsun
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder